Peşin alıyoruz mal mukabili satıyoruz

Tevfik GÜNGÖR
Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN gungoruras@superonline.com

Ocak ayından bu yana Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, aylık ihracat ve ithalat verilerini açıklıyor.

Bu çok önemli bir gelişmedir. 

Bugüne kadar TİM (Türkiye İhracatçılar Meclisi), sadece “İhracatçı Birlikleri kayıtları”na dayalı olarak aylık ihracat rakamlarını açıklıyordu.

TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) ise dış ticaret verilerini 2 ay gecikmeli olarak açıklıyor.
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın açıklamasına göre, şubat ayında ihracat, 2014 yılı Şubat ayı ihracatının yüzde 4.36 oranında gerisinde kaldı.

Bakanlık ocak ihracatının da yüzde 0.58 oranında gerilediğini açıklamıştı.
Ocakta başlayan gerilemenin artarak devam etmesi ekonomi bakımından olumsuz bir gelişmedir.

Çünkü ihracatın gerilemesi, yatırım ve üretimde gerilemeye yol açar. Büyümenin gerilemesine yol açar.
Yatırım ve üretimin artması, büyümenin artması, talep artışına bağlıdır. Talep iç ve dış talepten (ihracattan) oluşur. İç talepte daralma olduğunu görüyoruz, biliyoruz. Ümidimiz ihracat talebinin artmaya devam ederek, üretimi ayakta tutması.

Şubat ayında ihracattaki gerileme, Merkez Bankası’nın yayınladığı kapasite kullanım oranlarındaki gerilemenin ihracattan kaynaklandığını gösteriyor.

2014 yılı Ocak ayında 73.9 olan kapasite kullanım oranı 2015 Ocak ayında 73.7’ye gerilemişti. Şubat ayında ise 73.3’den 72.8’e bir gerileme görülmüştü.
Bu öncü göstergeleri iyi değerlendirmek zorundayız.

Şubat ayı ihracatında dikkati çeken, kıymetli taşlar, metaller, inciler ve mücevherci eşyalar ihracatından elde edilen gelirin otomotiv, makine, demir çelik, tekstil ve giyim sanayi ihracatının önüne çıkmasıdır.

Şubat ayında kıymetli taşlar ve mücevherat ihracat geliri 1 milyar 880 milyon dolar, otomotiv sanayi ihracatı 1 milyar 393 milyon dolar.

Şubat ayında önemli ihracat pazarlarımızdan Almanya’ya yapılan ihracatta yüzde 11 oranında, Irak’a yapılan ihracatta yüzde 21 oranında gerileme oldu.

Şubat ayında 12 milyar 241 milyon dolar ihracata karşılık 16 milyar 858 milyar dolar ithalat yaptık. Bir yıl öncenin şubat ayı ithalatına göre ithalatta yüzde 4.36 oranında gerileme var.

İthalatta en büyük ödemeyi petrolü de içeren yakıtlar ve yağlar için yapıyoruz. Petrol fiyatlarındaki gerilemenin şubat ayı faturasının 1 milyar dolar, yılın ilk 2 ayındaki faturayı 2 milyar dolar azalttığı görülüyor. Açık anlatım ile petrol fiyatları bugünkü çizgide kalır ise yıllık faturada 10-12 milyar dolarlık bir azalma olabilecek.

İthalatta Çin, Rusya’nın da önüne geçti. Rusya faturası enerji ürünleri ithalatına bağlı. Çin faturası ise, ucuz girdi ve tüketim malı ithalatı ile büyüyor.

Çok önemli bir tablo, ithalatı peşin döviz ile yaparken, ihracatta peşin satışların çok küçük olması.
İthalatta peşin ödeme yüzde 70, ihracatta yüzde 12 dolayında. İhracatta malı gönderiyoruz. Parası sonra geliyor. İhracatta mal mukabili satışın payı yüzde 72, ithalatta yüzde 20 oranında.

Genelde merak ediliyor: Döviz fiyatlarının aratmasının ihracatçıya bir yararı olmadı mı? İhracatçılar Meclisi’nin verdiği bilgilere göre, son 12 aylık dönemde ihracatçının geliri ABD Doları olarak yüzde 1.72 oranında artarken, ihracat gelirinin TL karşılığı yüzde 14.05 oranında artmış. Demek ki ihracatçı dolar karşılığı daha çok Türk Lirası elde etmiş. Bu avantaja rağmen ihracatın artmaması, (1) Dışarıda talebi olan malları üretemememizden veya (2) Dış pazarların sorunlu olmasından kaynaklanmış olabilir.

Tekrarda yarar var Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın ihracat ve ithalat rakamlarını her ayın sonunda açıklaması çok olumlu bir gelişmedir. Ancak, önemli olan açıklanan verileri değerlendirerek ekonomik politikalarında gerekli düzenlemeleri yapmaktır.

Sadece rakamlara bakarak “indi-bindi” yorumu yarar sağlamaz.  2015 yılının ilk 2 ayına ait göstergeler ortaya koyuyor ki, iç talepten sonra dış talep de durakladı. İthalatın gerilemesi iyi ama gerileyen ithalat yatırım malı ve hammadde ithalatı. Bu göstergeler üretimde duraklamayı işaret ediyor.

Ekonominin duraklaması, önce işsizliğe sonra gelirde gerilemeye yol açar. 2015 Yılının ilk çeyreği böyle geçtikten sonra toparlanma güç olur. Şimdiden ekonomi politikalarında düzeltmelere ihtiyaç vardır.
 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
40 yılda ne değişti? 03 Ağustos 2018
Vizyon sahibi olmak 30 Temmuz 2018