Pastanın çileği kondu

Atılım MURAT
Atılım MURAT AYKIRI FİNANS [email protected]

 

 

Fed başkanı Bernanke'nin 31 Ağustos'taki konuşmasından sonra oluşan pozitif hava sürüyor. Draghi de, ''piyasaları kurtaran merkez bankası başkanları'' listesine girmek isteyince, coşku iyice arttı. Aslında aslan payının Merkel'e verilmesi gerekir. Onay vermeseydi, Avrupa Merkez Bankası'nın(AMB) devreye girmesi zordu.

1 Ağustos'taki köşe yazımda, 2013'teki genel seçimler nedeniyle sıkışan Merkel'in opsiyonlarını yazmıştım. İlki, euro bölgesinin çökmesi; ikincisi, AMB'nin sınırsız tahvil alımı yapmasıydı. AMB'nin müdahale etmesinden başka bir çıkış yolu olmadığını son iki yıldır sıklıkla vurguluyorum. En sonunda, şartlara bağlı olsa da, AMB sınırsız tahvil alımı ile müdahale edeceğini açıkladı.
Para basılmasaydı, iflaslar ve eurodan çıkışlar yaşanabilirdi. Bu iki ülkeden biri iflas etse ya da eurodan çıksa, diğeri onu takip eder. Böyle bir durum, Alman bankalarının büyük zararlar yazmasına yol açar. Merkel, genel seçim nedeniyle bunu göze alamadı. Bir yandan Bundesbank başkanı Weidmann üzerinden sert mesajlar verdi, diğer taraftan AMB'deki adamı Asmussen üzerinden para basılmasına yeşil ışık yaktı. Maharetli bir taktikçi olduğunu bir kez daha gösterdi.
AMB'nin programı önemli bir adımdır. Euro bölgesini uçurumun kenarından almıştır. İspanya bankacılık sektörü, tabii ki yeni riskler yaratabilir. Yine de; durumun AMB gözetiminde olması piyasalara güven verir. Kemer sıkma politikaları, reel ekonomiler üzerinde baskı yaratmaya devam edebilir. Buna rağmen; sınırsız tahvil alımı sürdükçe felaket senaryoları konuşulmaz. Euro bölgesindeki resesyon devam ettikçe, sorunlu ülkelerin bankalarında yaşanan sermaye çıkışı sürdükçe, yeni kurtarma planları konuşuldukça, AMB'nin sınırsız tahvil alımının önü açıktır. Bu da yatırımcı psikolojisini olumlu etkileyebilir.

Fed tarafına dönersek; piyasa profesyonelleri arasında yapılan bir ankette, katılımcıların yüzde 99'unun bu hafta bir tahvil alım programı beklediği görülüyor. AMB, Fed'e zaman kazandırmışken, ABD'nin makro verileri çok kötü değilken, emtialardaki yükseliş nedeniyle bir enflasyon riski varken, tahvil alım programının bu hafta açıklanması mantıklı gelmiyor. Sıfır faiz politikasının 2014'ten daha ileri bir tarihe ertelenmesi, likidite kapılarının sonuna kadar açık olduğunun bir kez daha vurgulanması öncelikli seçenekler olabilir.

Fed ve AMB desteği sayesinde değerli metaller ciddi yükselişler yaşadı. Altın, aylık olarak en iyi performansını eylül ayında gösterir. Yükseliş piyasasının yaşandığı son 10 yıla, hatta Bretton Woods bittikten sonraki 50 yıla bakılırsa, ortalama getiri açısından en iyi ayın eylül olduğu görülür. Bunun en önemli nedeni; değerli metal toptancılarının, Christmas ve yılbaşı dönemine hazırlık olarak alımlarını eylülde yapmasıdır. Bu yıl, Güney Afrika madenlerindeki grevler ve buna bağlı olarak altın üretiminin düşmesi de spekülatif bir faktör olarak devreye girdi. Pastanın çileği olarak AMB ve Fed'i koyunca, değerli metallerin majör bir yükseliş yapmasından başka bir yol kalmadı.
Asya merkez bankalarının, 1530-1550 dolar bölgesinden fiziki altın alımı yaptıklarını aylar önce yazmıştım. Bunlar sabırlı yatırımcılardır. Yüklü fiziki alımlar çok kısa dönemde fiyatı yukarı itmese de, bir taban yaratabilir. Kısa dönemde daha etkili olanlar hedge fonların alımlarıdır(serbest fonlar). Bu fonların ilgisi devam ettikçe, değerli metallerdeki artış sürebilir. Son haftalardaki hedge fon alımları, önceki yükseliş dönemlerindeki alımlara kıyasla düşük görünüyor. Fonların ilgisi devam edebilir.  

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Dolar yükselir düşer 28 Ağustos 2019