Piyasalar, hayaller ve çaresizlik!..
Tüm piyasaların geniş bant içinde yatay salınım sergilediği bir haftayı geride bıraktık. Merkez bankalarına ilişkin parasal genişleme beklentisinin karşılanmamış olmasına rağmen, olumlu ABD verileri kısmen abartıldı ve riskten kaçınma eğiliminin etkili olmasına şimdilik izin verilmedi. Ekonomideki temel eğilimlere ilişkin herhangi bir beklenti değişikliği olmadı.
Finansal piyasaların küresel nitelikteki durgunlaşmayı veya bölgesel istikrarsızlıkları fiyatlayamayacak kadar sorunlu olması ve parasal genişleme tekliflerinin bir kez daha cevapsız kalması, geleceğe yönelik belirsizlik ve kırılganlığı yüksek düzeylerde salınacağı kanaatini güçlendirir. Finansal depremlerin yeni merkezi durumundaki Euro Bölgesi'nde yaşananlar ise kimseyi tatmin etmedi. Avrupa'nın siyasileri ve teknik kadroları ile finansal yatırımcıları arasında uzlaşısı olmayan garip bir oyun oynanıyor. İtalya ve İspanya gibi görece büyük ekonomiler sorunlu hale gelir ise Yunanistan veya Portekiz'e uygulanan yaklaşımların söz konusu olamayacağı çok iyi biliniyordu. Fakat çaresizlik nedeniyle piyasalar bu seçeneği zorladı. Söz konusu ekonomilerde sürekli tasarruf paketi açılıyor, artan belirsizlik riskten kaçınma eğilimini güçlendiriyor ve sermaye kaçışına sebep olarak kamu ve mali kesim dengelerini daha kötü hale getirecek süreci tetikliyor. İşin tuhafı bu etki tepki zinciri kırılamıyor. Cesaret veren bir söylemle bir süre duraklıyor, fakat devamı gelemiyor; piyasalar kendi kendine gelen güven oluyor, hayal kuruyor ve bunun gerçekleşeceğini varsayarak fiyatlama yapıyor sonra da durumun daha kötüye gitmesini önlemek için ne yapacağını şaşırıyor...
Avrupa Merkez Bankası Başkanı'nın olumsuzluğu duraklatma amaçlı söylemi ve sonrasındaki hayal kırıklığı bundan sonra yaşanacaklar konusunda fikir verebilir. Draghi'nin gerekenin yapılacağı söylemi üzerine başta İspanyol ve İtalyan olmak üzere sorunlu üyelerin devlet tahvilleri prim yapmış, bu sayede euroda kayıplarını kısmen geri almıştı. Tahvil sahiplerinin bir süre için satıştan çekilmesi, birilerinin ise mevcut düşük fiyattan alarak yüksek fiyattan Merkez Bankası'na salabileceği umudu ile alışa geşmesi yaşanan olumlulukta etkili olmuştu. Tahvil yatırımcılarının büyük kısmının bunları kamuya devretme niyetinde oluşu hem Merkez Bankası ve siyasilerin başarılı sayılabilecek bir operasyon yapmasına izin vermiyor hem de sorunlu üyelerin durumunun daha da kötüye gitmesini kesinleştiriyor. İspanya ve İtalya'yı yardım istemek zorunda kalacakları güne koşturuyor, bu süreçte sosyal ve siyasi istikrarsızlığın artması da kaçınılmaz olacak gibi görünüyor... Tabii ki daha iyi fiyattan Merkez Bankası‘na tahvil satmak için bekleyen yatırımcılar ve bu fırsattan yararlanmak için düşük fiyattan alım yapan spekülatörlerin evdeki hesabı çarşıya uymadı. Perşembe günü satış arttı riskten kaçış güçlendi, cuma günü ise sürpriz sayılabilecek şekilde duruldu!..
Muhtemelen yeni bir hayalle yeni bir uyku çabası devreye girmiş olabilir. Zira kısmen ve geçici olarak olumlu çıkan ABD verilerinin Euro Bölgesi'nin içinde bulunduğu durumdan çıkmasına herhangi bir katkısı olmayacak...
Finansal piyasalar kendi kısa vadeli çıkarları nedeniyle zaman zaman hafıza kaybı yaşıyor ve olmayacak işe amin diyerek durumu daha kırılgan hale getiriyor. Avrupa Merkez Bankası‘nın sorumlu tahvillerin büyük bir süreçten kesinlikle kaçınacağı, sınırlı bir alımın ötesine geçemeyeceği biliniyor. Şimdi piyasalar ‘yanlış yaptık' deyip hatasını telafi etmeye mi çalışacak ya da sorunlu olduğunu düşündüğü tahvillerden kurtulmanın başka bir yolunu mu arayacak? Bu başka yola başta Almanya olmak üzere Kuzey ülkeleri vize verecek ve Merkez Bankası gerekli yetkilerle donatılacak mı? İspanya ve İtalya hangi kurtarma fonu ile ne nasıl bir yaklaşımla kurtarılacak? Bölgesel ve küresel düzeydeki finansal yapı, giderek yükselen bu gerilime dayanabilecek mi? Yukarıdaki sorunlara kafa yorup yanıt aramaya çalışmadan cuma günkü kapanış fiyatlarına bakarak kendimizi veya başkalarını aldatmaya çalışmayın. Euro/dolar paritesindeki toparlanmaya bakıp yeni parasal genişleme hayalleri ile belki günü kurtarabilirsiniz fakat sonu çok acı olabilir. Gelişmekte olan ekonomi paraları değerlenecek, sermaye piyasaları yükselecek, enflasyon baskısının artması pahasına durgunluk bir süre için ötelenecek... Mevcut yaklaşım fırtınalı havada balık avına çıkmaya çalışanların durumunu anımsatıyor; ava mı çıkıyorlar yoksa intihara mı koşuyorlar!..
Cuma günü kapanış fiyatları ekonomideki temel eğilimleri, hafta içinde yaşanan gelişmeleri ve beklenti değişikliklerini yansıtmıyor. Böyle olduğu için yapaydır, sahtedir, çaresizliğin ürünüdür... Aç tavuğun kendi mi buğday ambarında olduğunu hayal etmesinden farklı değildir...