Pazar 50 bine dayandı Kone, üretim kararı aldı
Asansör ve yürüyen merdivende dünyanın önemli oyuncularından Kone, bu yıl Türkiye’de satın alma yoluyla büyüme kararı aldı. Kone, üretim yapan şirket ya da şirketleri satın alarak, kendisi üretime yönelecek. Bu kararda, sadece yeni montajda 35-45 bin adetlere ulaşan pazar, havaalanı, hastaneler, kentsel dönüşüm projeleri ve servis sektörünün büyümesi rol oynadı.
Değişik sektörler ve şirketlerden ilginç deneyimler ortaya çıkıyor. Finlandiyalı Kone asansör de onlardan biri oldu benim için… Finlandiya kültürü aslında yenilikçiliğe odaklı eğitim yapısıyla öne çıkıyor. Kone de asansör, yürüyen merdivenler ve yollar için yaratıcı ve eko-etkin çözümler sunan bir şirket. Forbes da en yenilikçi 100 şirket arasında ve Avrupa’nın 5’inci en yenilikçi şirketi… Şimdi ise yeşil, sürdürülebilir, yüksek enerji tasarruflu ürünlerle öne çıkıyorlar. Kısacası Kone’nin yenilikçilik kültürü başlı başına önemli. Fakat açıkçası Türkiye’de asansör sektörünün büyüklüğü ve Kone’nin Türkiye’de üretime yönelmesi de beni şaşırtan sürprizlerden biri oldu. Oradan başlayalım biraz...
Kone inorganik büyüyecek
Kone Türkiye Genel Müdürü Haldun Ulusoy Türkiye’nin öneminden bahsederken, büyüklüklere bakınca gerçekten dikkat çekici görünüyor. Ulusoy’un aktardığı bilgiler şöyle: “Türkiye’de şu anda üretimimiz yok ama Türkiye, Kone için çok önemli bir pazar. Her yıl yeni yatırım analizi yapılıyor. Türkiye de her zaman gündemde oluyor. Burada pazar koşulları, teşvikler, çevre pazarlara yakınlık gibi özelliklere bakılıyor. Şunu söyleyebilirim hemen her sene Türkiye için yatırım yapsak mı, yapmasak mı şeklinde görüşmelerimiz oluyor. Bu seneden itibaren, inorganik büyüme kararı aldık. Bunun için satın almalar gündeme gelebilir. Özellikle üretimde olan bir şirketi bu anlamda Türkiye’de almak istiyoruz.”
Her yıl 35-45 bin ünite
Kone’yi üretime yönelten pazar koşulları da gerçekten cazip görünüyor. Haluk Ulusoy şunları aktarıyor: “Asansör ve yürüyen merdivende dünyada 5-6 büyük oyuncu var. Türkiye’de de bu firmaların hepsi aktif. Kone’nin yanı sıra Otis, Schindler ve ThyssenKrupp var. Türkiye’de bir de Hyundai’nin payı var. Türkiye çok dinamik ve büyük bir pazar. Elimizde maalesef kesin pazar verileri yok, tahminlerle hareket ediyoruz. Çeşitli kaynaklardan topladığımız bilgilere göre her yıl Türkiye’de 35-45 bin arasında yeni asansör-yürüyen merdiven sistemi montajı yapılıyor. Bu dünyada çok büyük bir pazar büyüklüğüne denk geliyor. Örneğin, Kone’nin Avrupa’da 3’üncü büyük pazarı Türkiye. Burada, 1.5-2 milyar euroluk bir pazardan bahsedebiliriz. Fakat bizde yenileme ve onun ötesinde bakım da çok büyük bir pazar. Esasında farkında değiliz ama asansör ve yürüyen merdivenlere bazen arabamızdan daha çok biniyoruz. Çoluk çocuk herkes biniyor ve bunlar hepsi mekanik aksamlar. Arıza ve yıpranma olasılıkları var. Bu nedenle zaten bakım ve onarımlarını önemsiyoruz. Devlet bunları zorunlu kıldı. Asansörlerin ayrıca belediyeler tarafından denetlenme görevi var. Bunlar da özellikle bakım pazarını büyütüyor.”
Türkiye’de 1.500 şirket var
Türkiye’de her sektörde olduğu gibi burada da çok fazla şirket var. Haldun Ulusoy, 1500 tane şirketin bu sektörde çalıştığını söylüyor. Ulusoy, “Kimisi 50 tane yapıyor, kimisi 25 tane yapıyor. Baktığınızda bunların 10 tanesi orta ölçekli. Bazı şehirlerde, o şehre özel şirketler var. Bu şirketlerin bazılarının hem üretim hem bakım departmanları var. Bazı şirketlerin ise üretimi yok sadece bakım parkı oluşturmuş. Bu işin servis kısmında bulunuyor. Toplama bilgisayar gibi üretici dediğimiz bu şirketler asansör yapıyorlar. Kasayı bir yerden, motoru bir yerden alıyor. Bazıları görece daha kolay olan örneğin kasa üretimini kendisi üretiyor. Geri kalan ekipmanları topluyor. Burada bizim büyüme stratejimizde öncelikle, bakım parkında büyüyebilmek. İkincisi ise üretim kapasitesine bakıp, özellikle Türkiye’ye hitap eden çözümler konusunda Türkiye’deki firmalarla bir çözüm yaratabilir miyiz buna bakıyoruz. Üretim başlarsa, bu ilk aşama... Ar-Ge’de yavaş yavaş gelecektir” diyor.
Kone’nin yenilikçilik modeli
Gelelim biraz Kone’nin yenilikçilik modellerine ve Finlandiya kültürüne... Kone Türkiye Genel Müdürü Haldun Ulusoy bu konuda şunları söylüyor: “8 milyonluk Finlandiya kültürüne baktığınızda bu az nüfusla çok yenilikçi şirketler çıkarmışlar. Nokia bunlardan biri... Şimdi eski gücünde olmasa da önemli başarılara imza attı. Kone de bunlardan biri. Devamlı yenilikçilikte ne yapabilirim? kültürüyle çalışan bir şirket. Kone diyor ki eğer ayakta kalmak istiyorsam, dünyadaki ilk 3-4 şirketten biri olmak zorundayım. Tüm stratejisini buna odaklıyor.”
Hedefler nasıl oluşuyor?
Uzun yıllardır kendimize stratejik hedefler koyuyoruz. Bu hedeflere baktığımızda şunlar var:
Birincisi müşteri: Müşteride uzun dönemli ilişkiler kuracağız ve onları kazanacağız. İkincisi çalışanlar: Çalışanlarımız ve onların gayretleri olmadan biz ayakta kalamayız. Üçüncüsü rakiplerimizden hızlı büyüyeceğiz: Rakiplerimizden hızlı büyüyebilmemiz için Kone ile ilgili bir farkındalık yaratmak gerekiyor. Asansör sektöründe çok uzun yıllardır yenilikçilikte en öndeyiz. İlk makine dairesiz dediğimiz asansörü 1996 yılında Kone yaptı. Bu büyük bir devrim ve çağ atlattı. Şimdi ise Kone, Mekke Kingdom Tower’da kullanılan UltraRope teknolojisi ile mevcut limit olan 500 metreyi iki katına çıkararak binalarda 1 kilometrelik yolculuk yüksekliğine ulaşıyor. Dünyanın enerji verimliliği en yüksek asansörlerini üretiyoruz. Hem şirket olarak hem ürünlerimizle sürdürülebilirlik ana stratejimiz.”
Başarı için 3'lü strateji
Finlandiya kültürü ve Kone yenilikçilik ve inovasyon anlamında önde geliyor. Haldun Ulusoy’a bir yönetici olarak inovasyon yaratmada Kone’de ona ilham veren özellikleri sordum. Yanıtı şöyle oldu: “Şirket kültürü dediğimiz ve herkese yaymaya çalıştığımız bir kültür var. Bu kültürde neler var? Birkaç madde ile sayabiliriz bu değerleri:
1. Başarma tutukusu: Genel olarak bunu yaymak istiyoruz. Ne iş yaparsanız yapın bence tutku çok önemli... Şirkette de her şeyden önce buna çok önem veriliyor. Ne iş yaparsanız yapın tutkunun başarmak için olmazsa olmaz bir unsur olduğunu düşünülüyor.
2. Takım çalışması: İnanılmaz şekilde takım çalışmasına önem veren bir kültür dikkati çekiyor. Birlikte hareket edebilme, fikir alışverişinde bulunabilme ve birlikte değer yaratma yeteneği. Pek çok gruplar oluşturuluyor, bunlar arasında fikir alışverişi çok güçlü.
3. Yenilenme ve yenileme enerjisi: Her zaman mütevazıyız. İyiyim ben ama daha iyi ne yapabiliriz? Nasıl yapabiliriz? Ve bunların hepsini de müşteriye değer katacak sistem şeklinde oluşturmuşlar. Gerçekten şirkette, etkileyici çok büyük bir mütevazilik var.
İnsan akışı sistemleri
Kone Türkiye Genel Müdürü Haldun Ulusoy asansör ve yürüyen merdivendeki 3 yeni trendi, daha doğrusu yeni bakış açılarını şu şekilde özetliyor:
1. Sistemler daha akıllı hale geliyor. Uzaktan erişimlerle çalışma başlıyor.
2. Her geçen gün enerji konusunda daha tasarruflu, daha az enerji harcayan verimliliği yüksek ürünler ortaya çıkıyor.
3. Üçüncü ve son bir trend olarak ise ‘People Flow’ dediğimiz sadece asansör ve yürüyen merdivenler değil, bina içinde insan akışını sağlayan sistemler olarak konu ele alınmaya başlanıyor. Yani kartlı sistemler, kullanıcıyı gideceği yere daha kolay ulaştıran, kart, görsel yönlendirme sistemleri geliyor.
Yeni projeler çok büyük
Haldun Ulusoy, Türkiye’deki bazı alt yapı projelerinin büyük potansiyel yarattığını söylerken şunları anlatıyor: “Bizim tabii gerçekten iyi bir büyüme grafiğimiz var. Çift haneli rakamların yüksek düzeylerinde büyüyoruz. Bunu karlı olarak da yapabiliyoruz. Önümüzdeki dönem hedefimiz de bunu devam ettirmek. Tabii Türkiye’deki bazı sıkıntılar bizleri de etkiliyor ama biz buna rağmen yine büyümenin sağlanacağını düşünüyoruz. Kentsel dönüşüm önemli. Bunun yanı sıra Türkiye’nin alt yapı yatırımları, hastaneler, okullar devletin yaptığı yatırımlar potansiyel yaratıyor. Türkiye’de biliyorsunuz 37 ilde bölgesel hastane projeleri yapılıyor. İstanbul 3. Hava Limanı projesi yine önemli bir proje. İhalesi devam ediyor. Sadece asansör ve yürüyen merdiven olarak 600 ünite var.”