Piyasalarda şimşekler çakıyor
Dünya borsalarındaki bahar havası kısa sürdü. Güçsüz dolar ve güçlü petrolü arkasına alarak yükselen dünya borsaları geçen hafta sert satışlarla sarsıldı.
Fed faiz artırımı beklentisinin 2017 yılına ötelenmesi ve enerji fiyatlarındaki yükseliş piyasalardaki satışları tersine çevirmeye yetmedi. Büyüme cephesindeki endişeler ve gerileyen şirket karları piyasalarda satışlara yol açtı.
EPFR verisine göre hisse senedi piyasalarından geçen hafta 7,4 milyar dolar çıktı. Hisseden çıkış sene başından beri 90 milyar doları aşarak 2011 yılı başından beri görülen en büyük portföy değişimine işaret ediyor.
Hisse senedinden çıkış küresel risk iştahındaki bir bozulmanın mı sonucu yoksa büyümenin yavaşladığı bir ortamda portföylerde yeniden dengelenmenin mi sonucu henüz tam olarak bilmiyoruz.
Küresel risk iştahında kalıcı bir bozulma olduğunu söylemek için erken. VIX ve MOVE gibi volatilite göstergelerinin düşük seviyelerde kalması riskten kaçışın halen sınırlı boyutta olduğunu gösteriyor.
Ancak Türkiye’nin dünyadan negatif olarak ayrıştığı bir gerçek. Politika cephesindeki belirsizlikler, ülke geneline yayılmaya başlayan terör eylemleri ve tırmanan jeopolitik riskler Türkiye’nin dünyanın gerisinde kalmasına neden oluyor. Kırılgan beşlinin daimi üyesi olarak algılanan Türkiye’nin risk iştahının bozulmaya başladığı bir senaryoda dünyanın gerisinde kalması normal bir gelişme demeyin.
Türkiye hisse senetleri Mayıs ayının ilk iki haftasında %15 kayıp ile açık ara en kötü performans gösteren gelişmekte olan piyasa oldu. Tahvil ve Türk lirasında da durum farklı değil. En çok kaybettiren üç piyasa içinde yer alıyoruz.
Yüksek betalı olmamızın dışında olağanüstü bir durumla karşı karşıyayız. Durumu inkar ederek, bir şey olmamış gibi davranarak bir yere varamayız.
Türkiye ile ilgili algıyı düzeltmek ve piyasaların ateşini düşürmek için siyaset cephesindeki belirsizliğin ivedilikle azaltılması lazım.
Ankara kulislerinden gelen sinyaller Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 22 Mayıs’ta yapılacak kongrede genel başkan ve başbakan adayı olarak Binali Yıldırım’ı işaret edeceğine işaret ediyor.
Yeni hükümetin MHP’nin desteğiyle başkanlık sistemi için anayasa değişikliğini zorlayacağı tahmin ediliyor. Yargıtay’ın MHP kongresi ile ilgili kararını ertelemesi, Ak Parti’nin “Partili Cumhurbaşkanı” senaryosunu gündeme getirmesi uzun bir pazarlık sürecinin açılış hamleleri olarak görülüyor.
Piyasalar açısından kilit soru bakanlar kurulunda yapılacak değişiklikler. Ekonomi yönetiminin başında piyasaların saygı duyduğu bir isim olan Mehmet Şimşek devam edecek mi? İzlenecek ekonomi politikalarında revizyon yapılacak mı?
Son günlerde artan yabancı yatırımcıların satışlarında yeni kabinede Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in yer almayacağına yönelik spekülasyonlar etkili oldu.
Ali Babacan’ın dışarıda bırakıldığı bir kabinede Mehmet Şimşek yapısal reformları gerçekleştirmek için güvenilen son kale olarak gözüküyor.
Gene mi yapısal reformlara bağladın demeyin... Mayıs ayı başından beri iyi performans gösteren gelişmekte olan piyasaların başında Hindistan yer alıyor. Hindistan’ı gelişmekte olan ülkelerden ayrıştıran temel faktör yapısal reformlarını yapmak konusunda sağladığı başarı.
Türkiye’nin başarı hikayesine devam etmesi için Ak Parti’nin yapısal reformları sürdüreceğine piyasaları ikna etmesi gerekiyor. Başbakan yardımcısı Mehmet Şimşek ile yola devam edilmesi bu anlamda hayati önem taşıyor.