PayPal ve Apple Pay, Türkiye’ye dönüyor mu?
Geçtiğimiz hafta Resmi Gazete’de yayımlanan kanun değişiklikleri içinde 6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ile ilgili önemli maddeler bulunuyor.
Özetle kişisel verilerin, ilgili maddelerde belirtilen şartlardan birinin varlığı ve aktarımın yapılacağı ülke, ülke içerisindeki sektörler veya uluslararası kuruluşlar hakkında yeterlilik kararı bulunması halinde, veri sorumluları ve veri işleyenler tarafından yurtdışına aktarılabileceği belirtiliyor.
Bu gelişmeden hemen sonra birçok mecrada bu değişiklik sayesinde PayPal ve Apple Pay gibi uluslararası ödeme kuruluşlarının Türkiye’de faaliyet göstermesinin önünün açıldığına dair paylaşımlar yapıldı. İşin özü ise hiç de öyle değil. Türkiye’de ödemeler sektöründe faaliyet göstermek için 2013 yılında yürürlüğe giren 6493 Sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanunda belirtilen şartları yerine getirmek yeterli.
TCMB’nin internet sayfasında şu anda faaliyet gösteren 25 adet ödeme kuruluşu, 57 adet de elektronik para kuruluşu listeleniyor. Yani PayPal, Apple Pay ve diğer global ödeme kuruluşları istedikleri takdirde, kanundaki şartları yerine getirerek, Türkiye’de de faaliyet gösterebilirler.
PayPal bu yolculuğu geçmişte deneyimledi zaten. 2009’dan 2016’ya kadar Türkiye’de hızlı bir şekilde yaygınlaştılar. Bu ödeme yöntemi sayesinde Türk şirketlerinin sattığı ürünler 100 farklı ülkeye e-ihracat yapılabiliyordu. 2015 yılında yapılan araştırmaya göre Türkiye; Hollanda, Rusya, Polonya, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır’ın “en çok sınır ötesi alışveriş yapılan ülkeler” listesinde ilk 10’da yer alıyordu.
PayPal neden gitti?
Her şey güzel giderken, 2 Haziran 2016’da BDDK Başkanı Mehmet Ali Akben’in açıklamaları olayı net bir şekilde özetledi. Kanuna uygun olmadığı için PayPal'ın lisans başvurusuna onay vermediklerini aktaran Akben, konuyla ilgili “Şirketin, Kanunun 23. maddesi ve Tebliğin 16 maddesine (Kuruluşların birincil ve ikincil sistemlerini yurt içinde bulundurmaları zorunludur.) uyum için gerekli çalışmaları yapmadığı görülmüş, Şirket ile yapılan müteaddit yazışma ve toplantılarda bu durum dile getirilmiş ancak 'Sistemlerin yurt içine getirilmesine ilişkin herhangi bir fizibilite çalışması yapmadıkları, sistemleri Türkiye'ye getirmenin teknik olarak mümkün olduğu ancak global şirket politikası gereği böyle bir tercihte bulunmayacakları, bilgi sistemlerini ve yedeklerini Türkiye'ye getirmeyi planlamadıkları ifade edilmiş” ifadeleri ile duruma açıklık getirdi.
PayPal veri sistemlerini, şirket politikaları gereği Türkiye’de tutmak istememesi sebebiyle, yani tamamen ticari bir kararla ülkemizde faaliyet göstermiyor. Bu gereklilik ise KVKK’da tanımlı bir unsur değil. Dolayısıyla geçtiğimiz hafta yapılan değişiklik buna yönelik değil.
İstese Yürür!
PayPal, Apple Pay gibi kurumlar, Cem Yılmaz’ın “Pek Yakında” filminin en güzel repliklerinden birindeki gibi istese yürürler. Ülkemizde faaliyet göstermek istememeleri ile ilgili birçok kriter var. Hukuki düzenlemeler bunun en başında geliyor.
Diğer yandan Türkiye'deki ödeme altyapısı ve pazar dinamikleri, bazı uluslararası ödeme sağlayıcılarının ülkemizde faaliyet göstermesini zorlaştırabiliyor veya finansal risklerle ilişkili olabiliyor. Bunun dışında rekabet belki de en önemli konulardan biri. Türkiye'de yerel ödeme sistemleri ve dijital cüzdanlar zaten yaygın olarak kullanılıyor. Üstelik teknolojik olarak da gayet iyi durumdayız.
Tabi ki tüm bunlara rağmen gönül ister ki e-ihracat alanında gelişim sağlayabilmek için tüm ödeme sistemlerine erişim sağlansın. Sınırların tamamen ortadan kalktığı yeni dünya dinamikleri içinde, evrensel ödeme ağına dahil olduğumuz günleri “pek yakında” görmeyi umut ediyorum. Güzel bir gelecek için…