Parçalı bulutlu hava istemiyoruz...

Hilmi DEVELİ
Hilmi DEVELİ EKONOMİDE SATIR ARASI hilmideveli@gmail.com

Salı günü sanayici bir arkadaşımın öğle yemeği daveti üzerine Tuzla OSB’deki iş yerine gittim. Komşusu iki sanayiciyi de davet etmiş. 

Üç sanayici de orta ölçekli işletmelerinde ürettiklerinin yaklaşık yüzde 40-45’lik bölümünü ihraç ediyorlar. 

DÜNYA gazetesinin manşeti, Hakan Güldağ, Osman Aralot ve Güngör Uras’ın yazıları ve 2014 büyüme rakamları ile yerel seçimler sonrası iş dünyasının beklentileri sohbetimizin odağını oluşturdu. 

Her üç yazarın yazılarının kendilerine göre ilginç buldukları yerleri fosforlu kalemle işaretlemişler. Öncelikle seçim sürecinde yaşanılan gerginlikten tüm yurttaşlar gibi onlarda şikayetçiler. 

Bizler yabancı müşterilerimizin ve çalıştırdığımız elemanlarımızın yaşanılan gerginlikten etkilenmemesi için yoğun çaba gösterdik, çok şükür bunda da başarılı olduk. 

Her üçü de Başbakan’ın balkon konuşmasını TV’den izlemişler. Nasıl buldunuz soruma; ”Başbakanımızdan daha önceki balkon konuşmasında olduğu gibi gerginilikleri ortadan kaldıracak toplumun bütün kesimlerini kucaklayan bir konuşma yapmasını arzu ederdik” cevabını verdiler. 

Konu, gazetemiz yazarlarının ilginç buldukları bölümlerine gelince; Tevfik Uras’ın “Bizdeki büyüme, üretimden çok tüketime ve ithalata dayanır hale geldi. 

Ürettiğimizden, üretimden sağladığımız gelirden fazlasını tüketiyoruz. Gelirimizden fazla tüketmek için dışarıdan devamlı borçlanıyoruz. Cari açık (döviz açığı) veriyoruz. 

Devamlı borçlanarak yaşıyoruz. Bulduğumuz borcu yatırıma ve üretime yöneltecek yerde tüketiyoruz. Bu düşük tasarruf oranı ile ya yatırımları kısacağız, ya da düşük yatırıma ve de düşük büyümeye razı olacağız. Ya da devamlı olarak borçlanarak hayata devam edeceğiz.” 

Osman Aralot’ın “Başbakan bu kez yerel seçim öncesi uyguladığı tabanını konsolide eden çatışmalı söylemini “Bugün kaset, montaj, iftira ve çamur siyaseti kaybetmiştir” diye başladığı konuşmasında seçim öncesi alanlarındaki sertlikte sürdürdü. 

Bu bundan sonraki dönemde de benzer bir söylemi ve siyasal tavrı sürdüreceğini gösteriyor.” Hakan Güldağ’ın “Anlaşılan bu yaz sıcak geçecek“ cümlesi sanayici arkadaşların işaretlediği bölümlerdi. Burada, gazetemizin, yazarlarının iş dünyasında ne denli etkili olduğunu vurgulamadan geçemeyeceğim. 2013 yılı büyüme rakamları konusunda değerlendirmelerine gelince “Dünya ekonomilerinde yaşanılan olumsuzluklar ve belirsizliklere rağmen büyüme rakamlarını olumlu karşılıyoruz. 

Büyüme rakamlarına sanayici olarak baktığımızda, imalat sanayi, 2013’te bir önceki yıla göre sabit fiyatlarla yüzde 3,8’lik artışla 29 milyar 446 milyon lira, cari fiyatlarla yüzde 8,9’luk artışla 239 milyar 115 milyon lira olarak gerçekleşmesini önemsiyoruz. Tüketime dayalı büyüme bizleri yeterince mutlu etmiyor. 

Üretime, ihracata dayalı büyüme bizlerin olmazsa olmaz gördüğümüz temel ilkemiz. Özellikle katma değerli ürünlerin arttırılmasına yönelik düzenlemeler mutlaka yapılmalı. Maliyetlerimizi olumsuz etkileyen unsurlar ortadan kaldırılmalı. Ar-Ge desteklerini , teşvik sistemini gözden geçirilerek iyileştirici kararlar bir an önce çıkarılmalı” bildiri okurcasına yazdıkları notlara bakarak önümüzdeki süreçten beklentilerini sıraladılar; “Ağustos ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimleri ardından erken seçim olup olmayacağı konusunda sayın Başbakanımız açıklık getirmeli. Bizler siyasetçi değiliz, bütün iş dünyasındaki arkadaşlarımız gibi büyük ölçüde risk taşıyan kişileriz. Önümüzü görmek adımlarımızı sağlam atmak isteriz. 

Parçalı bulutlu hava yerine, güneşli pırıl pırıl bir hava olmasını arzu ediyor ve umutla bunu bekliyoruz. Halk tercihini yaptı, seçim sonuçlarına saygı duymak gerek. Ülkemiz insanları arasında bloklaştırmadan kaçınılmasını, barış ve kardeşliği pekiştirecek adımların atılmasını bekliyoruz. Ekonominin daha da büyümesi için gündem tekrar ekonomiye dönmeli ve normalleşme yaşanmalı. Büyüme hızımızı yüzde 5’lerin altına düşürmemenin yollarını aramalı, ulusal rekabet gücümüzü ve ihracat hacmimizi artıracak yeni bir reform süreci başlatmalıyız”. İki saati bulan yemekte üç sanayicinin değerlendirmeleri ve beklentileri özetle bunlar.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar