Piyasaların duymak istediği sözcükler: "Parasal Genişleme"
Üzeyir DOĞAN / MARBAŞ Menkul Değerler
Paskalya tatili nedeniyle Cuma ve pazartesi günlerini birçok piyasa kapalıyken, yurtiçi piyasalarda da derinliğin iyice azaldığını gördük. Borsalarda FED'in parasal genişleme yapmayacağı beklentileri ile başlayan düşüşler Cuma günü ABD'den gelen ve hayal kırıklığı yaratan tarım dışı istihdam verisiyle artarak devam etti. Bu haftanın geri kalanında takip edeceğimiz en önemli gelişme de FED'in yapacağı açıklamalar. FED'den parasal genişleme seçeneğinin masadan kalkmadığına dair gelecek bir açıklama geçtiğimiz hafta başlayan ve bu haftanın ilk gününe de yansıyan olumsuz havayı dağıtmaya yetecektir. ABD'de FED üyelerinin büyük bir çoğunluğunun parasal genişlemeye karşı olduklarını geçtiğimiz hafta ayyınlanan tutanaklardan gördük. Buna karşın Bernanke'nin de sürdürülebilir bir büyüme için varlık fiyatlarında ciddi bir düşüş yaşanmaması gerektiğinin farkında olduğunu düşüüyoruz. Hisse senedi fiyatlarındaki düşüş, bireylerin harcamalarında ve ekonomiye olan güveninde de düşüşe neden oluyor. Bernanke bu hafta yapacağı açıklamalarda bu durumu göz önünde bulunduracaktır diye umuyoruz. Yani net bir parasal genişleme mesajı veremeyecek olsa da bu seçeneğin hala masada olduğunu ima edebilir. Son enflasyon verisi bu ihtimali biraz daha azaltsa da Çin'den gelecek para politikasında bir gevşeme mesajı da piyasalardaki kara bulutları dağıtabilecek başka bir gelişme. Özetle piyasalarda çok sert reaksiyonlara neden olacak bir veri trafiğinin olmadığı bu hafta, olumlu havayı yeniden getirecek en önemli unsur olarak parasal genişleme mesajlarını görüyoruz. Haftanın en büyük riski ise yine AB tarafı. Geçtiğimiz haftalarda olumsuz sinyaller aldığımız İspanya ve ardından İtalya konusu bu haftaya damgasını vurabilir. İspanya'da 10 yıllık faizler geçtiğimiz hafta 5,75'e dayanmıştı. Bu faizlerin %6 üzerine çıkması yeni bir kriz olarak yorumlanabilir ve bu durumda Avrupa Merkez Bankası'nın İspanyol tahvilleri alma yönünde müdahalesi gelene kadar piyasalarda panik oluşabilir. Takip edeceğimiz en önemli göstergelerden biri de burası.
İçeride ise hafta başında açıklanan ve beklentileri aşan sanayi üretiminin ardından, Çarşamba günü açıklanacak cari işlemler rakamlarına odaklanacağız. Dış ticaret açığında beklentilerin altında kalan açık rakamlarından sonra cari işlemler açığında da düşüşün devam etmesini bekleyenlerin sayısı çoğunlukta. Türkiye'de gelen makro veriler yüzleri güldürüyor. Bu verileri destekleyecek bir unsur da petrol fiyatları. Brent petrolün kalıcı olarak 120 doların altına sarkması yurtiçi piyasalara pozitif katkı yapacaktır.
Son olarak bu hafta ABD tarafında açıklanmaya başlayacak bilançolar, piyasalarda hareketliliğe neden olabilir. Bugün dünyanın en büyük alüminyum üreticisi Alcoa'nın ilk çeyrek bilançosuyla başlayacak süreç yaklaşık bir buçuk ay devam edecek. Bu çeyrekteki beklentilerin son dönemlerin en düşük seviyelerini ifade etmesi ve bunun da zaten fiyatlarda olması, iyi gelecek bir bilançonun piyasalara ekstra moral vermesini sağlayabilir