Planlı üretim konusunda paydaş görüşleri

Prof. Dr. Aykut GÜL
Prof. Dr. Aykut GÜL STRATEJİK DÜŞÜNCE [email protected]

Planlı tarımsal üretim, tartışmaya açıldı ve paydaşlardan yoğun bir şekilde görüş, öneri ve eleştiri geliyor. Geçen hafta başlangıç yaptığımız bu konuya bugünkü yazımızda devam ediyoruz.

En son, Adana İl Tarım ve Orman Müdürü Muhammet Ali Tekin’in ev sahipliğinde, İldeki Ziraat Odası Başkanları, Birlik Başkanları, TMO Bölge Müdürü, TARSİM Bölge Müdürü, Ticaret Borsası temsilcisi, üniversite ve diğer çok sayıda paydaşın katıldığı bir toplantı yapıldı. Bu toplantıda ve kamuoyunda öne çıkan görüşleri sizlerle paylaşıyorum:

-Bitkisel Üretim Genel Müdürü Sayın Mehmet Hasdemir, projenin başındaki isim. Başarılı çalışmalarını bildiğim, Tarım Ekonomisti olan Hasdemir’in bu işi yönetiyor olması bana güven verdi.

-Sayın İl Müdürümüzün açıklaması, 2023- 24 üretim sezonunda, yani bu Eylül ayında uygulamanın başlayacağı ve ilk yılın geçiş süreci olacağı yönünde.

-Planlamanın gerekliliği konusunda şu ana kadar herkesin hemfikir olduğunu gördüm.

-Paydaş görüşlerinin, iki saat süren bir toplantıda, her kuruma söz hakkı verilerek alınması ve bunun ülke genelinde yapılıyor olması çok önemli. Haftaya Mersin’de Genel Müdür Hasdemir’in de katılacağı bir bölge toplantısı olacak. O toplantıyla ilgili değerlendirmelerimi sizlerle paylaşmaya çalışacağım.

-Geçen yazıda da ifade ettiğim üzere, Üretimin Planlanması Kurulu’nda paydaş temsilcilerinin de yer alması gerektiği konusunda görüş birliği mevcut.

- Projeyi tam olarak uygulamaya geçirmeden önce pilot çalışma yapılması gerektiği görüşü hâkim. Ancak bu noktada iki farklı yaklaşım var:

(1) Pilot uygulamanın bir il veya havzada yapılması. Bu konuda Adana gibi polikültür tarımın hâkim olduğu bir il yerine Konya gibi daha çok monokültür üretim olduğu bir yerin tespit edilmesi öneriliyor.

 (2) Pilot çalışmanın ülke genelinde uygulanması ancak birkaç stratejik ürünle sınırlı tutulması bir diğer öneri.

-Doğru karar alabilmenin ölçebilmeye, ölçmenin ise sağlıklı ve yeterli veriye ihtiyaç duyduğu, bu nedenle Bakanlığın veritabanları, büyük veri yönetimi konusunda yeterli olması, tarım sayımının acilen yapılması talep ediliyor. Karar destek aşamasında yapay zekadan mutlaka faydalanılması gerektiğini de toplantıda bizzat dile getirdim.

- İl/İlçe müdürlüklerine büyük bir iş yükü geleceği, personelin bu konuda eğitilmeden uygulamanın başlamaması gerektiği belirtiliyor. Diğer yandan üreticiler de bu konuda eğitilmeliler.

-12. Maddede yer alan “Eğimi yüzde 6’nın altında olan arazilerde yeni meyve bahçesi tesisine izin verilmez” ifadesine büyük itirazlar var. Çukurova’da narenciye üreticileri bu konuda tepkili. Kişisel olarak, planlamanın çok yıllık bitkilerde daha elzem olduğunu düşünüyorum. Çünkü piyasa tepkisi 6-7 yıl sonra alınabildiğinden birçok konuda geç kalınabilmekte.

- Yine aynı maddede, yeni bahçe tesis edilebilmesi için, o ürünün yeterlilik oranının %150’nin altında olmasına katılımcılardan itiraz geldi. İhracat potansiyeli olan ürünler neden sınırlandırılsın ki?

- Aslında kişisel görüşüm, mevzuatta bağlayıcı rakam olmamalı ve Kurulun kararlarında esnek olabilmesi sağlanmalı.

-Üretim izni verilirken; sözleşmeli üretime, organik tarım ve iyi tarım uygulamalarına, hayvancılık işletmelerinin kendi ihtiyaçlarına yönelik yem üretimlerine, tarla içi modern sulama sistemleri kullanılarak yapılan üretimlere, özel mevzuatı çerçevesinde münavebe zorunluluğu olan ürünlere ve çiftçi örgütleri tarafından ortak üretim alanlarında yapılan üretimlere öncelik verilecek olması oldukça olumlu. Bununla birlikte şartları eşit olanların üretim izninde nasıl bir yol izleneceği konusu belirsiz.

- ÇKS’de mülkiyet bazlı kayıt söz konusu olduğundan işletmelerin ancak %40’ı kayıt altına alınabilmişti. Bu projede ise mülkiyete bakılmaksızın kullanım esas alınacak, üreticinin beyanı esas kabul edilecek ve böylelikle tüm alanlar kayıt altına alınmış olacaktır.

-Sözleşmeli tarıma geçişte, bu planlama çalışması önemli avantajlar sağlayacaktır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar