Piyasalar rahat

Atılım MURAT
Atılım MURAT AYKIRI FİNANS [email protected]

Fed Başkanlarından herkesin hoşuna gidecek açıklamalar gelir. Büyük Merkez Bankalarını yöneten insanlar bir nevi politikacı oluyorlar. Başkan Yellen zayıf gelen istihdam raporundan sonra yaptığı konuşmada güvercinlere, yani faiz artırımlarının ötelenmesini isteyenlere, ‘‘İstihdam raporu belirsizlik yarattı’’ mesajını verdi. Şahinleri, yani faiz artırımının hemen yapılmasını isteyenleri memnun etmek için de, ‘‘İstihdam sektörü genel olarak iyi gidiyor. Gayrimenkul sektörü canlı. Ekonomik büyümenin hızlanacağını düşünüyorum’’ cümlelerini kullandı. Açıkçası, geçen cuma yayımlanan ABD istihdam raporundan sonra haziran seçeneği masadan kalktı. Gelecek hafta hareketli bir toplantı yine olabilir. Ama bu iş haziran için bitti. Temmuzda faiz artışı olasılığı da düştü. Yellen aslında Amerikan ekonomisi için oldukça pozitif düşünüyor. Tabii ekonomik verilerin bu olumlu düşünceleri ne kadar desteklediği tartışılır. Mayıs ayı istihdam raporundaki rakamlar beklendiği gibi gelseydi, Fed haziran toplantısını temmuzdaki artırıma zemin hazırlamak için kullanabilirdi. Böylesine kötü bir rapordan sonra, kritik ekonomik verilerin toparlanmasına ihtiyaç var. Üstelik bundan sonra güçlü bir istihdam raporu bile yeterli olmayabilir. ABD’de bir sonraki ayın istihdam raporu iyi gelse de piyasa oyuncularından, ‘‘Bir ay kötü, bir ay iyi veri geliyor. İstikrar yok’’ yorumları gelir. Bu nedenle, arka arkaya iki güçlü istihdam raporu gelmeden faiz artırımı olmayabilir. Fed üyelerinin şahin söylemlerinde bir değişiklik olacağını düşünmüyorum. Pes etmezler. Güçlü her makro veriden sonra seslerini yükseltirler. Oy hakkına sahip olan Cleveland Fed Başkanı Mester zayıf istihdam raporundan sonra bile, ‘‘Kademeli faiz artırımları olmalı’’ ifadesini kullandı. Yellen gelecek haftaki toplantıda, faiz konusunda ciddi biçimde ayrışan üyeler arasında bir denge bulmak zorunda. 

Faiz artışı beklentilerinin azalmasının da etkisiyle emtia fiyatları dengeli duruyor. Gerçi Fed üyelerinin son haftalardaki şahin açıklamalarından sonra bile bakır ve petrol gibi kritik emtiaların fiyatlarında bir çözülme olmadı. Global piyasaların tansiyonunu ölçen bakır fiyatı, grafiksel açıdan önemli fiyat bölgesini birkaç test etti. Bakır fiyatında $2.04 bölgesi düşerse ki bu durum benim için sürpriz olur, ABD’de ve dünyada yeni bir ‘‘defl asyon/dezenfl asyon’’ tartışması başlayabilir. Merkez Bankaları ‘‘Enflasyon yavaş yavaş yükselecek’’ algısını yerleştirmeye çalışırken; bakır ve petrol fiyatlarının düşüş trendine girmesi işleri bozar. Ocak-şubat döneminde piyasalarda yaşanan satış dalgasının tetikleyicilerinden olan brent petrol fiyatı 50 doların üzerine yerleşmiş gibi gözüküyor. Amerikan ham petrolün fiyatı da 50 doların üzerinde kalmaya çalışıyor. Elli dolar bölgesi, hem grafiksel açıdan hem de psikolojik bakımdan önemlidir. Bu emtiaların fiyatları stabil kaldıkça, finans piyasaları için karamsar senaryolar yazmanın bir manası yok. 

Bir para birimi olarak da, bir emtia olarak da değerlendirilebilecek altın, dar bir fiyat bandı içinde hareket ediyor. Madencilik hisselerindeki yükselişler fiyatı destekliyor. Avrupalı ve Amerikalı yatırımcıların fiziki altın alımlarının devam etmesi de önemlidir. Altın fiyatı alıp başını gitmeyebilir. Ancak yazdığım iki faktör fiyat düşüşlerinde alım fırsatı yaratabilir. Bakırı, petrolü, hatta altını, küresel büyüme ve enfl asyon açısından değerlendirmek lazım. Fiyatlarda bir çöküş olmadığı sürece, ‘‘Piyasalar büyüme ve enfl asyon konularında büyük beklentilere sahip olmasa da, en kötü dönemin geride kaldığına inanıyor’’ yorumu yapılabilir. Bu durum Türkiye’nin de içinde bulunduğu gelişen ülkeler grubunun manevra alanını genişletebilir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Dolar yükselir düşer 28 Ağustos 2019