Piyasalara genel bakış
Yeşim Sarışen / Yapı Kredi Yatırım
Geçtiğimiz hafta AB liderler zirvesinde tek bir elden banka denetimini içeren bir mekanizma planı üzerinde anlaşmaya varılması ile risk iştahında artış yaşandı. Bu doğrultuda Cuma günü Avrupa ve ABD piyasaları genelinde sert yükselişler görüldü. Zirvede Avrupa Merkez Bankas'nın yönetiminde tek bir bankacılık denetim mekanizması oluşturulması ve kurtarma fonu ESM'ye (European Stability Mechanism yani Avrupa İstikrar Mekanizması) doğrudan bankalara para enjekte etme imkanı sağlanması kararlaştırıldı. Zirvede ayrıca EFSF (European Financial Stability Facility yani Avrupa Finansal İstikrar Fonu) ESM fonlarının üye ülke tahvillerini satın almak için kullanılabileceğine yönelik de kararlar alındı. Söz konusu kararlar, 9 Temmuz'daki toplantıda görüşülecek. Bu noktada anlaşma sağlanan konuların plan aşamasında olduğunu söyleyebiliriz. Bu anlamda uygulama aşamasının detaylarıyla zamanlamasının da belirsiz olduğunu ve önümüzdeki dönemde plan ile ilgili bazı noktaların soru işareti yaratabileceğini hatırlatmak istiyoruz.
Büyük resimde ise euronun geleceği, ABD ve Avrupa Birliği'ndeki yavaşlama, Çin büyüme endişeleri piyasalar genelinde ana risk unsurları olmaya devam ediyor. Son açıklanan makro veriler büyüme endişelerine destek oluyor. Bu doğrultuda geçtiğimiz hafta açıklanan Avrupa Satınalma Yöneticileri Endeksleri (PMI) zayıf sinyal vermeye devam ederken ABD'den gelen veriler genelinde de görüntü benzer yönde. Hafta sonu Çin'de açıklanan resmi PMI verisi 50,4'den 50,2'ye, dün açıklanan HSBC PMI verisi ise 48,4'den 48,2'ye gerileyerek yavaşlamayı teyit etti. PMI endeksinde detaylara baktığımızda ihracat siparişlerinin Aralık ayından bu yana en düşük seviyeye ulaşması soru işareti yaratıyor. Çin'de ekonomiyi desteklemek için bazı adımlar atılabileceğine dair beklentiler devam ediyor. Geçtiğimiz hafta basında yer alan, yakın zamanda yeni bir faiz indiriminin gelebileceğine yönelik yorumları hatırlatalım. Bilindiği üzere Çin Haziran ayının başında 25 baz puan faiz indirimine gitmiş ve yıl sonuna kadar ise 50 baz puan daha faiz indirimine vurgu yapmıştı.
Bu hafta geneline bakacak olursak büyüme ile ilgili sinyal verebilecek verilerin ön planda olabileceğini düşünüyoruz. ABD'de ISM imalat endeksi, Cuma günü açıklanacak istihdam verileri ve piyasalar genelinde açıklanacak PMI verileri ön planda. Avrupa'da, Avrupa Merkez Bankası'nın Perşembe günkü faiz kararı odak noktada. Piyasada beklentiler, 25 baz puan indirim yönünde şekilleniyor. Ayrıca İngiltere Merkez Bankası faiz toplantısında çıkabilecek daha fazla parasal genişleme kararı ve Almanya sanayi üretimi rakamı önemli olabilir. Asya tarafında ise Çin'de açıklanacak enflasyon ve ihracat rakamlarını takip edeceğiz. Yurtiçinde ise enflasyon rakamları açıklanıyor.