Pırlantanın “pahalısı” da, ”ucuzu” da aynı kömürden çıkar…
Elmas:
Kömürün içinde gizlidir…
* * *
Çoğunluk: Kömüre, “kömür” demekle yetiniyor…
Bazıları: "Bu kömürde elmas var; kıymetini bilelim..." diye uyarıyor…
Bazıları: Kömürün farklı tekniklerle kalorisini güçlendirmek için uğraşıyor…
* * *
Oysa…
Bilmek için çabalayan; bilen; bildiğini dillendiren/paylaşan; doğrunun yapılması için uyaran; bilgisi ile potansiyeli harekete geçirebilenler “çoğunluk” olmalı…
* * *
Diyelim ki, mevcut kömürde elmas olduğunu anladı uzmanlar…
Ve masaya koydular…
İş, yeni başlar…
Kömürün içindeki elmas, kendisini pırlantaya çevirecek ustalara gerek duyar…
* * *
Pırlantada gram/karat fiyatı olmaz…
Değerini, “ustalar” katar…
Elmasın çıkarılması, kesilmesi, parlaklık verilmesi ve işçiliği:
Ortaya çıkan pırlantanın fiyatını milyonlarca lira farklılaştırabilir…
VELHASIL
Kömüre “kömür” diyenler de var; kömürde elmas olabilir olasılığı ile hareket edenler de…
Elmasa parçalayarak ulaşabilenler de var; elması parçalamadan çıkarma titizliğine sahip olanlar da…
Kesimine, parlaklığına zaman ayırmayan, kolaycı ustalar da var; kesimi ve parlaklığına ömrünü adayan ustalar da…
* * *
Farklı düşünen, fark yaratmaya odaklanan, “tehditlere/fırsatlara karşı uyaran” herkese kazandırıyor…
En azından ezbercilikten kurtarıyor…
İşin ehlini yetiştirmemiz/bulmamız ve işi meraklısına, araştıranına, sevenine, özen gösterenine, doğru yapanına teslim edip, desteklemek, yıldırmamak gerekiyor her alanda…
Eğitimimden tarımına, borundan kromuna, üzümünden pamuğuna, haberciliğinden otelciliğine, siyasetinden taşımacılığına, her alanda…