Petrolümüz, doğal gazımız yok, ama girişimci ruhumuz var

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, hemen her fırsatta ekonomik kalkınmada girişimciliğin önemini vurgulayan bir kişi. Hisarcıklıoğlu, DÜNYA'nın haberine göre geçtiğimiz ay Artvin'de düzenlenen "Ekonomiye

Değer Katanlar ve Vergi Rekortmenleri" ödül töreninde de girişimciliğin önemine işaret ederek; "Bizim bugün petrolümüz yok, doğal gazımız yok ama müthiş bir girişimci ruhumuz var, biz onu keşfettik" demiş. TOBB Başkanı'na göre, her yıl işgücüne ilave olan 750 bin kişiye iş sağlamak için girişimci sayısının artması şart. Hisarcıklıoğlu, devrin her geçen gün yeni buluşları gerektirdiğini belirterek, bu buluşların gerçekleşmesi için hayal gücünün bilgi kadar önemli olduğunu söylüyor. TOBB Başkanı "hayal etmekten sakın korkmayın" çağrısında bulunarak, aynı zamanda girişimcilik için hayalleri hedefe çevirmek gerektiğine işaret ediyor. Albert Einstein da hayal gücünün bilgiden daha önemli olduğunu söylememiş miydi? Gerçekten de, sezgiyle ve tahayyülle desteklenmeyen bilginin önemli buluşlara imza atması mümkün değil.

***
Küresel ekonomik ilişkiler, girişimcilere yeni olanaklar ve yeni pazarlar sunarken rekabeti de arttırıyor. Başarı için dünyadaki gelişmeleri yakından takip etmek, tüketicilerin beğenilerine uygun ürünleri uygun fiyatlarla pazara sunmak şart. Bunu yapacak olanlar ise girişimciler. Geçen on yıldan bu yana girişimciliğin ekonomik büyümedeki önemini kavramaya yönelik çalışmalarda bir artış var. Teknolojik gelişmenin, araştırmacılar dışında girişimcilere de bağlı olduğunu ileri süren iktisatçıların sayısı artıyor. Yeni buluşlar için araştırmacıların sayısının artması gerekiyor. Fakat bu buluşları tüketicilerin değişen ihtiyaçlarını tatmin edecek yepyeni ürünlere dönüştürecek, bunun için risk alabilecek girişimciler olmadıktan sonra teknolojik bilgideki artışların ekonomik ve ticari yönden bir önemi yok. İtalyan iktisatçısı Claudio Michelacci'nin yaptığı bir çalışma, girişimciliğin ekonomik büyüme için en önemli faktörlerden biri olduğunu, girişimcilik olmadan araştırma ve geliştirme yatırımlarının getirisinin çok az olduğunu ortaya koyuyor. Araştırmalara göre, insanları girişimciliğe yönelten etkenler arasında fırsatları değerlendirmek dürtüsü dışında zorunlulukların da önemli bir yeri var. Dünyada hemen her ülkede işsizliğin arttığı bu dönem, işini kaybetmiş veya çalıştığı işten memnun olmayan birçok kişinin, belki de istemeye istemeye girişimciliğe atılması için bir fırsat olabilir.

***
Hisarcıklıoğlu'nun konuşmasında dikkati çeken noktalardan biri, ülkemizde kadın girişimci sayısının azlığı. Nüfusunun yarısı kadınlardan oluşan Türkiye'de kadın girişimcilerin toplam
girişimciler içindeki oranı yalnızca yüzde 6. Kadınlar arasında girişimci sayısının artması,
ekonomiye yapacağı katkı dışında, sosyal gelişmeye ve demokrasinin kökleşmesine de yol
açacaktır. Girişimci kadın her ortamda, herkese karşı hakkını rahatlıkla savunur; tek işlevinin
çocuk doğurmaktan ibaret olmadığını bilir; kendini ezdirmez, düşünür, sorgular, mesleki, sosyal, siyasal kuruluşlarda yer almaya çalışır. Girişimci kadın, kadınları sadece çocuk yapmaktan ibaret bir varlık olarak gören zihniyete de en iyi cevaptır. Kadın-erkek eşitliğinin yolu kadın girişimci sayısının arttırılmasından geçmektedir.

***
Müthiş bir girişimci ruhumuz var derken TOBB Başkanı haklı. Etrafımızdaki petrol zengini
ülkelerin durumuna bakalım. Şeriatla yönetilen bu ülkelerin hiç biri ne ekonomik, ne siyasi, ne de sosyal yönden Türkiye'yle yarışacak durumda değil. Kadın hakları derseniz, zaten öyle bir şey söz konusu değil. Kapitalist üretim tarzının geçerli olduğu dünyada, ülkelerin gelişmesi ve ekonomilerin büyümesi dışa açılmaya ve bunun için de girişimciliğin teşvik edilmesine bağlı. Girişimciliği, özellikle kadınlar arasında özendirmek için ekonomik, hukuki ve sosyal düzenlemelerin yapılması şart. Peki, kadınlardan en az üç çocuk doğurmalarını isteyen bir iktidar bunu yapabilir mi dersiniz?