Pazarın yapısı

Gültekin KARA
Gültekin KARA OTOSTOP [email protected]

Otomotiv sektörü üzerine çok uzun süredir yazılar yazıyorum. Pazarı takip ediyorum. Analizleri okuyor, kendi süzgecimden geçiriyor ve yorumlar yapmaya çalışıyorum. Bununla birlikte doğal olarak da pazara ve firmalara yön veren yöneticilerin de görüşlerini de yazıya döküyoruz. 

Son yıllarda tüm bu görüşlerin birleştiği nokta otomotiv pazarının bir milyona ulaşması için alınması gereken tedbirler vs. olarak özetlenebilir. 

Burada ben çok net bir şekilde şunu söylemek istiyorum ki pazarın vergi düzenlemeleri ile yükseltilmesine karşıyım. 

Zira, bugün pazarın yapısını çok net olarak filo kiralama şirketlerinin belirliyor. Bugün çok satan markaların ve satışlarındaki filo oranı yüzde 70’e ulaşmış durumda. 

İstatistik için çok bilinen bir söz vardır, iktisat fakültesinde daha argo olanlarını da söylemişlerdi ama biz şimdi daha kibarını söyleyelim, “İstatistik rakamlarla yalan söyleme sanatıdır.”

Sonuç olarak verileri istediğiniz noktadan ele alarak istediğiniz yorum ve sonucu çıkartabilirsiniz. 

Bugün markaların Türkiye’nin en çok satan otomobili, sınıfının en çok satan modeli gibi söylemleri, temelde rakamsal olarak doğru olmakla birlikte, tüketici gözünde yapılan bir algı yönetiminden başka bir şey değil. 

Çünkü, bugün ürünlerinizin yüzde 70’ini filo şirketlerine satıyorsanız, siz otomobil değil finansman satıyor olursunuz. 

Bir anket yapsak standart tüketicilerle konuşsak, belirli bir segmentte hangi otomobili satın almak isterseniz sorusunun yanıtına gelen yanıtlarda ilk sırayı alan modellerle, pazarda en çok satan modellerin yeri tamamen değişir. 

Buna bir de hala muhafazakar olarak düşünen ya da yaptıkları hesap kitap sonucunda filo kiralama şirketleri aracılığıyla değil de araç filolarını kendilerine alan firmaları da eklediğinizde pazarın sağlıklı bir yapıda ki sağlıklı derken perakende müşterisi ağırlıklı bir yapıdan bahsediyorum olmadığı ortaya çıkıyor. 

O zaman bu yapıya nasıl kavuşuruz…

Burada Otomotiv Distiribütörleri Derneği ODD Başkanı Mustafa Bayraktar’a bırakalım sözü: “TÜİK verilerine göre 2011 yılında araç parkımız yaklaşık 11 milyon 700 bin adetken, parkın %18’i yani yaklaşık 2 milyon adedi 20 yaş üstü araçlardan oluşuyordu. Aradan geçen beş yılın sonunda araç parkı 15 milyonu aştı ve 2015 yılsonu verilerine göre araç parkımızın ne yazık ki %23’ü yaklaşık 3,5 milyon adedi 20 yaşın üstündeki araçlardan oluşuyor. Dolayısıyla vakit kaybetmeden parkımızı gençleştirmeye ve yenileştirmeye hizmet edecek politikaların geliştirilmesi artık çok büyük bir ihtiyaç teşkil ediyor ve bugün gençleştirme çalışmalarına başlasak önümüzde uzun bir yol görünüyor.”

Bu öneriler kabul edildiği taktirde pazarda gerçek perakende müşterisi oluşacak ve bunun sonucunda da daha sağlıklı bir yapı hayata geçecektir. 

Tabi bu noktada filo pazarından ikinci ele düşen araçların yaratacağı sorunlar da olacaktır ama o da bir başka yazının konusu olsun.  

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Hep bana… 18 Mart 2019
Baskınla olmaz 21 Ocak 2019
Rotası olmayan gemi 07 Ocak 2019
Umuda yolculuk 31 Aralık 2018
Otomobile soğan muamelesi 10 Aralık 2018
Feragat edilmiş 19 Kasım 2018
Nereye koşuyoruz… 12 Kasım 2018
Rica ederim yapmayın 05 Kasım 2018
Kurcalama arabayı 22 Ekim 2018
Çelik bile erir 08 Ekim 2018