Piyasalar istediğni aldı, ama rahatlayamadı!..

Uğur CİVELEK
Uğur CİVELEK ARKA PLAN [email protected]

 

 

Geçtiğimiz haftanın son günlerinde parasal genişlemeye ilişkin belirsizliğin azalması ile birlikte tüm piyasalar aşırı iyimser beklentilerin etkisi altında kalmış, risk alma isteği uyarılmış idi. Dolar tüm diğer para birimlerine karşı değer kaybeder iken euro da yaşanan değerlenme ön plana çıkmış, sermaye ve emtia piyasaları yükselmişti. Bu haftanın ilk günlerinde ise durum sürpriz bir şekilde farklılaştı, parasal genişleme lehine güçlenen beklentilere rağmen kafaların karışık olduğu ve riskten kaçınma eğiliminin kırılamadığı yönünde bir görüntü oluştu. Belirsizlik ve kırılganlığın azalmadığı, sadece algılamaların oldukça kısa bir süre için farklılaştığı yönünde bir kanaat oluştu. Bu durumu daha iyi anlamak için bir takım soruları gündeme getirip yanıt aramaya çalışmak, durumu daha iyi anlamamıza yardım edebilir.

Birbirini takip eden parasal genişleme dalgaları her sefernde benzer sonuçlar üretir ve yine her seferinde güçlü ve spekülatif bir risk alma isteği yaratır mı? Koşulların değiştiği, sorunların düzenli olarak ağırlaştığı ve bu durumun sürdürülebilir olmadığı dikkate alınır ise orta vade açısından bu soruya olumlu yanıt verilmesi pek olamıs görünmüyor. Her bir parasal genişleme dalgasının yarattığı spekülatif dürtü zaman içinde azalırken ortaya çıkan yan tesir büyüyebilir; ilk başlarda nakitten kaçış ve risk almaya koşuş şeklindeki ilk etkiler hem nakitten, hem de riskten ve sistemden kaçışa dönüşebilir. Eğer varlık değerlerinde yaşanacak artış ve ekonomide oluşacak haeketlilikten ortaya çıkacak fayda, artan enflasyon baskısı ve ağırlaşan sorunların yarattığı olumsuz maliyetin altında kalacaksa, bu olumsuz dengesizlik gizlenemiyor ise merkez bankaları süratle itibar kaybetmeye başlar… Oyunu kısa vadeli dürtüler ile yönlendirmeye çalışanların evdeki hesabı karşıya uymaz, güven bunalımının etki alanını genişletmesi ve ağırlaşması önlenemeybilir.

Gelişmiş ekonomilerden sonra gelişmekte olanların merkez bankalarının da parasal genişlemeye hazırlanıyor olması özel bir önem taşıyor. Zira küresel kriz sonrasındaki parasal genişleme dalgasında gelişmişlerden diğerlerine doğru seçici olamayan bir sermaye akışı oluşmuş algılamalarda güçlü bir değişim yaşanmıştı; gelişmekte olanlar bu kontrolsüz akın karşısında para politikalarını kısmen sıkılaştırarak içeride ciddi sorunlar oluşmasını önlemeye çalışmıştı; yerli paranın aşırı değerlenmesini önlemek, iç talebin kontrolsüz artışını gerektikçe frenlemek gibi eğilimler bu kapsamda gümdeme gelmişti. Bu kez gelişmişlerden gelişmekte olanlara doğru kontrolsüz ve yoğun bir sermaye akışı beklenmiyor. Zira hem söz konusu ekonomilerde aşırı risk alınmış durumda, hem de söz konusu bölgeler de durgunlaşmaya başladı ve sorunları seri bir şekilde ağırlaşıyor. Peki bu durumda piyasaya parasal genişleme yolu ile verilen likidite nereye gidecek, gelişmiş ekonomilerde kredi hacmi artacak ve durgunluktan çıkış mümkün olabilecek mi? Yoksa daha çok sorunlu aktiflerin yüksek fiyattan kamuya dolaylı transferini ve enflasyon baskısında artışı mı hızlandıracak? Sorunlu banka ve ekonomileri kurtarmanın maliyeti küresel talebi ve dolaylı olarak sistemik kırılganlığı nasıl etkileyecek?

Şahsen talep daralması, rekabet koşulları olumsuzlaşması ve gelir dağılımı bozulması gibi temeldeki yapısal eğilimler eşanlı olarak ortadan kalkmadığı sürece olumlu düşünmek mümkün olmayacak. Parasal genişlemeler ise birbirini besleyen olumsuzlukları iyice ağırlaştıracak. Sorunlu ve kurtarılması gereken banka ile ekonomi sayısındaki artışta bu durumun sonucu olarak karşımıza çıkacak. Parasal genişlemenin orta vadedeki etkisinin yıkıcı olduğu algılaması güçlenmeye başladığında bu durum riskten kaçış için son fırsat olarak algılanacak. Son bir hafta içinde yaşananlar böyle bir eşiğe yaklaşmış olabileceğimizi düşündürüyor. Risklerin başka bir yerlere transfer edilip edilemediği ise nihai sonucu etkilemeyecek… Parasal genişleme dalgasıın yaklaşık 15 yıl önce Asya krizi ile başladığını ve zaman içinde geometrik bir şekilde etki alanını genişlettiğini dikkate alır iseniz, bugünü ve geleceği daha iyi anlayabilirsiniz…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar