Para politikasında gevşeme süreci başlıyor…

Prof. Dr. İbrahim ÜNALMIŞ
Prof. Dr. İbrahim ÜNALMIŞ EKONOMİ NOTLARI [email protected]

Bugün köşemizde küresel ekonomiden başlayarak yurt içi ekonomik gelişmeleri değerlendireceğiz. ABD Merkez Bankası'nın (Fed) iylül ayında bir faiz indirimine gide­ceğine artık kesin gözüyle bakılıyor. ABD’de manşet enflasyon %2.5 seviyesine geriledi.

Mevcut politika faizi ile yaklaşık 300 baz pu­anlık reel faiz marjı oluştu. Bir başka deyiş­le, Fed sıkı durmaya devam ederek faiz indi­rimlerine devam edebilecek bir alana sahip. Tartışma indirimin 50 baz puan mı yoksa 25 baz puan mı olacağı üzerine. Bizim kanaati­miz ilk faiz indiriminin 25 baz puan olacağı yönünde Avrupa Merkez Bankası (ECB) faiz indirimlerine daha erken başladı ve FED ka­dar faiz indirimi alanı yok. ECB’nin politika faizi 3.75 düzeyindeyken Avrupa Bölgesi enf­lasyonu %2.2 seviyesinde.

Çekirdek enflas­yonun %2.8 olması ve hizmet enflasyonunun ağustos ayında %4’ten %4.2’ye çıkması kay­gı yaratan gelişmeler. Bu gelişmelere rağmen ECB’nin eylül ayında 25 baz puanlık bir faiz indirimine gideceğini düşünüyoruz. Manşet enflasyonun %2 olan hedefe yaklaşması ve ekonomik aktivitedeki zayıflık ECB’nin faiz indirimlerine devam etmesine neden oluyor.

Büyük merkez bankalarının para politi­kasında gevşemeye gittiği bu dönemde önü­müzdeki aylarda finansal piyasalarda oy­naklık yaratacak ana gelişme ABD’de yapı­lacak başkanlık seçimleri olacaktır. Mevcut durumda Demokratların adayı Kamala Har­ris bir adım önde görünüyor. Bununla birlik­te seçimlere henüz zaman var ve bu dönem­de finansal piyasalar farklı gelişmelere hazır olmalı.

Küresel ekonomide yaşanan bir diğer önemli gelişme petrol fiyatlarında yaşanan düşüş. Çin’de ekonomik aktivitenin bekle­nenden zayıf seyretmesi, ABD ekonomisinde görülen yavaşlama emareleri petrol talebin­de zayıflamaya ve OPEC’in kararlarına rağ­men fiyatlarda düşüşe neden oluyor. Enerji fiyatlarında yaşanan bu gelişmeler petrol it­hal eden ülkeler için olumlu.

Yurt içi gelişmeler

Küresel gelişmelerden Türkiye ekonomi­sine dönersek hafta içinde önemli veri akışı gerçekleşti. TÜİK’in açıkladığı mevsimsel­likten arındırılmış işsizlik rakamı temmuz ayında 0.4 puan gerileyerek %8.8 olarak ger­çekleşti.

Ekonomik aktivitenin yavaşladığını düşündüğümüz bir dönemde işsizlik oranı­nın gerilemesi tartışmalara neden oldu. Bu­rada hatırlatmakta fayda gördüğümüz nok­ta parasal sıkılaştırma olan dönemlerde tüm sektörlerin daralma göstermediği. 23 Ağus­tos tarihli yazımızda son resesyon dönemi olan 2019 yılında hangi sektörlerin net reel satışlarında gerileme, hangilerinde büyüme yaşandığını özetlemiştik.

Buna göre inşaat, perakende ve sanayi sektörlerinde net reel satışlarda gerileme yaşanırken turizm, sağ­lık, eğitim gibi sektörlerde artış yaşanmış­tı. Mevcut durumda da hizmet sektörünün alt sektörlerinde işe alımların yaşanması ih­timalinin mümkün olduğunu düşünüyoruz. İhracat iklim endeksinde görülen iyileşme Almanya başta olmak üzere Avrupa’da eko­nomik toparlanmaya işaret ediyor. Bu du­rum ihracatçı sektörlerimize destek olacak­tır.

TÜİK tarafından yayınlanan temmuz ayına ait sektörel perakende satışlar ve ciro endeksleri de ekonomik yavaşlamadan sek­törlerin farklı etkilendiğini ortaya koyuyor. Perakende sektöründe beyaz eşya, mobilya, tekstil, elektrikli aletler ve yakıt satışların­da gerileme yaşanıyor. Gıda sektöründe ay­lık %0.2’lik sınırlı bir artış yaşanırken bilgi­sayar ve bilgisayar malzemelerinde %6.1’lik aylık artış söz konusu. Enerji sektörü cirosu aylık %4.2 düşerken kara taşıtları imalatında %3.6’lık bir gerileme yaşanmış.

Son iki ayda cari fazla verildi

Dün açıklanan cari açık verisi de ekonomik aktivitedeki yavaşlamaya işaret ediyor. Ha­ziran ayındaki 333 milyon dolarlık cari fazla sonrasında temmuz ayında da 566 milyon do­larlık cari fazla oluştu. Altın ithalatındaki ge­rileme ile hammadde ve ara malı ithalatında­ki azalış cari açığın düşmesine neden oluyor. Türkiye için cari fazla vermenin ekonomik aktivitenin yavaşladığına işaret ettiğini bir kez daha hatırlatalım.

Özetlemek gerekirse, yurt dışında faizlerin düşüyor olması, ihracat yaptığımız ülkelerde ekonomik aktivitenin hızlanması ve petrol fiyatlarındaki düşüşler Türkiye ekonomisi için olumlu gelişmeler. Düşen yurt dışı borçlanma maliyetleri ve da­ha düşük enerji fiyatları dezenflasyon süreci­ne destek verirken cari açığa olumlu yansıya­cak ve döviz talebini düşürecektir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar