Piyasalar yaz gecesi rüyasından uyanıyor

Serhat GÜRLEYEN
Serhat GÜRLEYEN GENİŞ AÇI sgurleyen@isyatirim.com.tr

Global piyasalardaki çılgın yükselişin sonuna geldik. Beklentilerden çok kötü gelen ABD tarım dışı istihdam verileri önceki hafta yatırımcıları dünya ekonomisinin durgunluktan çıkıp büyümeye başladığına yönelik yaz gecesi rüyasından uyandırdı.

Klasik ekonomi kuramı borsayı öncü, işsizlik verisini ise artçı bir gösterge olarak kabul eder. Hisse senedi piyasaları ekonominin canlanması öncesinde yükselirken, işsizlik ekonomi büyümeye başladıktan uzunca bir süre sonra gerilemeye başlar.

Son dönemde yaşananlar bu görüşün her zaman geçerli olmadığını gösterdi. Dünyanın en gelişmiş piyasalarından birisi olan ABD borsası işsizlikteki artışı ekonominin durgunluktan çıkışının yavaş ve zorlu bir süreç olacağı şeklinde yorumladı.

ABD piyasalarının tepkisinin doğru yorumlanabilmesi için içinde bulunduğumuz özel koşulları hatırlamakta fayda var.

Dünya ekonomisinde yaşanan sorunun temelinde konut fiyatlarındaki artışa güvenerek gelirinin çok üzerinde borçlanan ABD hanehalkının yükümlülüklerini yerine getirememesi yatıyor.

Borç sorunun çözümü ABD hane halkının tüketimini azaltıp tasarruflarını artırmasından geçiyor. Tüketim harcamalarının milli gelirin %70'ine yakınını oluşturduğu bir ekonomiyi ağır bir durgunluğa sokmadan bunu yapmak çok zor.

İşsizliğin kriz öncesi %4.5 seviyesinden %9.5 düzeyine yükselmesi durumu ABD ekonomisinin durgunluktan çıkmasını zorlaştırıyor.

ABD hanehalkı ev fiyatlarındaki gerilemenin yarattığı servet etkisi ile zaten harcamalarını kısmış durumda. İşsizlikteki artış bütçe kısıtı ve gelecek korkusu ile harcamaların daha da kısılmasına yol açıyor.

İşsizlikteki artışın ekonomiye etkileri bununla sınırlı kalmıyor. İstihdamdaki azalış mali sistemle ilgili riskleri artırarak ve genişleyici para ve maliye politikalarına verilen tepkiyi sınırlayarak ekonomi yönetimini krizle mücadelesini zorlaştırıyor.

Daha da önemlisi İşsizlik oranının uzun süre yüksek kalması korumacı tedbirlerin yeniden hortlamasına neden olabilir. Dünya ekonomisinde son yılda görülen hızlı büyüme küresellşme ile birlikte mal hizmet ve sermaye üzerindeki sınırlamaların azalmasından kaynaklanıyordu. Korumacı tedbirlerin gündeme gelmesi durumunda geçtiğimiz on yılda yaşanan hızlı büyüme dönemi tatlı bir anı olarak kalabilir.

Geçen ayki yazılarımızda mali piyasalarda son dönemde yaşanan iyimserlik dalgasına rağmen küresel ekonomide hızlı ve güçlü bir toparlanma beklemiyoruz demiştik. ABD işsizlik oranındaki yükseliş durgunluktan çıkışın uzun süreceğine yönelik endişelerimizi doğruluyor.

Görüşümüzde değişiklik yok. ABD, Avrupa ve Japonya'yı eş anlı olarak etkisi altına alan durgunluktan 2010 yılında çıkılmasını bekliyoruz. Türkiye gibi Gelişmekte olan ülkeler gelişmiş ülkelere göre bir nebze daha hızlı büyüyecek. Ama hızlı büyümenin yaşandığı kriz öncesi döneme uzun yıllar boyunca dönemeyeceğiz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Petrol şoku sonrası… 23 Eylül 2019
Ağlatma beni Arjantin… 02 Eylül 2019
Emin liman aranıyor… 26 Ağustos 2019