Pazar araştırma desteği değişti
"Pazar Araştırması ve Pazara Giriş Desteği" her ne kadar gittikçe artan bir oranda kullanılmaya başlanmış olsa da, bizim dış ticaret erbabı tarafından yeterince değerlendirilmediğini düşünüyorum. Oysaki firmalarımızın, yüksek olacağını düşündükleri masrafı yüzünden, yapmaktan çekindikleri yurtdışı pazarlama gezilerinin ciddi bir kısmı devlet tarafından destekleniyor. Uzun yıllardır uygulamada olan bu destek, geçtiğimiz günlerde değiştirildi. Kapsamı genişletildi ve ayrıca şirketlere verilen seyahat desteği, bireysel seyahat temelinde azalmış gibi görünse de, şirketlere daha fazla olanak verecek şekilde uygulama sayısı yükseltildi. Dolayısıyla da verilen toplam destek arttı.
Gelelim tebliğin detaylarına ve özellikle değişikliklerine.
Tebliğin amacına baktığımızda aynen şu ibare var; "Bu Tebliğin amacı, Türkiye'de sınaî ve/veya ticari faaliyette bulunan şirketler, döviz kazandırıcı hizmet veya faaliyetlerle iştigal eden şirketler ile işbirliği kuruluşları ve organizatör kuruluşların pazar araştırması ve pazara giriş faaliyetlerine ilişkin giderlerinin Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu'ndan (DFİF) karşılanmasına dair esasları belirlemektir."
Atalarımız " Önce Can, Sonra Canan" demiş. Biz de önce biz ihracatçılara yeni ne var ona bakalım. Daha önce bir pazar araştırması gezisi için 10 bin ABD Doları olan destek, şimdi 7 bin 500 ABD Doları'na indirildi. Şimdi siz diyeceksiniz ki bunun neresi iyi haber? İyi olan şu, eski tebliğde, bir yılda yapabileceğimiz araştırma gezileri 5 kere ile sınırlanmış iken, yeni tebliğde bu 10 kereye çıkarılmış. Bu da desteğin tamamını kullanabilenler için, miktarı yıllık 75 bin ABD Doları'na çıkarmış oluyor. Şunu düşünün dostlarım, biz ihracatçılar, neredeyse her ay yurt dışına gidebileceğiz ve bu gidişler için devlet desteği alabileceğiz. Alacağımız destek de 10 bin ABD Doları harcayacağımız bir seyahate karşılık oluyor. Ben şahsen çok nadir örneklerin dışında, bu kadar çok harcama yaptığımız pazarlama seyahatini pek hatırlamıyorum. Zaten sanıyorum DTM'nin seyahat başına miktarı azaltıp, destek verilen seyahat sayısının altında da kendilerine gelen eski seyahat raporlarında görülen taleplerin değerlendirilmesi yatıyordur.
Her seyahatte coğrafi yakınlığı olan 3 ülkeye gitme imkânı veriliyor. Her seferinde farklı yönlere seyahat etseniz ve 3 ülkeye gitseniz, bir yılda 30 ülkeye pazarlama seyahati yapabilirsiniz. Bu kadar gezip hala iş çıkartamadıysanız, kendi içinize dönüp çok ciddi analizler yapmanın zamanı çoktan gelmiş demektir.
Tebliğdeki bir başka önemli nokta da, yurt dışında şirket alımları için yapılacak bazı masrafların da desteklenmesi. Birçok Türk şirketinin yurt dışına açılmada, yabancı şirket alımına yöneldiğini biliyoruz ve görüyoruz. Pazara giriş stratejilerinin önemli seçeneklerinden birisi olan "hedef ülkede yatırım yapma" konusunda şirketlerimizin bu desteği arkalarında hissederek bu konuda biraz daha rahat hareket etmeleri mümkündür.
Yeni tebliğde sadece ihracatçılarımız değil, "Döviz Kazandırıcı" faaliyetlerde bulunan diğer kuruluşlarımız da düşünülmüş. Türkiye'de yerleşik yüksek öğretim kuruluşları ve sağlık sektöründe tedavi amaçlı faaliyet gösteren kuruluşların da yurt dışında tanıtım amacıyla yapılan faaliyetler de destek kapsamına alınmış.
Sağlık sektöründe, sağlık personeli ve sağlık tesislerimiz konusunda görülen gelişmelerin sonucu olarak, ülkemize gerek komşu ülkelerden, gerekse batı ülkelerinden sağlık hizmeti almak üzere gelenleri düşündüğümüzde, bu kararın ne kadar olumlu olduğunu görüyoruz.
Öte yandan, uluslararası öğrencilerden talep gören gözde kamu üniversitelerinin yanı sıra açılan ve birçoğunun dünya klasmanında gittikçe daha iyi yerlere vardığını gördüğümüz vakıf üniversitelerinin öğrenci çekmek için yapabileceği çalışmaların da bu tebliğ kapsamına alınmış olması çok olumlu bir düşünce.
Devlet ihracatçının oynaması için yerini de açıyor, yenini de rahatlatıyor, bize kalansa küresel pazarlarda etkin bir oyuncu olmak.