Piyasa beklentileri
Yeşim Sarışen / Yapı Kredi Yatırım
Kısa vadede Yunanistan belirsizliği yurtdışı piyasalarda volatilite kaynağı olmaya devam ediyor. Euro bölgesinde toparlanma sinyali üreten verilere karşı ABD’de zayıf sinyaller üreten perakende satışlar, sanayi üretimi ve konut verileri gibi makro veriler büyüme yönelik soru işaretlerine neden oluyor. Zayıf makro veriler, yükseliş eğilimindeki dolar endeksinde kar satışlarına ve ABD tahvil faizlerindeki aşağı yönlü baskıyı destekliyor. Bu doğrultuda da belirsizliklerle birlikte geçtiğimiz hafta gelişmekte olan ülke bono spreadlerindeki yükselişleri belirtmekte fayda var. Yurtiçi piyasalarda ise gelişmekte olan ülke kurlarındaki değer artışlarına karşı TL’nin negatif ayrıştığını görüyoruz. Geçtiğimiz hafta yeni rekor seviyeleri gören Dolar/TL öncülüğünde bono ve cds spreadlerinde sert yükselişler etkiliydi. Bu görünüm hisse senetlerine de olumsuz yansıdı.
Kısacası dolar endeksindeki güçlenme eğilimi, Haziran seçimleri ve petrol fiyatlarındaki toparlanma gibi negatif tetikleyicilerin TL varlıkları olumsuz etkilediğini görüyoruz.
Bu doğrultuda bu hafta yurtiçinde Merkez Bankası PPK kararları odak noktasında olacak. TCMB Mart ayı toplantısında gıda fiyatlarındaki yükselişe ve küresel piyasalardaki belirsizliğe vurgu yaparak faizlerde herhangi bir değişikliğe gitmemişti. 22 Nisan toplantısı için piyasa ve bizim beklentimiz gecelik ve haftalık faizlerde değişikliğe gidilmeyeceği yönünde. Merkez Bankası’nın TL’yi stabilize etmeye yönelik adımları önemini koruyor. Bu doğrultuda geçtiğimiz hafta sözel müdahele ile 22 Nisan toplantısında döviz depo faizlerinde ölçülü indirim ve TL zorunlu karşılıklarda ise ölçülü artırımın gündeme alınacağı açıklanmıştı.
Yurtdışında ise Yunanistan konusunda anlaşma olasılığının azaldığına yönelik yorumların ön planda olduğu 24 Nisan Eurogroup toplantısı ve ABD’de dayanıklı tüketim malı siparişleri ve konut verilerini takip ediyoruz. Dolar endeksi ve ABD tahvil faizleri üzerinde yukarı yönlü baskı oluşturabilecek nitelikte güçlü sinyaller, TL varlıklar üzerinde olumsuz etki yaratabilir. Zayıf sinyaller üretebilecek veriler ise dolar endeksindeki kar satışlarına destek olabilir.
Diğer taraftan Euro Bölgesi’nde açıklanacak güven endeksleri ve PMI endekslerinde ise toparlanmanın devamı bekleniyor. Bu görünüm geçtiğimiz hafta Draghi’nin ekonomide dengelenmeye yönelik vurguları ardından Euroya destek olabilir.