Piyasa Fed'den erken çıkış beklemiyor

 

Bu hafta açıklanan 19-20 Mart Fed Toplantısı Tutanakları'nda bazı üyelerin bu yılsonunda tahvil alım programının sona erdirilmesini savunduğunu gördük. İstihdamdaki toparlanmanın hissedildiği ve mali politikalara dair risklerin geri planda kaldığı argümanları ile savunulan görüşe piyasalar ise pek aldırış etmedi. Tahvil alım programının bitirilmesi bir kenara, kademeli olarak azaltılmasına dair söylemleri bile negatif fiyatlayan piyasaların bu seferki açıklamayı soğukkanlılıkla karşılamasının arkasında ise Mart ayı ile beraber bozulma gösteren istihdam verileri vardı.

 

ABD'de Mart ayında tarım dışı istihdam 170 -210 bin arasında değişen piyasa beklentilerinin altında sadece 88 bin artış gösterdi. İşverenlerin istihdam yaratmadaki isteksizliği ise büyük ölçüde ABD'de yürürlüğe giren bütçe kesintileri ile açıklanabilir. Öte yandan inşaat sektöründeki istihdamda Mart ayında bir artış yaşanmaması toparlanma gösteren konut sektörünün geleceğine dair de bazı soru işaretlerine neden oldu. 

 

Fed para politikasında sıkılaşmaya gitmek için işsizlik oranının %6,5 seviyesine kadar gerilemesini istiyor. Bu oranın yakalanmasına ek olarak istihdamdaki artışın istikrar kazanması ve ekonomik toparlanmanın kriz öncesi seviyelere doğru iyileşme göstermesi de bekleniyor. Mart ayı verilerine göre mevcut durumu incelediğimizde ise ABD'de işsizlik oranının  %7,6 seviyesinde olduğunu görüyoruz. Devam eden işsizlik maaşı başvuruları rakamı ise kriz öncesi dönemin yaklaşık  %30 üzerinde. Hem işsizlik oranında hedeflenen seviyeye uzak olunması hem de kriz öncesi dönemlere oranla istihdam sektörünün toparlanmış bir tabloya işaret etmemesi doğal olarak Fed'den erken çıkış beklentilerini azaltıyor.  

 

İyi başlayan bilanço sezonunun da desteği ile zirve tazeleyen ABD borsalarının, erken çıkışa dair endişeleri fiyatlanmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz. ABD tahvil faizlerinde ise bir miktar yükseliş görülse de hâlâ Fed'in alımlara devam edeceği beklentileri ile yılın en düşük seviyelerindeki seyrini koruduğunu görüyoruz. 1 Mayıs'ta gerçekleşecek en yakın Fed toplantısına kadar da Fed'e ilişkin haber akışı, ABD piyasaları açısından geri planda kalmaya devam edecektir. Sözlü veya yazılı olarak %6,5 hedefinin dikkate alınmayacağı söylenmediği müddetçe de piyasa Fed'in genişletici para politikasından erken çıkışa gitmesini beklemeyecektir.