Piyasalarda erken bahar...
Saim YILMAZ/A Yatırım Yurtiçi Piyasalar Bölümü Yönetmeni ABD tarafından gelecek yoğun veri gündemi paralelinde dalgalı seyir devam edecek. Global piyasalarda yaşanan resesyonun hangi zaman diliminde tekrar eski haline döneceği merakla beklenirken; ilk olumlu sinyaller şirket bilançolarının genelde beklentiler paralelinde gelmesi ile yavaş yavaş kendini göstermeye başladı. Bununla birlikte emtia piyasalarında da nispi bir gevşeme mevcut. Ancak hâlâ rekor seviyelere yakın olan petrolü dışarıda tutmakta fayda var. Kredi piyasasında yaşanan kriz ve bundan sonra gelmesi muhtemel kötü haberlerin fiyatlara dahil edildiği izlenimi görülüyor. Bu iyimser hava tahminimizden erken gelmiş olsa da hâlâ kafamızı kurcalayan datalar var olmaya devam ediyor. Örneğin her zaman önemli gördüğümüz güven endeksi, olması gereken seviyenin hâlâ çok altında. Genel tedirginliğin ve risk iştahının fazlaca artmadığını gösteren önemli bir data. Ayrıca krizin Avrupa tarafındaki etkilerini de tam olarak görebilmiş değiliz. Daha önce de belirtmiş olduğumuz gibi piyasalarda gerçek manada bir düzelmenin ancak 2009 yılının ikinci yarısında ortaya çıkacağına inanıyoruz. Takip etmeye devam edeceğiz. Bu hafta piyasalar açısından çok önemli olduğuna inandığımız gündem maddeleri mevcut. ABD 1. Çeyrek Büyüme rakamı (beklenti 0,5 civarı) ve FED'in faiz indirimiyle ilgili kararı gelecek. Genel beklenti 25 baz puan indirim yapılması yönünde. Ancak faizlerde değişikliğe gidilmemesi de bizce çok şaşırtıcı olmayacaktır. Burada önemli olan Bernanke'nin yapacağı açıklamalar. Zira FED yine bir seçim yapmak zorunda. Bundan sonra alınacak önlemler öncelikle büyümeye mi yoksa enflasyona mı yönelik olacak? İç siyasette ise çok fazla bir değişiklik olduğunu söyleyemeyiz. Anayasa Mahkemesi'nin AKP hakkında açılan kapatma davasını onaması zaten piyasa tarafından satılmıştı. Daha önce de belirttiğimiz gibi bu konuyla ilgili çok ekstrem bir gelişme yaşanmadığı sürece, yurtdışına paralel hareketin devam edeceği açık. TC Merkez Bankası'nın faiz indirimi ile ilgili muhafazakar tavrı devam ederse ki öyle görülüyor, kısa vadede faizlerin gevşemesini beklemek yanlış olur. Kısaca diğer enstrümanlara da bakacak olursak, enflasyon görünümü ve Merkez Bankası'nın faiz artırım ihtimali ile gösterge tahvilde yüzde 18.50-19.00 bandının korunacağını ve döviz ile hisse tarafındaki iyimser seyre kayıtsız kalacağını düşünmekteyiz. Döviz tarafında 1.3320 seviyelerinden başlayan düşüş 1.28 seviyelerine kadar ulaştı. Parite etkisiyle Euro/TL kurlarındaki düşüş ise daha sert oldu. Doların 1.28 seviyelerinde tutunmasını bekliyoruz. ABD tarafından gelecek yoğun veri gündemi paralelinde dalgalı seyir devam edecek. Kısa vadeli yükselişin hedef seviyeleri olarak 44500-45000 bandını görmekteyiz. ABD 1. Çeyrek Büyüme rakamı beklentiler dahilinde gelirse yükseliş 46200 seviyelerine kadar devam edebilir. Önemli destek seviyesi olarak da 42500 gözlenmekte.