Piyango ekonomisi
Piyango ilk olarak eski Romalılar döneminde ortaya çıkmıştır. Milattan Sonra 1. yüzyılda İmparator Ausgustus tarafından düzenlendi. Amaç bugün olduğu gibi millete umut satmak ve devlete gelir elde etmek idi. İkramiye olarak paranın yanında güzel esir kızlar, tam donanımlı gemiler ve gelir getirebilecek tarlalar veriliyordu. Ortaçağ’da kilise tarafından bu tür oyunlar, kumar olduğu için yasaklamıştı. Günümüzdeki piyangolara benzer ilk uygulama 1539 yılında Fransa’da kral I. François’nın emriyle düzenlenmiştir. Devletin görevi ise piyango kazananların hakkını korumak olarak görülmekteydi. 1612 yılında Amerika’ya gidecek geminin masrafl arını çıkarmak için İngiltere’de ilk özel piyango çekilişi yapmak için başvuruda bulunuldu.
Osmanlı İmparatorluğu’nda 1870 ve 1910 yılları arasında Şark Şimendiferleri ve Ergani Bakır İşletmeleri tahvillerinin satışını artırmak amacıyla kazananları kura ile belirlenen ilk resmi piyango uygulaması başlatılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra piyango hakkı 1927 yılında Tayyare Cemiyetine verildi. Daha sonra ise ismi Milli Piyango olarak değiştirildi. Piyango kanuna göre ikramiye tutarı toplam satışların yüzde 40’tan az, yüzde 59’dan fazla olamaz hükmü ile tanımlanmıştır. Son 5 yılı baktığımızda ortalama dağıtılan ikramiye tutarı yüzde 45’tir. Hükümetler piyangodan para toplama konusunda çok cömert, umudunu bir bilete veya bir şans oyununa bağlamış olan vatandaş için ise çok cimri davranmaktadır.
Şans oyunlarından birine talep azaldığında ikramiye oranını artırarak teşvik edilmeye çalışılmaktadır.
Şans oyunlarında gelir dağılımının yüzde 67’si sayısal oyunlar, yüzde 27’si ise bilet satışlarından elde edilmektedir. Diğer oyunların payı ise yüzde 7’dir. Toplam yapılan satışların en az yüzde 40’ı direk devletin kasasına gelir olarak girmektedir. Bir başka değişle büyük ikramiye her zaman devlete, amorti tesellisi bizlere çıkmaktadır. Basılan biletlerin yüzde 71’i satılmakta, satılamayan biletlere çıkan ikramiyeler ise devlet kasasına kalmaktadır. Genel olarak dar gelirli kişilerin “Acaba bana da çıkar mı?” diye almış olduğu piyango biletlerinin yüzde 92’si çeyrek, yüzde 6’sı ise yarım biletler olmaktadır.
Ülke nufüsunun yüzde 60’ı yılda en az bir kere piyango bileti almakta, şansını en büyük ikramiyenin dağıtıldığı yılbaşında denemektedir. Yılbaşı çekilişlerinde elde edilen gelir bir yılda elde edilen gelirin yüzde 65’ini oluşturmaktadır. Şu ana kadar kişi başına düşen en büyük ikramiye 50 milyon TL dir. 2014 yılında çeyrek bilete çıkmış olup yılbaşı biletine kişi başına düşen 12,5 milyon TL olmuştur. Son 5 yılı incelediğimizde satışların doğrusal olarak sürekli artığı görülmektedir. Özellikle son yıllarda daha kısa sürede tekrarlanan ve daha büyük ikramiye kazanma şansı olan sayısal oyunlar tercih edilmektedir. Sadece son 5 yılda elde edilen vergi ve net satış geliri yaklaşık 4,75 milyar TL’dir. Hükümet vergi gelirleri ve bütçeye önemli bir katkı sağlamaktadır.
Piyango idaresi ayrıca para dağıtımı olmayan piyango çekilişlerinde, Ankara Ticaret Odası gibi kurumların düzenlemiş olduğu alışveriş festivallerinde dağıtılacak ikramiyelere izin veren kuruluş olarak kanunen yetkilendirilmiştir