Petrol fiyat düşüşünün yan etkileri
Murat Berk / Yapı Kredi Yatırım
Küresel dengesizlikler konusu gündeme geldiğinde genellikle üzerinde tartışılan konu caridengelerde yaşanandengesizlikler oluyor. Cari açık odaklı bu bakış açısı geleneğinin geçmişi oldukça gerilere dayanıyor.Özellikle 1944 yılındaki Bretton Woods anlaşmasından sonra bunun en yaygın bakış açısı olduğunu söylemek mümkün. Bretton Woods anlaşmasının fikir babalarından biri Keynes olsa da aslında Amerikalı Harry DexterWhite’ın fikirlerinin Bretton Woods anlaşmasını şekillendirdiği söylenebilir. Bretton Woods sonrası dönem ama özellikle de Nixon zamanında altın-dolar çıpasının kaldırılması sonrasında dünya kur sisteminin büyük oranda dolar bazlı olduğunu söylemek mümkün. Öte yandan sermaye akımlarını nispeten ikinci planda gören bu bakışın IMF, FEDgibi kanaat önderlerinin bakış açısına etki ettiğini,dolayısıyla da daha fazla genel kabul gören bakış haline geldiğini düşünüyoruz. Bu arada BIS gibi kurumların sermaye hesabına verdikleri önem nedeniyle bu bakış açısı karşısında istisna oluşturduklarınıdüşünüyoruz..
Bu durumun bugünkü ekonomik ve finansal gelişmelere olan etkisine geldiğimizde ise değer kazanan ABD dolarının tüm dünya ekonomisini ve piyasalarını etkilediğini görüyoruz. Yine dolarbazlı sistemin, ABD’nin cari açığının daraldığı dönemlerde küresel piyasalarda bir dolar sıkışıklığına sebep olabildiğini biliyoruz. Bu bakış açısıyla petrol fiyatlarındaki ciddi düşüşün piyasa üzerindeki yansımaları son derece mantıklı hale geliyor. İlk aşamada bu düşüşten aralarında Türkiye’nin de bulunduğu ülkelerin finansal piyasalarının diğerlerine nazaran daha olumlu etkilendiğini ve etkilenmeye de devam ettiğini gördük. Öte yandan daha sonraki aşamalarda petrol fiyatlarındaki düşüşün oldukça güçlü olduğunu da hesaba kataraksermaye hesaplarına ve fon akımlarına da gerekli önemi veren bir bakış açısıyla küreseldolarlikiditesininpiyasaları olumsuz etkileyebileceğini ve ikincil ya dayan etki diyebileceğimiz daha olumsuz durumlarakarşı da dikkatli olunmasıgerektiğini düşünüyoruz... Daha önce de bahsettiğimiz gibi ABD, yüksek getirili bono piyasasında petrol ile ilgili olan şirketlerin oranı yüzde 15-20 arası tahmin ediliyor ve oradaki negatif ayrışma diğer piyasaları etkilemeye başlayabilir görüşündeyiz. Rusya’nın durumu da daha iyiye gidiyormuş gibi gözükmüyor.Bu durumun diğer ülkeleri etkileme potansiyeli de bizce devam ediyor.