Partilerin seçim bildirgelerinde neler aranmalı…
AK Parti, CHP ve HDP seçim bildirgelerini açıkladılar. Meclisteki 4. Parti MHP’de bildirgesini 3 Mayıs günü açıklayacak. Seçime katılan diğer parlamento dışındaki 18 partilerde bildirgeler yayınlıyorlar.
Bu bildirgeler diğer seçimlerden ne farklılık taşıyor?
Partiler toplumun her kesimine, her alanına, gündemdeki her soruna dokunmak isteyen vaatlerini, çözüm önerilerine bildirgelerinde yer veriyorlar.
Bir yandan siyasal, sosyal , kültürel konularda iktidar olmaları halinde yapacaklarını dile getiriyorlar. Partileri adına bestelettikleri Şarkılar ve türkülerle kalan 45 günlük dönemde renkli bir propaganda dönemi yaşayacağımızı ortaya koyuyorlar. Partiler bir yandan birbirlerinin söylemlerini eleştirirken diğer yandan kendi vaatlerinin inandırıcılığını aktarmaya çalışacaklar.
Gördüğüm kadarıyla siyasal alanda çözüm süreci ve başkanlık sistemi tartışmaların odağında yer alacak. Ama bu seçim öncesi ekonomik vaatlerin tartışılması siyasal konuların önüne geçecek.
Beyannamesini açıklayan partiler çözüm süreci arayışının 7 Haziran sonrası süreceğini belirtiyorlar. Siyasal alanda başkanlık konusunda AKP ve HDP Öcalan’ın muhataplığının süreceğini belirtirlerken, CHP sorunun çözümünün Meclis’te olacağını o nedenle dışardan muhatabın söz konusu olmayacağını belirtiyor.
Başkanlık sistemine geçişin gerekliliği AKP tarafından vurgulanırken, CHP ve HDP buna kesinlikle karşı olduklarını belirtiyorlar.
Ama seçim bildirgelerinin açıklanmasının ardından, siyasal konulardan çok, ekonomik vaatler konuları tartışma gündeminin ön sırasında yer aldı.
CHP’nin çok yönlü ekonomik vaatleri konusunda AKP sözcüleri hemen “Kaynak” konusunda eleştirilerini dile getirdiler. CHP sözcüleri verdikleri yanıtlarda ise kendilerinin bütçe içerisinde bu kaynağa ulaşabileceklerini söylediler. Vaatlerinin dört yıla yaygın olacağını ve bunun bütçenin yüzde 3-4’ü seviyesinde kalacağı için, bütçe disiplinini bozmayacağını açıkladılar.
Dün açıklanan 12 Ana başlıklı “Büyük insanlık” bildirgesinde HDP’de toplumun alt kesimlerine önemli ekonomik vaatler dile getiren öneriler sundu. Onlara da toplantıda yöneltilen ilk sorular “Kaynak” konusunda oldu.
Görülen o ki, seçim propagandalarını partiler ekonomi konusunu siyasetten önde tutan bir söylemle yürütecekler.
Eğer bu tartışmalar yeni dönemin ekonomik program gerekliliği ve vaatlerin o programa dayalı yerine getirileceği konusunu da içerir hal alırsa , daha doğru bir zemine oturacaktır. Partiler vaatlerinin yanına yüzde 3’lerin altına gerilemiş olan büyümemizi, duraklayan yatırım, üretim ihracat ve istihdamımızı hangi temellere dayanan programla yürütecekleri konusuna da açıklık gelecektir.
Açıklanan seçim bildirgelerinden edindiğim ilk izlenim. Bu seçimde partiler seçim propagandalarında vatandaşları doğrudan ilgilendiren ekonomik sorunlara, siyasal konulardan daha çok önem vereceker.
Bu propaganda döneminde partilerin tartışmalarıyla, daha iyi bir yarın kurmaya zemin hazırlamalarını diliyorum. Demokrasimizin gelişmesine ve insanımızın refahı için, daha üretken kılınmasına dönük projelerin, empati içerisinde tartışılacağı bir seçim propaganda dönemi arzuluyorum.