Perakende ölüyor
Ülke maliyesinin içinde bulunduğu durum herkesin malumu. Toplanan vergilerin büyük çoğunluğunu dolaylı vergilerden oluşuyor.
Satın aldığımız her üründe ÖTV ödüyoruz. Ama bizi hiç şüphesiz en çok etkileyen iki ürün akaryakıt ve otomobil.
Akaryakıt fiyatlarının artan dolar kuru yüzünden göğü delmesini engellemek için hükümet popülist bir kararla buradan aldığı ÖTV’den vazgeçmişti. Geçmişte, rakamlarla bize neden ÖTV almak zorunda olduğunu, bir puanlık bir azalmanın toplam vergi gelirleri üzerindeki negatif etkisini anlatan Maliye, seçim öncesinde bu kayıpları sineye çekecek bir karar almıştı.
Şimdi soru şu…
Eğer akaryakıtta yapılabiliyorsa, otomotiv sektöründe niye ÖTV’den vazgeçilemiyor. Akaryakıt ürünlerinin temel bir ihtiyaç olduğunu ve buradaki artışların tüm ekonomiyi etkilediğini biliyorum. Lakin, otomotivin de lokomotif sektör olarak desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum.
Zira, mevcut ÖTV sistemi iç pazarı öldürüyor. Satışların sadece yüzde 15 düzeyinde gerilemesi kimseyi kandırmasın. Bugünkü fiyat bazlı sistem nedeniyle, yansıtılmak zorunda olan vergilerle birlikte otomobil fiyatları çok anlamsız noktalara geldi.
Geçmişte motor hacmi bazlı sistem, vergi kaybı yarattığı için değiştirilmişti. Şimdi ise baz fiyat üzerinden uygulanan sistem, firmaların kurlardan kaynaklanan zamları yansıtmaları nedeniyle etiket fiyatlarını uçurmuş durumda.
Bugün, hiçbir otomobilci perakende satmak istemiyor desek yeridir. Çünkü, satılan modele yönelik yapılacak yatırımların, satış adetlerinden elde edilecek karla kapatılması neredeyse imkansız. O yüzden bugünkü satışlara filo şirketlerinin yön verdiğini söylemek mümkün. Ama unutmamak lazım ki perakende ayağı ölen bir iç pazarın uzun vadede yaşaması çok küçük bir ihtimal. Dolayısıyla hükümetin acil olarak otomotivde tüketimi destekleyecek ÖTV ayarlamasına hayata geçirmesi gerekiyor.