Piyasalarda riskten kaçış ön planda

 Yeşim SARIŞEN  / YAPI KREDİ YATIRIM

Piyasalarda global büyüme endişeleri öncülüğünde riskten kaçış eğilimi etkili. Çin’deki sürpriz devalüasyonun ardından öne çıkan büyüme endişeleri FED’in faiz artırım zamanlamasına yönelik soru işaretlerine neden oldu. Dolar endeksi zayıflıyor ve FED’in fon kontratlarına göre Eylül ayında faiz artış olasılığı yüzde 48’lerden yüzde 30’a gerilemiş durumda.

Çin’deki devalüasyonun, kur savaşları ve deflasyon endişelerini tetiklediği piyasalarda, FED’in faiz artırımını erteleyip ertelemeyeceğine yönelik tartışmalar da devam ediyor. 

Geçen hafta Çin borsasındaki sert değer kayıplar öncülüğünde Avrupa ve ABD hisse senetlerinin satış baskısı altında kaldığını gördük. 200 günlük ortalamasını aşağı kırarak düzeltme sürecine giren S&P 500 Endeksi haftayı yüzde 5,77, MSCI Dünya Endeksi ise yüzde 5,33 düşüşle tamamladı.

Gelişmekte olan piyasalarda ise bono, CDS spreadleri ve döviz volatiliteleri yükselmeye devam etti. Asya borsaları öncülüğünde sert satış baskısı altında kalan ve 2011’deki dip seviyelerinin altına inen MSCI EM Endeksi geçen haftayı dolar bazında yüzde 5,96 düşüşle kapattı. MSCI EM Endeksi’ndeki düşüş yılbaşından bu yana yüzde 15,05 oldu. Haftalık bazda MSCI Asya Endeksi yüzde 6,20, MSCI EMEA Endeksi yüzde 5,46, MSCI LATAM Endeksi ise yüzde 5,4 geriledi.

Yurtiçinde ise politik ve jeopolitik belirsizliklerin de desteğiyle risk primleri yükselirken, TL değer kaybetti, faizler yükseldi. Sert yükselişlerin görüldüğü ve üç ay önce 208 baz puan olan Türkiye 5 yıllık CDS spread’i geçen hafta 280’nin üzerinde işlem gördü. Yeni zirve seviyelerini test eden döviz sepeti geçen hafta yüzde 4,3 artış gösterdi.  Döviz sepetinde yılbaşından bu yana yaşanan yükseliş yüzde 20,9 oldu. Dolar ise Türk lirası karşısında hafta boyunca 2.80 / 3.00 bandında işlem gördü. Kritik 10.50 direncini kıran gösterge tahvil  faizi de haftayı yüzde 11,13 bileşik seviyesinde tamamladı. Kısa vadeli düşüş trendi içerisinde hareket eden ve 73.500- 72.500 kanal desteğini test eden BIST-100 Endeksi ise haftayı yüzde 4,54 düşüşle 73.797 seviyesinde kapattı.

Kısa vadede yurtiçinde erken seçim süreci ve jeopolitik gelişmeler ön planda kalmaya devam edecek. Diğer yandan Çin ile ilgili gelişmeler, ABD makro verileri ve FED faiz politikası beklentileri de  piyasaları şekillendirebilecek ana risk olayları olmayı sürdürecek. Bu hafta ABD’de makro tarafta dayanıklı tüketim mal siparişleri, çekirdek PCE, revize ikinci çeyrek büyüme, İngiltere’de ise yine ikinci çeyrek büyüme verileri takip edilecek önemli veriler olarak sıralanabilir.