Planlı üretimin uygulanması neden ertelendi?
Tarım ve Orman Bakanımız Sayın İbrahim Yumaklı'nın açıklaması ile planlı üretimin uygulamaya geçirilmesinin 2024-25 üretim sezonuna ertelendiğini öğrendik. Bölge istişare toplantılarında, Bakanlık yetkililerinin açıklamaları Eylül 2023'te uygulamaya geçeceği yönündeydi.
Bu durum bir yandan olumlu sonuçları bir an önce görebilmek adına heyecan uyandırırken, diğer yandan da kapsamlı bir hazırlık yapılması gerektiğinden, özellikle teşkilat bünyesinde bir paniğe neden olmuştu. Ancak bu tarihle ilgili olarak sanırım Bakanlık zaman zaman istisnalar koyacak.
Örneğin, geçen ay yayımlanan Tarımsal Üretimin Planlanması Yönetmeliğinde yer alan “… dikili tarım arazilerinde asgari tarımsal arazi büyüklüğü altında kalan alanlar hariç olmak üzere eğimi yüzde altının altında olan arazilerde yeni meyve bahçesi tesisine izin verilmez” maddesinin, yeni yılın başında uygulamaya konulacağı yönünde bilgi var. Ayrıca illere, “Teknik Komite” kurulması talimatı da gönderilmiş.
Hazırlıkta başarısızlık başarısızlığa hazırlar
Önümüzdeki yerel seçimler de sanırım bu ertelemede etkili oldu. Çünkü kararlı bir duruş ve radikal bir değişim üreticilerde bazı rahatsızlıklara yol açabilirdi. Fakat asıl önemli olan, böyle stratejik bir projenin yeterince hazırlanmadan uygulamaya geçilmesi, kötü bir başlangıç demek olabilirdi.
Özellikle Bakanlık teşkilat çalışanları yeni sistemin getireceği yükten oldukça tedirgindiler. Böyle önemli bir proje iyi bir hazırlıkla başlamalıydı. Bu hazırlık, mevzuatın yanı sıra dijital altyapı, personel eğitimi, kamuoyunda oluşan tereddüt ve yanlış anlaşılmaların giderilmesi, sözleşmeli üretimin uygulama sonuçlarının görülmesi bakımından gerekli ve önemliydi.
Planlama ve tarım sayımı
Bakanlık ile TÜİK arasında yapılan bir protokolle ilk adımı atılan tarım sayımı, üretim planlaması açısından son derece önemli. Ancak görünen o ki planlı üretimin Eylül 2024’te başlayacağı göz önüne alındığında tarım sayımı tamamlanamadan yola çıkılmış olacak. Planlamanın en önemli ayağı olan doğru ve güvenilir bilgiyi sağlaması açısından tarım sayımı son derece önemli.
Son tarım sayımının 2001 yılında yapıldığı düşünüldüğünde, bu veriler olmadan üretim planlamasının karanlıkta el yordamıyla ilerlemek anlamına geleceği söylenebilir. Tarım sayımı ve bununla birlikte kurulacak olan etkili bir sistem (dijital altyapı, yazılımlar, yapay zekâ, karar destek uygulamaları vb.) tarımsal üretim planlamasının ön şartları...
En azından çok gerekli olan temel verilerin, Eylül 2024'e kadar derlenmesi ve planlama çalışmalarında kullanılabilmesi hayati önemde. Bununla birlikte tarım sayımının uzaması ihtimaline karşı, Çiftçi Kayıt Sistemi verilerinden yararlanılarak, belirtilen tarihte bu çalışmanın hayata geçirilmesi yerinde olacaktır. Çünkü geçmiş tecrübeler, daha fazla ertelemenin, bu projenin ölü doğması anlamına gelebileceğini gösteriyor.
Planlamayı planlamak
Yüzbinlerce çalışanı ile yurdun en ücra köşesine kadar yayılmış olan bir Bakanlığın harekete geçirilmesi kolay olmuyor. Kendi çalışanlarının yeterince ikna olmadığı ve büyük sorumluluk gerektiren sahadaki uygulamalara hazır olmayan bir yapı başarılı olamaz. O nedenle, 85 milyonluk bir ülkenin tarımsal üretim planlamasının da “iyi planlanması” gerekir.
Aslında şu an yapılmakta olanın "planlamanın planlanması" olduğunu rahatlıkla ifade edebiliriz. Dileğimiz; kamu, üretici, sivil toplum ve tarıma dayalı sanayi başta olmak üzere, hep birlikte, sözleşmeli üretimi de içine alan, örnek bir dijital platform üzerinde işleyen ve nihayet objektif kriterlere dayalı bir tarımsal üretim sisteminin, söz verildiği üzere, gelecek üretim sezonunda hayata geçirilmesi…