Piyasalarda temkinli iyimserlik
Global piyasalar yeniden yükselmeye başladı. ABD tarım dışı istihdam verilerindeki sert düşüş nedeniyle ay başından bu yana gerileyen dünya borsalarında hava yeniden iyimsere döndü. Risk alma iştahındaki artışla birlikte hisse senedi ve emtia piyasaları sert bir şekilde yükselirken dolar ve yen küresel ölçekte değer kaybetti.
Goldman ve JP Morgan gibi ABD bankalarının karlılığının ikinci çeyrek karlılığının beklentilerin çok üzerinde gelmesi piyasalardaki artışın arkasındaki temel nedeni oluşturdu. Bankaların karlılığındaki artışı mali sistemdeki daralmanın sonuna gelindiği ve kredi kanallarının açılmaya başladığı şeklinde okuyan yatırımcıların alışları banka hisseleri öncülüğünde dünya borsalarının yükselmesini sağladı. Citi ve BofA gibi dev ABD bankalarının karlılığının düşük kalması ve küçük şirketlere kredi sağlayan CIT'in batmak üzere olması piyasaların keyfini kaçırmaya yetmedi.
Küresel piyasalardaki yükselişi destekleyen ikinci gelişme Çin'den geldi. Çin ekonomisinin büyüme hızının ilk çeyrekteki yüzde 6.1'den ikinci çeyrekte yüzde 7.9'a yükselmesi ve kredilerdeki büyümenin hızlanması yatırımcıların keyfini yerine getirdi. Çin ekonomisindeki canlanma Asya borsalarında rekor değer artışlarına neden oldu. Petrol, demir çelik, bakır gibi emtiaların fiyatlarında sert yükselişler görüldü.
Uluslararası Para Fonu'nun dünya ekonomisinin durgunluktan çıkmaya başladığı yönündeki yeni raporu da piyasalardaki iyimserliği destekliyor. Uluslararası Para Fonu Haziran 2007'den bu yana ilk kez dünya ekonomisinin büyümesiyle ilgili tahminini yukarı çekti.Uluslararası Para Fonu 2010 yılında dünya ekonomisinin büyümesini yarım puan artırarak yüzde 2.5'e çekti.
Tahminlerdeki iyileşme ABD, Japonya, İngiltere ve Çin'in ekonomilerindeki toparlanmanın beklentilerden daha hızlı olmasından kaynaklanıyor. Bu ülkelerin ortak özelliği genişleyici maliye ve para politikaları kullanarak ekonomilerini canlandırmaya çalışmaları. Buna karşı para ve maliye politikası ile krize karşı savaşmakta geç kalan AB ülkelerinde büyüme tahminleri düşük kalmaya devam ediyor.
Merkez Bankası Para Politikası Kurulunun geçen hafta yaptığı açıklamalar piyasalarda esen iyimserlik rüzgarlarıyla tezat oluşturuyor. Dünya ekonomisindeki canlanmayı ihtiyatlı bir iyimserlikle karşılayan Merkez Bankası finansal koşullardaki ek sıkılığın ve dünya ekonomisinde aşağı yönlü risklerin devam etmesi nedeniyle faiz indirmeye devam edeceğinin işaretini veriyor. Ne diyelim piyasaların iyimser olmaya devam etmesi için Merkez Bankalarının temkinli olması gerekiyor.