Piyasalar ayakta kalabilecekler mi?
Üzeyir DOĞAN / MARBAŞ MENKUL DEĞERLER
Fed’in ardından geçtiğimiz hafta Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) da kısa vadedeki yol haritası netleşmiş oldu. Fed’de Yellen’in başkan olmasının ardından geçtiğimiz 3-4 aylık süreç Fed’in politikalarının netleşmesini sağladı. Çok büyük bir sürpriz olmadığı sürece tahvil alım programının yılsonuna kadar sonlandırılması ve ardından en azından 2015’in ilk yarısında faizlerde bir artırım yapılmaması bekleniyor. Bu nedenle de ABD tarafında açıklanan verilere eskiden olduğu gibi Fed politikalarında nasıl bir değişim yapar gözüyle bakmıyoruz. ECB’nin geçtiğimiz hafta aldığı kararlar sonrası benzer durumun Avrupa için de ortaya çıktığını düşünüyoruz. Tek fark Avrupa’da bu durum daha kısa vade için geçerli. Geçtiğimiz hafta alınan kararların uygulamaya geçmesi sonuçlarının görülmesi bu yılın sonunu ve belki de 2015’in ilk çeyrek sonunu bulacaktır. Piyasa ise tüm bu sürecin sonlanmasını beklemeden muhtemelen yılsonuna yaklaşıldıkça ECB’yi yeni adımlar konusunda zorlayacaktır. Daha öncesinde piyasanın ECB’yi yeni bir adım atmaya zorlaması için, sürpriz bir değişim olması gerektiğini düşünüyoruz. Özetle eldeki veriler ışığında en azından yılın geri kalanında ABD ve Avrupa tarafında merkez bankalarına yönelik beklentilerin askıya alındığını düşünüyoruz.
İçeride ise TCMB’nin faiz indirimi yapacağına yönelik beklenti güçlü. Hükümet kanadından gelen son açıklamaları ve oluşturulan havayı göz önünde bulundurduğumuzda TCMB faiz indirimi konusunda bu toplantıda bonkör davranmayı tercih edeceğini bekleyenlerin sayısı da hiç de az değil. Bu beklenti gerçekleşecek olur ise kısa vadede buradaki beklenti de sonlanacaktır. Böylece iki büyük lokomotif Fed ve ECB’nin ardından içeride de TCMB beklentisi sonlanmış olacaktır. Merkez bankalarına yönelik beklentinin olmadığı bu durum 2008 krizinin başından beri istisna dönemlerden biri. Piyasalar bu beklentilerin sağladığı destekler olmadan ayakta kalabilecekler mi, bunu da zaman gösterecek.