Paris’i elektrik aydınlattı
Otomotiv dünyasındaki 2016 yılının en büyük etkinliği konumunda bulunan Paris Otomobil Fuarı, geçen hafta kapılarını ziyaretçilere açmıştı. İki yılda bir dönüşümlü olarak düzenlenen Paris’teki etkinliğin en dikkat çekici özelliği, elektrikli araçların yeniden parlaması oldu.
Uzun yıllardır takip ettiğim otomotiv fuarları geçmiş yıllarda stand üstü şovlarıyla tam anlamıyla bir görsel ziyafet sunuyordu. Ancak, 11 Eylül saldırılarının ardından ki saldırı olduğu gün biz de Frankfurt Otomobil Fuarı’ndaydık, bu şovlar yavaş yavaş azaldı. Daha sonraki ekonomik krizler nedeniyle de standlar sadece otomobillere kaldı.
Şovlar bitse de otomobillerin kendileri bile bir görsel şölen sunuyordu. Fakat, bu sene Paris ki dünyanın ziyaretçi açısından en büyük fuarıdır, kelimenin tam anlamıyla eski gösterişli dönemlerini arattı.
Tanıtılan yeni araçların adetlerinde radikal bir değişiklik olmasa da başta Ford olmak üzere bazı markaların fuara katılmaması, katılan firmaların standlarındaki durgunluk gibi nedenlerle işin rengi kaçtı.
Bu sönük geçen ortamı aydınlatanlar ise elektrikli otomobiller oldu.
Fakat elektrikli otomobillerin yeniden revaçta olmasının nedeni ise biraz farklı. Tüm dünyadaki üreticiler artık yavaş yavaş dizelden vazgeçmeye başlıyor.
Dizel, bundan sonra bizim gibi gelişmekte olan piyasaların yakıtı olacak. Konuştuğumuz yetkililer, dizel teknolojisinde artık sona gelindiğini vurgularken, küçük benzinli motorların çok daha büyük avantajlarla pazarı domine edeceğini ifade ettiler.
Petrol fiyatlarındaki gerileme, dizel ve benzin fiyatlarının yakınlığı gibi nedenlerle tüketiciler açısından cazibesi azalan dizel, aynı zamanda önemli bir de algı sorunuyla başetmeye çalışıyor.
Tüketiciler nezdinde çevreyi daha fazla kirlettiği algısı olan dizelde, Volkswagen’in çevre skandalı ile birlikte popülarite giderek azalıyor. Alman üretici Dizelgate’ten uğrayacağı zararı minimize etmek için farklı sonuçlar üzerine çalışıyor çalışmasına ama başları VW gibi sıkıntıda olmayan rakipleri de dizeldeki araştırma ve yeni ürün adetlerini azalttı.
Dizelin yerini ise elektrikli otomobillerin almasına kesin gözle bakılıyor. Paris Fuarı’nda ilk kez 1923 yılında boy gösteren elektrikli araçlar, bu sene yine moda olmuş durumda. Geçmişte Renault Nissan Grubu’nun bayraktarlığını yaptığı elektrikli otomobiller, Franko-Japon üreticinin rakipleri tarafından tepeden bakılan ürünler olarak gözlemleniyordu.
Fakat, özellikle batarya teknolojisinde yaşanan gelişmelere paralel olarak, elektrikli araçlar giderek daha fazla yollara çıkacak gibi duruyor.
Elektrikli alanında Renault- Nissan ön planda iken grubun anavatanında elektrikliyi en çok savunan Volkswagen oldu.
Dizel skandalı ile imajı zarar gören Alman üretici, elektrikli otomobillere yüklenerek deyim yerindeyse karizmasını kurtarmaya çalıştı. VW, önümüzdeki beş yıl içinde ürün gamındaki dizel araçların payının yüzde 9’a ineceğini açıklarken, 10 yıllık bir periyodda ise elektrikli araç satışlarının yüzde 25’i bulacağını belirtti.
Elektrikli otomobiller bu noktaya giderken, Japon üreticilerin hibrid ısrarı da sürüyor. Japonlar elektrikli araçlara mesafeli yaklaşarak, önümüzdeki yıllardaki geleceği hibrid üzerine kurgulamış görünüyor.
Elektrikli araçlarda menzil sorunu ise yavaş yavaş çözülüyor. Nitekim VW’nin ID modeli, tam 600 kilometrelik bir menzile sahip. Bataryaların dolum sürelerinin de kısalması halinde bir dönem sert esen fakat sonra yerini yaz meltemlerine bırakan elektrikli araçların güçlü bir yükselişe geçmeleri çok da uzak bir geleceği bulmayacaktır.