Pinterest'i işiniz için nasıl kullanırsınız
Geçen yazımızda internetin yeni paylaşım ortamı Pinterest fenomeninin nasıl ortaya çıktığından ve nasıl hızla geliştiğinden söz etmiştik. Bu yazımızda da Pinterest'in kullanımından, özellikle de iş ve pazarlama alanında nasıl kullanıldığından söz edelim dilerseniz.
Geçen hafta dediğimiz gibi Pinterest henüz kendi para kazanma modelini oluşturmadı, ama girişimciler Pinterest'i kullanarak para kazanmaya başladılar bile. Wall Street Journal'in haberine göre Bergdorf Goodman adlı lüks giyim ve aksesuar markası, internet sayfalarına Pinterest butonunu ekledi bile. Şirketin Pinterest sayfasına baktığınızda, 11 bine yakın izleyici görebiliyorsunuz. Bir başka tekstil ve aksesuar satış sitesi Etsy.com ise Pinteres'teki 50 binden fazla izleyicisiyle ürünlerini tüketiciye en hızlı ulaştıran perakendecilerin başında geliyor. Pinterest yalnız büyük şirketler tarafından değil, küçük ve orta boy işletmeler tarafından da son derece etkili şekilde kullanılabiliyor. Örneğin 4 yıldır online satış yapan The Wedding Chicks adlı evlilik sitesinin kurucularından Amy Squires, geçen yaz Pinterest'te görünür olmaya başladıktan sonra Facebook ve Twitter'dan gelen sayının iki katı ziyaretçi almaya başladıklarını ve yıllık cirolarını 340 bin dolardan 540 bin dolara çıkardıklarını anlatıyor.
Pinterest'in en önemli özelliklerinden biri de web üstünde beğendiğiniz bir görseli, altına yorumunuzu da ekleyerek panonuza eklediğinizde, telif hakkı ihlali de söz konusu olmadan sizin panonuza özel hale gelmesi. Yani dış kaynaktan aldığınız bir görseli, kimsenin telif hakkına tecavüz etmeden tabiri caizse "kendinize mal edebiliyorsunuz".
Sözü daha fazla uzatmayalım ve hem WSJ'den hem de Copyblogger.com'dan derlediğimiz ipuçlarıyla Pinterest'in nasıl maliyetsiz bir pazarlama aracı olarak kullanılabileceğine bir bakalım.
Pinterest diğer sosyal paylaşım sitelerine benzer biçimde bir kullanıcı adı ve hesabıyla çalışıyor. Yani öncelikle ürününüz veya markanız adına bir kullanıcı hesabı oluşturmanız gerekiyor. Dilerseniz markanızın Facebook ve Twitter hesabıyla da Pinterest'e giriş yapabiliyorsunuz. Bunu yaparken web sitenizin linkiyle birlikte ürününüzü, hizmetinizi, markanızı anlatan kısa bir paragraf eklemeyi, de sakın unutmayın.
Profilinizi oluşturduktan sonra sıra panolarınızı oluşturmaya geliyor. Çünkü Pinterest, panolar üzerinden çalışan bir sistem. İnternette dolaşırken, beğendiğiniz bir şeyi tarayıcınızın sık kullanılanlar çubuğuna eklediğiniz "pin it" butonuna basarak panonuza iliştiriyorsunuz ve izleyicilerinizle paylaşıyorsunuz. Bu nedenle mümkün olduğunca ilgilendiğiniz konularla ilgili yaratıcı isimlerle panolar yaratmanız gerekiyor. Tabii burada ürün ve hizmetlerinizle ilgili bir pazarlama faaliyeti içindeyseniz, bu panoların da sizin markanızla, ürün ve hizmetlerinizle ilgilenen kişilerin ilgi alanında bulunması gerekiyor. Örneğin güneş gözlüğü satan bir firma, panolarında gözlüklerini konseptlerine göre örneğin, modern, klasik, vintage vb. sınıflarken gözlüklerinin yanına oteller ve tatil köylerini gösterdiği bir pano veya değişik şapka modellerini içeren bir pano ekliyor. Böylece dışarıdan bulduğu renkli ve çekici bir içerikle panolarını zenginleştirirken ziyaretçilerine gözlüklerini gösterme fırsatı buluyor. (Bkz. pinterest.com/warbyparker)
İkinci adım olarak başkalarıyla bağlantıya geçmek için mümkün olduğunca başkalarının pinlerini izlemeniz, yorum yapmanız ve mümkün olduğunca değişik kaynaklardan beslenmenizde büyük fayda var. Bunun için hem internette gezinirken beğendiğiniz sayfaları, resimleri, videoları doğru panolara iğnelemekten (pin) hem de başkalarının pinlerini "repin"lemekten (twitter'daki 'retweet ve Facebook'taki 'paylaş' butonu gibi) çekinmemeniz gerekiyor. Kendi markanızı, ürün ve hizmetlerinizi elbette panolarınızda göstereceksiniz. Ancak burada önemli olan ürünlerinizi doğru bir karışım içinde sergilemek. Yani deyim yerindeyse vitrini düzgün tutmak gerekiyor
Resimler kadar videolar da Pinterest'te önem taşıyor. Ancak ister video, ister resim, pinlediğiniz içeriğin altına yazacağınız en fazla 500 karakterlik açıklamanın çok akıllıca olması gerekiyor ki, eklediğiniz içerik mümkün olduğunca çok "repin"lensin, yani paylaşılsın.
Tabii bu arada web sitenizde veya blogunuzdaki içeriği de mümkün olduğunca Pinterest'te paylaşılmaya uygun hale getirmeniz gerekiyor. Daha fazla görsellik, ilgi çekici, çarpıcı resimler bunun için biçilmiş kaftan. Tabii YouTube hesabınızdan videolar paylaşmanız, bir yandan da Pinterest'teki diğer ilginç içeriği web sitesize "embed" etmeniz, yani kod olarak yapıştırmanız, sayfalarınızı zenginleştirmek açısından önemli. Bunları yaparken web sitenize gelen ziyaretçileri de Pinterest hesabınıza yönlendirmek için sitenize bir Pinterest butonu eklemenizde yarar var. Bunun için "About" menusünün altından "Pin it" sekmesine tıklıyorsunuz, "Goodies" bölümünde "Follow Button for Websites" başlığının altındaki Pinterest logolarından birinin kodunu alıp sitenizin veya blogunuzun uygun bir yerine yapıştırıyorsunuz.
Twitter ve Facebook gibi paylayım siteleri markanız için nasıl iyi bir içerik paylaşım olanağı sağlıyorsa, Pinterest'ın de markanızın vitrinini oluşturabileceğini unutmayın.