Philips’in yeni oyun planı 3 milyar insana dokunmak
Philips, 125 yıllık bir şirket, 85 yıldır Türkiye’de ve “Bizden biri olmuş” bir marka… Geçmişten gelen inovasyon, yaratıcılık eksenini devam ettirerek artık farklı bir modelde çalışıyor… Sağlıkta kullanılan teknolojilerden aydınlatmaya, katma değerli pek çok yeni ürün ve “sağlıklı iyi yaşam şirketi” mottosuyla 2025 yılı hedefi, 3 milyar insana dokunmak. Bu strateji herkes için geleceğe yönelik önemli ipuçları da barındırıyor. Türkiye’de tüm iş birimlerinin bağlı olduğu Philips Ülke Başkanı Göktuğ Gür ile bu hedefi konuştuk.
Türkiye tüketicisi Philips’i daha çok tüketiciye dokunan ürünleriyle tanıyor. Yıllardır pazarda yer alan küçük ev aletleri, TV-audio ürünler. Şimdi aydınlatma da bu işin içine girdi atlamayalım... Ama yine tüketici tarafında bilinirlik daha fazla. Aslında pazar verileri de bunu gösteriyor. Philips Ülke Başkanı Göktuğ Gür, “Küçük ev aletleri ve lambanın tüketiciye dokunulan yer olması nedeniyle, sağlık tarafımız sektör oyuncuları dışında daha az biliniyor. Oysa 21.4 milyar euroluk dünya ciromuzun yüzde 44’ü sağlıktan, yüzde 33 aydınlatmadan, yüzde 23’ü küçük ev aletlerinden geliyor” diyor. Hemen söyleyeyim, Türkiye’de bu sıralama tam tersi, küçük ev aletleri, aydınlatma ve sağlık şeklinde...
Marka-yaratıcılık modeli
Philips’in geçmişine bakarsak, 1936 yılında ilk elektrikli traş makinesi, ilk radyo, ilk kaset, ilk CD, ilk DVD… Benim için Philips’i farklı kılan 2 nokta var. Birincisi yüksek bir inovasyon gücü ve Ar-Ge başarısı. İkincisi, bunu önemli bir marka yönetim başarısı altında toplayabilmesi. Örneğin, TV-Audio tarafı aslında tümüyle Uzakdoğulu TPV Group’a ait… Marka yönetimi ise Philips tarafından yapılıyor. Bu modeli Göktuğ Gür şöyle anlatıyor: “Marka değeri çok yüksek olan Philips bu yönüyle dünyada ilk 50 şirketten biri. Parasal olarak 1.3 milyar dolar civarı marka değeri var. O marka değerinin altında yüksek inovasyon gücü ve Ar-Ge kapasitesiyle bir ürün geliştirir ve yaşam eğrisi içinde Philips o ürünü piyasaya sürer, katma değerini oluşturur. O ürünün ömrü bittiğinde zaten pek çok ürün sırada piyasaya çıkmayı bekliyordur. Aydınlatmada, sağlıkta ve küçük ev aletlerinde hep bu stratejiyi uygular. Bunu da şöyle bir misyon ve vizyon ile yapılandırıyor: Philips insanların hayatına anlam katan yenilikler sunan bir şirket. 2025 yılında 3 milyar insana bu anlam katan yenilikleri sunmayı hedefliyor. Bugün onun için yola çıkmış durumda… Hali hazırda, 4 insandan biri Philips’in yeniliklerinden yararlanıyor. Yeni doğan bir bebeğin bir görüntüleme cihazıyla, ultrasonundan başlıyor, sağlıklı yaşamla devam ediyor, evin içindeki yaşam kalitesini artıracak ürünlerle sonlanıyor. Sağlık dairesinin içinde pek çok yere dokunuyor ve bu nedenle kendini sağlıklı iyi yaşam şirketi olarak konumluyor.”
Philips’in yeniden konumlaması
Philips’in bu yeniden konumlamasını anlatıyorum çünkü 3 milyar insana dokunan bir stratejiden bahsederken, yeni trendleri ortaya koyuyoruz aslında… Bence bu dev şirketin hedefi pek çok şirket ve girişimci için de ipucu niteliği taşıyor. Biraz bu tarafını “okumak” gerekli… 3 milyar insan azımsanacak bir rakam değil… Philips Ülke Başkanı Göktuğ Gür bunu şu sözlerle dile getiriyor:
“Philips kendisini nesnelerin interneti, bigdata-büyük veri ve sağlık sürekliliğini tamamlayan bir noktaya konumluyor. İnovasyon bunun odak noktasında yer alıyor. Biz diyoruz ki insan nüfusu yaşlanıyor yaşlanan insan nüfusunun sağlık hizmetlerinden daha fazla yararlanma isteği var. Bunun dışında insanlar artık daha fazla büyük şehirlerde yaşama eğilimi gösteriyorlar. Dünyada 400 büyük şehir öne çıkıyor bu da insanların büyük şehirde yaşamaya getiriyor. Büyük şehirde sağlık hizmetini veya sağlıklı yaşam kalitesini kesintisiz olarak alma isteklerini bir potansiyel haline getiriyor. Yani evden sağlık hizmetleri çok daha anlamlı olmaya başlayacak. Bazı ürünlerle hastanelerle ve doktorlarla direkt bilgi akışı sağlayarak, teşhis noktasını veya önleyici bir takım hizmetleri evden sunmamız ön plana çıkacak.” Bakın işte biz çevremizde nelerle uğraşırken, dünyada bazıları neler düşünüyor…
7 milyon direk projesi
Diğer önemli alanlardan biri aydınlatma... Philips burada da önemli oyunculardan biri... Geçtiğimiz hafta bu konudan biraz bahsetmiştim, şimdi biraz Türkiye’den somut projelere değiniyoruz... Göktuğ Gür, bu konuda bana şu bilgileri veriyor: “Aydınlatma dünyası büyük bir değişim içinde ve bunun iki tane bacağı var. Bir tarafı Edison’dan beri aydınlatma ilk defa en büyük devrimini yaptı ve LED’li yapılara doğru önemli bir geçiş başladı. Bu tamamen yıkıcı bir inovasyon… İkincisi, dizayndan psikolojik etkilerine aydınlatmaya farklı fonksiyonlar yüklendi. Bugün İstanbul resmi bile aklımıza geldiğinde ışıklandırılmış farklı bir imaj var. Aydınlatma bir mühendislik işi olmaktan çok bir mimarlık işi oldu adeta… Örneğin Çanakkale Şehitlik Anıtı bugün gemilerin en önemli nirengi noktası oldu. Bu bir sosyal sorumluluk projesi… Şimdi 3. Köprü için süreç devam ediyor. İlk iki köprüyü yapmış referans sahibi olarak, o köprünün üzerinde Philips imzası olsun istiyoruz. LED çevreye duyarlı, sarfiyatı çok daha az… LED teknolojilerinin yüzde 80’lere ulaşan tasarruf oranı, şehir ve iç aydınlatmaların kullanılabilirliğini artırdı. Aynı şey yol aydınlatmalarında da geçerli şimdi. Türkiye’de 7 milyon yol aydınlatma direği var. Toplamda burada devlet 1.2 milyar TL ödüyor yıllık… Bu rakamın yüzde 80 azaltılması ve yatırımın 3 yılda geri dönmesi gibi bir avantaj var ortada… 7 milyon direğin 5 yıl içinde dönüşeceğini düşünüyoruz.”
'Sağlıkta pazar lideriyiz'
Philips’in Türkiye’de sağlık tarafını sektör biliyor ancak kamuoyu çok iyi bilmiyor. Philips Ülke Başkanı Göktuğ Gür şu bilgileri veriyor: “Sağlık sektöründe lideriz… Mesela neler kullanılıyor: Ultrason cihazlarından molüküler görüntülemeye, MR’dan X-Ray cihazlarına genellikle hastanelerde kullanılan pek çok sağlık teknolojileri cihazında Philips pazar lideri… Fakat tüketici ürünleri tarafı hep baskın kalıyor. Sağlıkta Türkiye hâlâ yatak kapasitesi olarak çok gerilerde. Yeni kapasiteler için PPP (Public Private Partnership) yapıları devreye girmesi gerekiyor. Philips bu yapıların içine girdi… Biz bu projelerde hem ürünlerimiz, hem sermayedar olarak, işletici olarak var olmayı istiyoruz. Şehir hastaneleri yapılıyor, bölgesel satın almalar yapmak için yapılar kuruluyor. Önemli ve doğru adımlar atılıyor. Philips olarak bu projelerde yer almak istiyoruz.”
'85 yıldır buradayız ve Türkiye çok değerli bir ülke'
Göktuğ Gür, Philips’in Türkiye’ye bakışını şöyle anlatıyor: “Türkiye Philips’in hedefleri içinde önemli yer tutan, büyüyen pazarlar dediği ülkelerden biri... Türkiye’ye bakışında ülkenin dinamizmi, genç nüfusu, son 12 yıldır ekonomik olarak yaptığı kalkınma hızı ve geleceğe dair verdiği ışık açısından çok değerli bir ülke… Tarihsel olarak bakarsanız, Philips 125 yıllık bir şirket ve 85 yıldır Türkiye’de… Hollandalı bir firmanın Türkiye’ye gelmesi ve yatırım yapmaya başlaması ve bunu yıllardır sürdürmesi Türkiye’ye olan vurguyu en iyi gösteren kanıtlardan biri… Türkiye’de tüketicinin markaya yönelik çok önemli pozitif bir algılaması var. İnovasyon kavramıyla Philips’in Türkiye’de önemli bir birlikteliği var. Bizim ilk buluşlarımız, ilk piyasaya sunduğumuz ilk ürünler, Türkiye’de de aynı anda çok ilgi almış.”