Piyasalarda güncel durum ve yatırım stratejileri
Piyasalarda veri ve haber akışı ile birlikte sürekli bir hareketlilik görüyoruz. Yaz rehavetini bu yıl için beklememek gerekiyor.
Yurt dışında gerileyen enflasyon ve büyüme oranları ile merkez bankalarından gelecek faiz indirimlerinin zamanlamasına dair beklentiler, yurt içinde ise sıkı para politikası, yurt dışı yatırımcı ilgisi ve not artış beklentileri ana gündemi oluşturuyor. Bu gündem çerçevesinde riskli varlıklarda dalgalı seyir ve veri/haber akışına göre değişen risk iştahını takip ediyoruz.
Dalgalı piyasalarda en zor iş, birikimleri korumak ve özellikle enflasyon üzerinde getiriyi sağlamak olarak karşımıza çıkıyor. Risksiz enstrümanlar (mevduat, para piyasası fonu vb.) %50 civarında yıllık getiri sağlayabiliyor ama enflasyon üzeri getiri için riskli varlıklarda da pozisyon almanın gereği ortada. Bu kapsamda portföy oluşturma ve çeşitlendirme her zamankinden daha fazla önem kazanıyor.
Fonlar üzerinden portföy oluşturma tarafında portföy yönetim şirketlerinin haftalık/aylık olarak yayınladıkları içeriklerden faydalanmak mümkün olabilir. Son dönemde kurumların yatırımcılarla iletişim ve bilgilendirme tarafında çok faydalı işler yaptıklarını görüyoruz. Haftalık ve aylık bültenler ile yatırımcılar hem fonlar hem de portföy alternatifleri tarafında destek alabiliyor.
Portföylerde ağırlık para piyasası fonlarında
Temmuz ayı için fon dağılım önerilerini yayınlayan İş Portföy, Yapı Kredi Portföy, Deniz Portföy, Aktif Portföy, Inveo Portföy ve Kuveyt Türk Portföy’ün düşük riskli ve dengeli önerilerinde öne çıkan varlıklar ve portföy paylarını özetleyelim. Genel olarak bakıldığında tüm portföylerde para piyasası ve temkinli değişken fonlarının payı %25-45 arasında değişiyor. Faizler seviyesindeki yüksek seyir ve para piyasası fonlarının %50 üzeri mevduata denk getiri sağlıyor olması, portföylerin ağırlığının bu enstrümanlardan oluşmasını sağlıyor. En yüksek pay %45 ile İş Portföy’ün öneri portföyünde belirtiliyor.
Hisse senedi fonu payı ortalaması %30
Gri listeden çıkış, kredi derecelendirme kuruluşları tarafında not artış beklentileri yerli hisse senedi fonlarının da portföylerdeki ağırlığını artırmış görünüyor. %10 ile %50 arasında değişen farklı ağırlıklar görüyoruz, ama ortalamada %30 civarında hisse senedi içeriğinin portföylerde bulunduğunu söyleyebiliriz. Yapı Kredi Portföy’ün fon dağılım önerisinde hisse senedi için iki ayrı fon (YAS – Koç Holding İştirak Hisse Senedi ve YHS – Birinci Hisse Senedi Fonu) tercih edilirken, diğer kurum portföylerinde tek fon üzerinden öneri oluşturuluyor.
Altın/gümüş ve yabancı hisse fonları da portföylerde
Fed faiz indirimine ilişkin beklentiler ile altın/gümüş ve yabancı hisse içeriğinin de portföylerde ortalamada %30 civarında yer aldığını görüyoruz. Altına portföylerde ağırlıklı %10 olarak pay verilirken, Yapı Kredi Portföy’ün fon dağılımında altın yerine %10 gümüş tercih ediliyor. Yurt dışı hisse fonlarında odak teknoloji temasında ama benim düşüncem burada hem Avrupa hem de sürdürülebilirlik/sağlık gibi temaları da işe dahil etmek riski dağıtmak adına daha faydalı olacaktır.
Enflasyon verisi sonrası borçlanma araçları fonları
Portföy yönetim şirketlerinin fon tercihlerinde Temmuz ayı ve gerileyen enflasyon ile birlikte borçlanma araçları fonlarını da görmeye başlıyoruz. Yapı Kredi Portföy özel sektör borçlanma araçları ve orta vadeli borçlanma araçları fonlarına %30 pay ayırırken, İş Portföy ve Inveo Portföy %20-25 aralığında yer verdiğini görüyoruz. Tahvil faizlerindeki gerileme bu fonlar için olumlu olacaktır, ama dönem dönem volatilite yaşanabileceğini de değerlendirmekte fayda var.
Tüm bu portföyler ve dağılımlara kurumların sosyal medya ve websitesi üzerinden erişilebilir. Yılın ikinci yarısı için portföylerini oluşturmak veya düzenlemek isteyen yatırımcıların bu değerli içerikleri inceleyip karar vermesini tavsiye ediyorum.