Piyasalar kilitlendi
Ocak ayında dip seviyelerini gördükten sonra toparlanan gelişen ülke piyasaları son günlerde patinaj yapıyor. Global ekonomi açısından önemli göstergeler olan endüstriyel metal fiyatlarındaki ralli de bitmiş gözüküyor. Görüntü her geçen gün netleşiyor. Piyasalar kilitlendi. Yeni katalizörlere ihtiyacı var.
Yılbaşında ana gündem maddeleri Çin ekonomisinin durumu ve Fed’in faiz artırımlarıydı. Petrol fiyatındaki düşüş de küresel piyasaları etkiliyordu. Piyasaları etkileyen bu faktörler arasında etkileşim var. Doların durumu Çin Merkez Bankası’nın kararlarına ister istemez yansıyor. Yuanın değeri buna göre belirleniyor. Petrol fiyatı doların gücünden etkileniyor. Emtia fiyatları Çin ekonomisine yönelik beklentilerden etkileniyor. Çin ekonomisiyle ilgili bilinmezlikler sürüyor. Ancak devletin uyguladığı politikaların daha tutarlı olduğu düşünülüyor. Küresel yatırımcılar, Çin Ulusal Halk Kongresi’nden bu mesajı aldı. Ekonominin sert bir iniş yapmaması için devlet elinden gelen her şeyi yapacağının sinyalini veriyor. Bütçe açığı artırılıyor. Çinli yatırımcılar devletin teşvikleri artıracağını anlayınca, paralarını dışarıya çıkarma konusunda aceleci davranmıyorlar. Çin’de mart ayında yurt dışına para çıkışı, şubata göre yüzde 40 düşmüş.
Petrol fiyatlarında en kötü dönem geride kalmış olabilir. Enerji fiyatlarının güçlü kalması diğer emtiaların fiyatlarını etkiliyor. Petrol fiyatlarındaki yüzde 60’lık artışın, ağırlıklı olarak spekülatör grubunun satış pozisyonlarını kapatmasından kaynaklandığını belirtelim. Petrol fiyatında düşüş beklentisiyle vadeli işlem kontratlarında satış pozisyonu alan fonlar, fiyat hızla yükselmeye başlayınca pozisyonlarını kapatmak için alım yapıyorlar. Bu da yükseliş hareketini agresifl eştiriyor. Yüzde 60 yükselişi bu açıdan değerlendirmek gerekiyor. Satış pozisyonlarının kapatılmasından kaynaklanan sert fiyat artışları beni her daim tedirgin eder. Yeni alım pozisyonlarıyla desteklenen yükseliş hareketlerine daha pozitif bakılabilir. Petrol fiyatı için hem ABD’deki stok rakamları, hem de OPEC’in nisandaki toplantısı önem arz ediyor. ABD’de stok rakamlarının yüksek olması endişe yaratsa da, üretimin 1.5 sene önceki seviyelere düşmesi orta vade için moral veriyor. OPEC ve Rusya’nın nisan ayındaki üretim sabitlemesi kararı büyük ölçüde fiyatlara girdi. ABD’de üretimin düşmesi ve OPEC toplantısından kuvvetle muhtemel çıkacak karar, dünya üretiminin maksimum seviyeye ulaştığı düşüncesini güçlendiriyor. Arz ve talep bundan sonra yavaş yavaş dengesini bulur.
Fed üyelerinin faiz artırımı konusundaki açıklamaları kafa karıştırıyor. Fed ekonomik tahminlerini bu ay aşağı yönlü revize ettikten sonra üyelerin faiz artırımıyla ilgili yorumları tutarsız geliyor. Enflasyon düşükken, ücretler üzerindeki baskı devam ederken, Fed’in hata yapma olasılığı yüksektir. Küresel ekonomi hız keserken, dünyanın en güçlü Merkez Bankasının faiz artırması anlamsızdır. Fed politikasının, Avrupa Merkez Bankası ve Japonya Merkez Bankası politikaları ile hızlı biçimde ayrışmasının farklı sonuçları olabilir. ABD’de bu sene bir resesyon öngörmüyorum. Ancak diğer Merkez Bankaları negatif faiz politikası uygularken, Fed’in faiz artırımlarının Amerikan ekonomisinde ve dünya ekonomisinde yaratacağı riskler fazla olabilir. Küresel ekonomiden toparlanma sinyalleri gelene kadar, ABD’de enfl asyon hedefine ulaşılana kadar, Fed’in beklemesi gerektiğini düşünüyorum.