Piyasalarda erken bahar sevinci…
Dünya piyasalarında ABD büyümesinin güçlü, enflasyonun düşük ve faiz artırımlarının sınırlı olduğu bir Alis Harikalar Diyarında senaryosu fiyatlanıyor. Başkan Trump’ın iki üç hafta içinde kapsamlı bir ekonomi paketi çıkaracakları açıklaması ve Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping ile yapılan yapıcı görüşme yeni dönemle ilgili endişelerin büyük ölçüde giderilmesini sağladı.
Çin dış ticaret verileri piyasalardaki iyimserliği besleyen diğer bir gelişmeydi. İhracatın %7.9, ithalatın %16.7 arttığını gösteren dış ticaret verileri Çin ekonomisinin iç talep lehine dengelendiğini göstererek olası bir dış ticaret savaşı riskini azalttı.
Dünya ekonomisini itici gücü ABD ve Çin olan çift motorlu bir uçağa benzeten uluslararası ekonomistler küresel büyüme cephesinde bir risk görmüyorlar. Küresel kriz sonrası toparlanma döneminin klasik özelliği olan ne ondurur ne öldürür büyümesi devam edecek. Hatta büyümede sınırlı bir hızlanma bekleniyor.
Küresel piyasalar ile ilgili temel endişe yaklaşan Fransa ve Hollanda seçimlerinde aşırı sağın güçlenmesinden kaynaklanıyor. Yaklaşan seçimlerde Fransa’da Marine Le Pen, Hollanda’da Geert Wilders gibi aşırı sağcı politikacıların güçlenmesi liberal ekonomi politikaların ve hatta Avrupa Birliği’nin sorgulanabileceği karanlık bir dönemin işaretlerini veriyor.
Normal şartlar altında Avrupa’nın büyümesinin güçlendiği bir ortamda Fransa ve Hollanda seçimleri yatırımcıları korkutmazdı. Ancak yakın zamanda yaşanan Brexit ve Trump zaferi sütten ağzı yanan yatırımcıların yoğurdu üfl eyerek yemesine neden oluyor. Fransa ve Almanya borçlanma faizleri arasındaki farkın 2014 yılından beri gördüğü en yüksek seviyeye ulaşması bu endişenin dışa vurumu.
Küresel risk iştahına duyarlı yüksek betalı Türkiye dünya piyasalarındaki iyimserlik dalgasından en çok yararlanan piyasalar arasında yer aldı. Merkez Bankası’nın para politikasını sıkılaştırması politik baskı endişelerini azaltarak MSCI Türkiye’nin Trump zaferi sonrasında gördüğü dip noktasına göre %20 ’ye yakın değer kazanmasına ve Türk lirasının dolara karşı %5’e yakın yükselmesine yardımcı oldu.
Ancak zafer kutlaması yapmak için aceleci olunmamalı. Zirvelerin en tehlikeli özelliği hava koşullarının aniden değişebilmesidir. Havanın güneşli olmasına güvenip başladığınız tırmanış sisin bastırması veya ani bir fırtınanın patlamasıyla ölümcül bir serüvene dönüşebilir.
Fiyatların aşırı yükseldiği ve iyimserliğin pompalandığı piyasa zirveleri de farklı değildir. Küresel risk iştahı bozulduğunda öncelikli olarak zayıf halkayı satarlar. Yavaşlayan ekonomisine rağmen finansal istikrarı korumak için sıkı para politikası uygulamak zorunda olan Türkiye dışsal risklere açık konumda. 2017 yılında doların yükseldiği ve küresel faizlerin arttığı bir konjonktürde bizi ciddi bir sınav bekliyor.