Paris’te blokzincir rüzgarı
Paris’te her yıl olduğu gibi bu yıl da blokzincir dünyasının nabzı attı. 8-10 Nisan 2025 tarihleri arasında Louvre Carrousel’de gerçekleştirilen Paris Blockchain Week, yine etkileyici bir organizasyonla karşımıza çıktı.
Uzaktan da olsa etkinliği dikkatle takip etme fırsatım oldu. 6. yılında etkinlik, 500’den fazla konuşmacıyı ağırladı ve 10 binden fazla katılımcıya ev sahipliği yaptı. Web3, merkeziyetsiz finans (DeFi), yapay zekâ entegrasyonu ve dijital varlıklar gibi geleceğin finansal ekosistemini şekillendirecek konular, Paris’in kalbinde masaya yatırıldı.
Etkinliğin konuşmacı listesi adeta sektörün yıldızlar geçidi gibiydi. Algorand’ın kurucusu ve Turing ödüllü bilgisayar bilimcisi Silvio Micali, merkeziyetsizliğin teknik temelleri üzerine çarpıcı bir sunum yaptı. Crypto.com’un Başkanı Eric Anziani ise Web3’ün ödeme sistemlerindeki dönüştürücü etkisini ele aldı.
Input Output’un kurucusu Charles Hoskinson, düzenlemeler ve MiCA yasası çerçevesinde Avrupa’nın Web3’te nasıl bir rol üstlenebileceğini tartıştı. Fransa Dijital İşler Bakanı Clara Chappaz ise regülasyon ve inovasyon dengesine dikkat çeken bir konuşma gerçekleştirdi. Etkinlikteki oturumlarda özellikle yapay zekâ ile blokzincir entegrasyonu üzerine yapılan paneller, bana dijital finansın geleceğinin yalnızca blokzincir ile sınırlı kalmayacağını, yapay zeka destekli akıllı sözleşmelerin de yeni bir çağ başlatacağını gösterdi.
10 milyon dolarlık ödül
Etkinlik sadece teorik tartışmalarla sınırlı kalmadı. Etkinlik boyunca düzenlenen “Start in Block” yarışmasıyla, erken aşama Web3 girişimlerine destek verildi. Yarışmaya yüzlerce startup başvurdu, finale kalanlar projelerini önde gelen yatırımcılara sundu. Toplamda 10 milyon dolarlık ödül dağıtıldı. Yarışmanın kazananları arasında gerçek dünya varlıklarının (RWA) tokenize edilmesi üzerine çalışan projeler ön plana çıktı. Özellikle INX Markets adına konuşan Bob Ejodame’ın röportajı dikkat çekiciydi; tokenize varlıkların önümüzdeki dönemde finansal sistemde çok daha etkin bir rol üstleneceğini vurguladı.
Etkinlik boyunca merkeziyetsiz finans uygulamalarının (DeFi) büyüyen etkisi sıkça dile getirildi. DeFi protokollerinin geleneksel finans kurumlarıyla nasıl entegre olabileceği, bankaların blokzincir çözümlerine nasıl adapte olması gerektiği üzerinde duruldu.
Görünen o ki merkezi finans kurumları, blokzincir’i rakip olarak görmekten çıkıp bir tamamlayıcı olarak konumlandırmak zorunda. Özellikle CBDC (Merkez Bankası Dijital Para Birimi) projelerinin ilerlemesi, bankaların da blokzincir teknolojilerini daha hızlı sahiplenmesini gerektirecek. Kullanıcı tarafında ise, bireysel yatırımcıların DeFi ürünlerine olan ilgisinin arttığı, fakat düzenleyici netlik olmadan risklerin yüksek kalmaya devam ettiği sık sık hatırlatıldı.
Ülkemizde merkeziyetsiz finans
Türkiye açısından bakarsak, Paris Blockchain Week’in etkileri bizde de yankı buldu. Paribu gibi yerli oyuncuların etkinliğin sponsorları arasında yer alması, Türkiye’deki blokzincir ekosisteminin global sahnede daha görünür hale geldiğinin göstergesiydi. Özellikle Türk yatırımcılar ve girişimciler için DeFi ve Web3 çözümlerine yönelik artan ilgi, gelecekte Türkiye’de daha fazla Web3 girişiminin doğabileceğinin işareti gibi görünüyor. Nitekim son zamanlarda Türkiye’de SPK’nın da dijital varlıklar üzerine daha aktif çalıştığını görmek mümkün.
Sonuç olarak, etkinlik bir kez daha gösterdi ki, dijital finansın geleceği merkeziyetsizlik ve inovasyonla şekilleniyor. Merkeziyetsiz finans uygulamaları, sadece büyük yatırımcılar için değil, sıradan kullanıcılar için de yeni fırsatlar ve özgürlükler sunuyor. Bu yüzden hem bireysel kullanıcıların hem de kurumların DeFi teknolojilerini daha yakından tanıması, uyum sağlayarak bu dünyada yer alması kaçınılmaz.
Güzel bir gelecek için…