“Pişkin-istan” mı oluyoruz?
Fasulye böceği
Bir arkadaşım anlatmıştı. Bir seyahat dönüşü yol üstündeki bir dostlarına uğramışlar. Arkadaşımın annesi, bu ziyaret ettikleri evin temizliğine çok güvenmezmiş. Bu nedenle çocuklarını uyarmış: “Sakın orada bir şey yemeyin.” Ancak evin kadını onları bırakmamış. “Çok güzel kuru fasulye ve pilavım var; birlikte yiyelim” demiş. Masaya kuru fasulye tenceresi gelmiş. Herkesin tabağına servis yapılmış. Çocuklar tabaklarına bakıp bağırmışlar “Aaa bu ne?” Görünen o ki, kuru fasulye kurtlu imiş. Kurtlar tabakların üstünde yüzüyormuş. Ev sahibi kadın elindeki kaşıkla kurtları almış ve pişkin bir biçimde “Bir şey değil, bir şey değil, onlar fasulye böceği” demiş.
İlginçlikler(!)
Ülkemiz bir ilginç oldu. Bir ilginçlik de Milli Eğitim Bakanlığı’ndan geldi. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 8 Haziran 2013’te, 8’inci sınıfl ar için yapılan Seviye Belirleme Sınavı (SBS)’nın değerlendirilmesinde hata yapılmıştı. Sınava girmiş bir öğrenci mahkemeye başvurmuştu. Müracaatı değerlendiren mahkeme, Ocak 2014’te yürütmeyi durdurma kararı verdi. Bakanlık, kararın zamanını “manidar” buldu. Bakanlık, yürütmeyi durdurma kararına itiraz etti ve bu itirazı geçen hafta reddedildi. Bakanlık bu kez şöyle bir açıklama yaptı: “Yeniden yaptığımız yerleştirmede 4 öğrenci üst, 99 öğrenci de mevcut okullarından daha alt tercihlerine yerleştirilebilecekleri sonucuna varıldı. Bu durumda olan öğrencilerimizin mahkeme kararından herhangi bir mağduriyet yaşamamaları için gerekli tedbirler alınmakta olup karardan etkilenen öğrencilerle iletişime geçilerek talepleri olması durumunda tercihleri doğrultusunda işlem yapılacağı kendilerine bildirilmiştir.” Ne kadar ilginç değil mi? Yanlışı yapan: Bakanlık; ama mağduriyeti yaratan: Mahkeme kararı (!)
Kimler hata yapamaz
Sınava giren öğrenci hata yapar. Ama 1 milyon üstündeki öğrenciyi ve onların ailelerini ilgilendiren hayati bir sınavda, Milli Eğitim Bakanlığı’nın hata yapma hakkı yoktur. Hata konusunda “Ölçme Seçme ve Yerleştirme Merkezi” nin (ÖSYM) eline kimse su dökemez. Merkez, yaşattığı skandallarla destanlar yazdı. Milyonların istikbalinin söz konusu olduğu bir sistemi yöneten bir merkezin de hata yapması kabul edilemez.
Sonuç
Fasulyenin kurdunu, “fasulye böceği” diye geçiştiren ev kadını hoş görülebilir; ama yetkililerin, başında bulundukları kurumların hatalarını geçiştirmeleri, öz eleştiri yerine hedef şaşırtma çabaları hoş görülemez.
Kişiler gelip geçicidir; asıl olan, kurumlardır. Ancak kurumları yönetenler bu umursamazlıkları, bu pişkinlikleri ile kurumları yıpratıyorlar.
İnsanoğludur, hata yapar. Ancak çok ilginç bir devirde yaşıyoruz; sanki utanma duygusu kayboluyor gibi. Hata yapanlar, yanlış yapanlar, sanki hiç bir şey olmamış gibi, büyük bir pişkinlikle ortalıkta dolaşıyorlar. Acaba “pişkin-istan” mı oluyoruz?.