Parayı nasıl bulacağız?
Açıkçası Mehmet Şimşek ve Naci Ağbal gibi isimleri kabinede görmek isterdim. Mevcut konjonktürde bu isimlerin olması gerekirdi. Ekonomik sorunlara ve çözümlere hakimlerdi.Şimşek’in cumhurbaşkanlığına bağlı finans ofisinin, Ağbal’ın yine külliyedeki strateji ve bütçe ofisinin başına geçeceği dillendiriliyor. Bu görevler tenzilirütbedir. İki ismin bu unvanlarla, Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak gibi güçlü bir karakterle koordineli biçimde çalışması zordur. Özellikle Şimşek’in yurt dışı seyahatleri bundan sonra artabilir. Bundan sonraki görevi, yabancı yatırımcılarla bir nevi kurumsal iletişim koordinatörlüğü olabilir. Fon yöneticileriyle New York ve Londra’da toplantılar yapar. Kahve içer. Dertlerini dinler. Tabii yabancılar onun eski kudretinin artık olmadığını bilirler.
İş insanları rahatlıkla bakanlık yapabilir de, akademisyenler zorlanır. Pratik ve pragmatik düşünen kişilere ihtiyaç var. Bilim insanı yorgunu yokuşa sürer. Bu açıdan özel sektörden insanların kritik bakanlıklara atanmaları olumludur. En azından sektörlerin çıkmazlarını biliyorlar. İşim gereği beni en çok ilgilendiren Hazine ve Maliye bakanlığıdır. Piyasalar fırtınalı bir dönemden geçtiği için, doğal olarak Albayrak’ın ekonomi tecrübesi sorgulanıyor. Bir alandaki formasyon tabii ki önemlidir. Ancak Türkiye ekonomisinin orta ve uzun vadede etkileri görülecek reformlara ihtiyacı olduğu gibi kısa vadede kolaylıkla uygulanabilir stratejilere ihtiyacı var. Bakan Albayrak, yapısal düzeltmeler konusunda teknik donanıma sahip nitelikli bürokratlardan destek alır. Daha önemlisi kısa vadede ne yapılacağıdır. Parayı nereden ve hangi şartlar altında bulacağız? Ekonomik aktivite iyice yavaşladı. Deyim yerindeyse yaprak kımıldamıyor. İşletmelerin kısa vadeli finansman ihtiyacı için, cari açığı finanse etmek için dış kaynağa ihtiyaç var. Albayrak’ın önümüzdeki dönemdeki performansını bu açıdan değerlendirme taraftarıyım. Türkiye’ye "doğrudan yatırım" ve "portföy yatırımı" gibi konularda yabancıları ikna ederse, ekonomik tecrübe ve uzmanlık konularını konuşan kalmaz.
Enflasyonun yılsonuna kadar yüksek kalacağı gün gibi açıktır. Bu durumda faizlerin düşeceğini düşünmek fazla iyimserlik olur. Böylesine yüksek faiz oranlarıyla özel sektör iş yapamaz. Dışarıdan acilen kaynak girişi gerekiyor. Ekonomi ve finansal piyasalar daha fazla stresi kaldırmayacak. Türkiye algısını düzeltmek, güven aşılamak, para bulmak, bir an önce düzlüğe çıkmak elzemdir.