Plan istemeyiz, bize pilav lazım!

İhracat rakamlarımız her geçen gün artıyor.

Doğal olarak ihracat yapma hevesleri de (ne mutlu ki) işletmelerimiz arasında gittikçe yayılıyor.

Neden?

Eş-dost ihracat yapar hale geldi! Ayrıca görünen o ki elimizin altındaki pazar, erişebildiğimizden daha hızlı hareket eder bir hale geliyor. Elin adamı gelip burnumuzun dibindeki ve yıllardır rahatça at oynattığımız pazarda döndürdüğümüz tekerleğimize çomak sokuyor.

Başka bir deyişle akşam sofraya gelecek pilav tehlikeye giriyor.

Biz de yerimizde mi duracağız? Elbette hayır!

Önümüzü kesenlerle kendi pazarımızda başetmeye çalışmanın yanı sıra biz de başka pazarlara açılacağız. Bunu da bayağı güzel başarıyoruz ki ihracat rakamlarımız her geçen gün artış gösteriyor. Ancak unutmamamız gereken önemli bir nokta, ihracat yapan birçok KOBİ h‰l‰ edilgin ihracat yapıyor. Başka bir deyişle müşteriler onları gelip buluyor.

Etkin ihracat yapanlar, her geçen gün pazarlarını daha da genişletip durumlarını daha da sağlamlaştırıyorlar. Çünkü onlar hazırlıklarını önceden tamamlayıp sonra da gidip yabancı müşteriyi buluyor ve ihracatlarını sürdürülebilir kılıyor ve yurtdışı satış rakamlarını her yıl artırıyorlar.

İhracatlarını etkin ve sürdürülebilir bir duruma getirmek isteyen işletmelerimize küçük bazı tavsiyelerimiz olacak.

Bir plan yapın!

Gençlik yıllarımızda söylenen, planlı büyüme karşıtlarının "plan değil, pilav isteriz" sloganları h‰l‰ kulaklarımızdadır. Adını ne koyarsanız koyun, ne yapacağını bilmeden hareket etmek sonuçları belirsiz kılar.

İşletmemiz ne yapıyor, yani müşteriye verdiğimiz nedir?

Ürünün adını boş verin, sizden aldığı onun ne işine yarıyor, ona bakın. Ona göre işletmenizin ürünlerinden hangisini ihracata yöneltmek sizin için daha uygundur onu seçin.

Neden ihracat yapmak istediğinizi, yapacağınız ihracatlardan beklentinizin neler olduğunu "yazınız". İhracat çabalarınız için ne kadar bir finansmanı gözden çıkarabilirsiniz? İhracat için yapacağınız harcamaları ne kadar sürede geri kazanmayı beklediğinizi, ne kadar süre ile ihracattan k‰r elde etmeden çalışabileceğinizi "yazınız".

İhracata bakacak elemanınız var mı? Yoksa bu işe kimi atayacaksınız? Atayacağınız eleman bu işe ne kadar vakit ayırabilecek? İşletmede yabancı dil konuşan kimse var mı? İhracata başlarsanız, personeliniz ihracat için gereken ek çabayı gösterebilecek mi?

Üretiminiz ihracattan doğabilecek ek talebi ne kadar karşılayabilecek? İç piyasada olabilecek kıpırdanmalar, ihracat hareketlerinizi ne kadar etkileyecek? İhracat için üretimde yapılması gereken ek masraflar neler ve ne kadar olacak?

Hangi ülkeleri hedef pazar olarak seçeceksiniz? Neden bu ülkeleri hedef olarak seçiyorsunuz? Bu pazarlar hakkındaki bilgileriniz nelerdir ve ne kadar yeterlidir? Yabancı ülkedeki müşteri neden sizden alsın? Hedef pazar ülkeniz sizin ürününüzün işalatına ne gibi tedbirler uyguluyor?

Eğer az da olsa ihracat yapmışsanız, o işlerde karşılaştığınız güçlükleri hatırlayıp nedenlerini irdeleyin. Bütün bunları "lütfen yazın!" Yazın ki sonra dönüp baktığınızda bu bilgiler size ne kadar yardımcı olmuş, hedeflerden ne kadar sapmışsınız, başka neler gerekiyor, görebilesiniz. Bilmediğimiz bir yerden, başka bir yere giderken yol işaretlerine bakarak gideriz. Yolda işaretlemeler yoksa veya zayıfsa menzile varmamız güç ve geç olur.

Sorular bilgiyi, bilgi aydınlığı, aydınlık güveni getirir.