Piyasalarda konsolidasyon süreci devam ediyor

UZMAN GÖRÜŞÜ
UZMAN GÖRÜŞÜ [email protected]

Mert Ülker / Finansinvest

Şubat'ın ilk haftasındaki yazımızda kâr satışı önererek, 2010'un ilk yarısında piyasalarda 2 ila 6 aylık bir düzeltme süreci yaşanmasını beklediğimizi belirtmiştik. Buna gerekçe olarak da; (i) işsizlik verilerinde görece toparlanma ve özellikle gelişen piyasalarda baş gösterecek enflasyon riskleriyle birlikte dünya merkez bankalarının parasal genişleme sürecinden yavaş yavaş geri adım atmaya başlamaları; (ii) hükümetlerin mali sıkılığa gitmeleri; (iii) bunların da etkisiyle ekonomik verilerin "karışık" ve istikrarsız seyretmesi ve "ikinci dip" korkularının en azından manşetlerde yer etmeye devam etmesi; (iv) makro ekonomi ve bankacılık alanlarında çeşitli regülasyon değişiklikleri ve (v) başta Yunanistan olmak üzere AB'deki sorunlu ülkelerin durumu gibi faktörleri öne çıkarmıştık. Yazımızı kaleme aldığımız 3 Şubat tarihinde İMKB-100 endeksi 55.735 seviyesini gördükten sonra bir daha o seviyeye ulaşamadı ve bir süre daha da ulaşamayacak gibi duruyor. 

Global borsalarda Ocak zirveleri geçilemeyip düzeltme hareketi devam ettiği takdirde, bizdeki düzeltme süreci de birkaç ay daha devam edip sonra tekrardan yükseliş trendine dönebileceğiz. Yok eğer mevcut düzeltme süreci 2009'dakiler gibi kısa süreli ve sınırlı ölçüde kalırsa, daha uzun süreli bir düzeltme hareketi birkaç ay ertelenebilir. Global "sıkılaştırma" sürecinin zamanlaması ve Avrupa'daki yüksek borçlu ülkelerle ilgili gelecek haberler burada etkin rol oynayacak. İçeride ise politik gelişmeler önem taşıyacak.

Biz kısa vadede konsolidasyon sürecinin devam edeceği düşüncesiyle portföylerde hisse bazında hikayeleri öne çıkarmakla birlikte, görece defansif kalınmasını öneriyoruz. Türkiye global portföylerde tercih edilmeye devam etse de son dönemde patlak veren referandum, olası bir parti kapatma davası veya erken seçim gibi politik riskler piyasalarımızı rölatif anlamda baskı altında tutacaktır. Enflasyon beklentilerinin yüksek seyretmesi halinde olası bir faiz artışının öne çekilmesi de diğer bir risk faktörü olarak karşımıza çıkıyor. Artık IMF çıpasının "havuç" misali piyasaların önüne sürülerek bir sigorta vazifesi göremeyecek olması da borsamızı dış şoklara karşı daha kırılgan hale getirebilir.

Söz konusu düzeltme sürecinde İMKB-100'de destek bulabileceğimiz ve kademeli alım yapılabilecek ana seviyeler, yuvarlak olarak 50.000, 47.500, 45.000 ve 42.500 şeklinde verilebilir. Ancak faizlerde bir miktar artış yaşanabilecek olsa da dünyadaki faiz seviyesi halen borsaları destekleyecek düzeyde kalacak. Ekonomik büyüme ile şirket kârları beklentileri aşabilecek. Türkiye'nin 2010-2011 için F/K vb. piyasa çarpanları da gelişen piyasalar ortalamasının halen %20 kadar altında. Yani hisse senetleri tarihsel ortalamalarına göre az miktarda primli gibi dursa da diğer ülkelere göre ve faiz seviyesi ile birlikte değerlendirince halen pahalı değil. Biz içeride önemli bir siyasi şok yaşanmaması halinde 9-12 aylık vadede İMKB-100'de 60-65 bin aralığına çıkacağımıza inanıyor ve olası yeni bir düzeltme hareketinin alım fırsatı yaratacağını düşünüyoruz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Euro nereye koşuyor? 03 Ağustos 2017