Petrol
2008 yılından beri ilk kez OPEC’in üretim kotasında indirime gitme kararı piyasaları şaşırttı. İndirim bir tarafa üretimde bir dondurma konusunda bile ciddi şüpheleri olan piyasaların bu kararı hiç beklemediğini söylemek doğru olur. 32.5 milyon varillik bir üretim 750 bin varil indirim anlamına geliyor. Bazı kaynaklar ağustos ayı günlük üretimini 33.5 mn varile yakın gösterdiğinden indirim daha bile yüksek olabilir. İran, Libya ve Nijerya gibi ülkelerin anlaşma dışında tutulması da önemli bir nokta. Biraz daha detaylı bakarak bu kararın başarılı olup olmayacağını anlamaya çalışalım. Yaz aylarında iç tüketim nedeni ile S. Arabistan mevsimsel olarak üretimde artışa gider ve daha sonra azaltır. Bu sene de S. Arabistan dahil olmak üzere pek çok ülke üretimini hem mevsimsel hem de olası bir dondurma durumuna karşı yükseltmişti. Dolayısı ile çok yüksek seviyelerden bir indirime gidileceği unutulmamalı. OPEC üretim kotası korunması ile değil özellikle aşılması ile meşhurdur. Örneğin son zamanlarda kotanın 10% üzerinde bir üretim söz konusuydu. Yukarıda saydığım 3 ülke oyun dışında olduğuna göre yükü S. Arabistan omuzlamak zorunda. Ancak Rusya gibi diğer büyük üreticilerin de desteği şart. Bilinmeyen bir unsur ise ABD kaya petrolü üreticileri. Bu grup geçen yıllar zarfında daha verimli üretmeyi öğretti ve 50 doların üzerindeki rakamlar iştahını kabartacaktır. İran ise ambargo kalktığı günden bu yanan 4 milyon varil günlük üretim hedeflediğini açıkça ifade etti. Ancak bu üretim artışının anlık yaşanması da zor. Zira uzun yıllar yatırım yapılmadığı için kolayca pompalanacak petrol zaten geçtiğimiz aylarda piyasaya gelmiş durumda. Bundan sonra 4 milyon varile doğru yaşanacak artış daha uzun vadeye yayılacaktır. Takip edilmesi gereken bir diğer unsur da stokların seviyesi. Son 3 haftada açıklanan ABD stoklarında net bir gerileme görüyoruz ancak gerek ABD gerekse Çin rezervleri ciddi anlamda şişmiş durumda. Bu rezervlerin petrol piyasasına gelmesi bir süre daha arz baskısının sürmesi anlamına gelecektir. Tüm bunlardan daha önemli bir nokta ise düşük fiyatların yatırımlar üzerinde yarattığı etki. Bilirsiniz; düşük fiyatların çaresi düşük yüksek fiyatların çaresi yüksek fiyatlardır. Yani fiyatlar düştüğünde yatırımlar azalır ve bir noktada arz-talep dengesi bulunur. Tıpkı fiyatların 140 dolara gittiği dönemde en verimsiz kuyulara bile yatırım yapılması gibi. Son 2 yılda düşük petrol fiyatları nedeni ile sermaye yatırımları bu sektörde çok düşük seviyelerde gerçekleşti. Bu önümüzdeki yıllarda üretimin en azından yavaşlayacağını gösteriyor. Dolayısı ile nette üzerinde varılan uzlaşma Petrol fiyatları açısından pozitif. Ancak kararın kesin olarak alınması ve uygulaması Kasım OPEC toplantısında gerçekleşecek ki o zamana kadar köprünün altından çok sular geçebilir. Yine de önümüzdeki dönemde WTI petrol fiyatlarının 40-50 bandından kurtularak 50-70 aralığına yerleşmesini bekliyorum.