Petrol fiyatlarının seyri ve beklentiler
Brent petrol yavaşlayan global talep, arz fazlası, güçlenen dolar gibi faktörlerin bir araya gelmesiyle son beş ayda %30’un üzerinde geriledi. Geçtiğimiz hafta dünya günlük petrol üretiminin üçte birini sağlayan (30 milyon varil) OPEC’in üretimi kısmama kararı almasının ardından fiyatlarda aşağı yönlü seyir devam etti: Brent 70$’ın altına geriledi.
Özellikle arz tarafında ABD petrol üretimini hızla artırmakta: ABD’nin günlük petrol üretimi 9 milyon varil ile Suudi Arabistan’a yaklaşmış durumda. Bunun üçte biri kaya petrolünden sağlanıyor. Kuzey Amerika piyasaları petrol ithalatını azaltmaya devam ederken OPEC üyelerinin de pazar paylarını korumak amacıyla, Asya’da özellikle, fiyat indirimlerine gitmesi petrol fiyatlarındaki aşağı yönlü döngüyü hızlandırdı.
Önümüzdeki dönemde beklenti talebin zayıf seyrederken, arzın da özellikle OPEC-dışı ülkeler kaynaklı artmaya devam edeceği yönünde. 2015 yılında talebin günlük 1,1 milyon varil artması bekleniyor. Ancak bu artış, OPEC-dışı üreticilerin günlük petrol üretimini 1,4 milyon varil artırmaları ile fazlasıyla karşılanacak.
Düşük petrol fiyatları Türkiye ekonomisini 2 kanal üstünden etkiliyor: İlki daha düşük dış ticaret açığı diğeri ise düşük enflasyon; her ikisi de büyüme üzerinde yukarı yönlü etkili.
Cari işlemler üzerindeki etkiye bakıldığında; Türkiye enerji hariç cari işlemler fazlası veriyor. Türkiye’nin enerji ithalatı yıllık 56 milyar $. Petrol fiyatlarının Uluslararası Enerji Ajansı’nın tahminlerine paralel 2015 yılında ortalama 85 $ mertebesinde gerçekleşebileceğini varsaydığımızda; cari işlemler açığının nette 7 milyar $ azalabileceğini hesaplıyoruz. Bu da milli gelire oranla %0.8’lik bir iyileşmeye işaret ediyor.
Enflasyon etkisine bakıldığında; 2015 için ortalama 85 $ petrol fiyatı, TL’nin ortalamada dolara karşı yurt dışı-yurt içi enflasyon farkı kadar değer kaybedeceği ve akaryakıttaki vergi oranlarını göz önüne aldığımızda 55 baz puan seviyesinde enflasyona düşüş yönlü etki edebileceğini hesaplıyoruz. Bu da yıl sonu enflasyon tahminimizi %7’in altına çekmektedir. Petrol fiyatında daha aşağıda bir ortalama gerçekleşmesi halinde cari açık ve enflasyon üzerindeki olumlu etkisi de daha fazla olacaktır. Ayrıca 2014’ün yüksek baz etkisi ile enflasyon oranlarındaki düşüşleri 2015’in başlarından itibaren görmeye başlayacağız.
Enflasyonun gerilemesi ile birlikte özellikle koridorun üst bandında faiz indirimini görebiliriz. %8.25 olan politika faizinde bir indirim için ise yurt içi ve yurt dışı risk faktörlerindeki iyileşmenin görülmesi gerekiyor. Yurt içinde halen TCMB’nin hedefinin üzerinde yüksek seyreden enflasyon beklentilerinin gerilemesi önemli. 12 ay sonrasının enflasyon beklentisi %7.50; 24 ay sonrasının ise %6.87. Beklentilerde henüz bir gerileme yok, hatta 24 ay sonrasının enflasyon beklentisinde kısmi artışlar devam ediyor. Enflasyon hedefi ise %5. Yurt dışında Fed’in faiz normalizasyonu ve buna bağlı sermaye akımlarındaki oynaklığın seviyesi izlenecek temel parametre.
Büyüme etkisine bakıldığında yapılan çalışmalara göre petrol fiyatlarındaki 10$’lık kalıcı bir düşüş, dünya büyümesini orta vadede 0.25% artırıyor. Ancak, bu olumlu etkinin petrol ithal eden ülkelerde daha fazla olması beklenir. Türkiye’nin enerji ithalatının milli gelir içindeki payı ise %7 seviyesinde.
Sonuç olarak: Petrol fiyatlarının düşmesinden Türkiye en olumlu etkilenen ülkelerden bir tanesi. Türkiye varlıklarına olan talep arttı: Tahvil faizleri Eylül sonundan bu yana %10’dan %8’in altına geldi. TL değer kazandı ve hisse senetleri önemli ölçüde yükseldi. Petrol fiyatlarındaki beklenmedik düşüş de makro dengeleri ve piyasa fiyatlamalarını etkiliyor. Düşen petrol fiyatları gelişmiş ülkelerde düşük enflasyon endişelerini artırırken, enflasyon beklentilerindeki düşüş de nominal faizleri baskılıyor. Türkiye’de de bunun olumlu yansımalarını görüyoruz. Türkiye için petrol fiyatlarının düşük seviyelerde kalıcılığı gerek makro performans gerek piyasa değerlemesi açısından önem taşıyor.