Piyasa beklentilerini toparlarsak
FED’le ilgili beklentilerin farklı uçlara doğru yığıldığı şu günler uzun süredir yapmadığım bir genel piyasa analizi için doğru zaman olabilir. Kısaca Çarşamba günü FED’in ne söylediğine bakalım. İstihdam piyasası artık net bir toparlanma içinde. Ekonomi ise ılımlı büyümesini sürdürüyor. Konut piyasasında toparlanma var ancak enflasyon halen hedefin altında. Petrol fiyatlarının stabilize olduğuna dair tespit ise son gerileme ile beraber elbette çıkarılmış. Tüm bu tespitlerden sonra FED faiz artışı için “biraz” daha düzelmeye gerek olduğunu söylüyor. İşte bu kelim şayet veriler iyi gelirse Eylül ayında faiz artacak anlamına geliyor. Peki ama hangi veriler? Dün açıklanan büyüme verisi, bugün açıklanacak olan istihdam maliyet endeksi, enflasyon ve elbette istihdam&ücretler. FED’in faiz artışına başlarken enflasyona müdahale niyetinden ziyade bilanço büyüklüğünü ve faizleri cari koşullara adapte etmeyi hedefleyeceğini düşünüyorum. Yani çok büyük ve hızlı bir artış olmayacaktır. Daha önce de altını çiziğim gibi büyümede altı seneyi bitirip yedinci senesine giren bir ekonomide faizlerin sıfırda olması ve olmaya devam etmesi bence faizlerin arttırılmasından daha tehlikeli bir gidişata işaret ediyor. Bu nedenler artışları en azından hisse senedi piyasası için olumlu görüyorum. Ekim ayına kadar S&P’de sert bir düzeltmenin (10% ve üstü) ardından endeksin 2016 ve 2017’ye girişte çok iyi bir performans sergilemesini bekliyorum. Ancak aynı durum bonolar için söz konusu olmayacaktır. ABD bonoları endekslerde yaşanacak bir satış veya uluslararası gelişmeler nedeni ile çok değer kaybetmeyebilir. Ancak Euro bölgesi bonolarında çok ciddi bir fiyatlama hatası olduğunu düşünüyorum. ABD bonoları da 2012 yılında tarihi dibini yaptı ve daha yavaş bir tempoda bile olsa getiriler önümüzdeki yıllarda tırmanışını sürdürecek. Bu nedenle sabit faizlerle borçlanmak için çok iyi bir dönemden geçtiğimizi söylenebilir. Altında ise çok uzun zamandır 1000 seviyesinin altına gideceğimizi paylaşıyorum. Son dönemde bu görüşün çok daha fazla taraftar bulması bir tepki ihtimalini ortaya çıkartıyor olsa da ana hedefin değişmediğini ve artan likidite ihtiyacı nedeni ile Altın fiyatlarının bir süre daha baskı altında kalacağını söylemek mümkün. Ancak haklı çıkarsam bu seviyelerden alım yapmak çok doğru bir yatırım da olacaktır. Gelelim herkesin merak ettiği Euro Dolar paritesine. Kısa vadede yönü söylemek zor. Euro ABD verilerinin hayal kırıklığı yaratması, faiz artışının Aralık ve hatta 2016’ya sarkması ile değer kazanabilir. Ancak ilk günden var olan yapısal sorunları devam ediyor. Bu nedenle Eylül ayından itibaren 1.0460 dibine doğru yeni bir hareketin başlamasını ve bu hareketin paritesi nihai hedefi olan 0.80 seviyelerine kadar da sürmesini bekliyorum.