Para politikası ve maliye politikasının uyumu

Çağlar KİMENÇE
Çağlar KİMENÇE PİYASA PERSPEKTİFİ [email protected]

Ülkelerin daha iyi bir noktaya erişmesi için kaynakların, imkanların ve kabili­yetlerin belirlenen hedef doğrultusunda kul­lanılması yönünde politikalar üretiliyor. Daha iyisine ulaşma yolculuğunda, beklenmeyen gelişmeler veya sorunlar ortaya çıkabiliyor, krizlerle karşılaşılabiliyor. Yeni, beklenmedik sorunlar olsun olmasın üretilen politikalar­dan ekonomi ile ilgili olanlar, para ve maliye politikaları olarak iki gruba ayrılıyor.

İki grup arasındaki uyum, A noktasından B noktasına gitmenin ideal koşulu olarak görülüyor. Pan­demi ile ortaya çıkan sorunlar, genişlemeci para-maliye politikaları ile büyük oranda aşıl­dı. Pandeminin yarattığı sorunlara yönelik or­taya konulan genişleyici politikalar, bir takım yan etkilere de yol açtı. Bu sürecin sonunda en yaygın ve belirgin sorun enflasyon oldu. Pan­demi döneminde göze alınan risk, zamanla karşımıza enflasyon sorunu olarak çıktı. Enf­lasyon yükseldi ve çözüm için harekete geçil­di.

Enflasyonla mücadelede çözüm politika­sının yan etkisi biliniyordu ancak, o dönemin koşullarında bu risk de göze alındı. Geldiği­miz noktada enflasyonla mücadelenin yan et­kisi olarak ekonomiler yavaşlamış durumda. Ayrıca mücadele sırasında başka gelişmeler de oldu ve süreci yönetmek daha zorlu hale geldi. Örneğin Ukrayna meselesi, Avrupa’ya ayrıca enerji temini sıkıntısı çıkardı ve denk­lem daha zorlu bir hal aldı. Her ülkenin şartla­rı ve dinamizmi elbette farklı, dolayısıyla or­taya çıkan sorunların boyutu da farklı.

Fed’in ajandası

Yukarıda ifade ettiğimiz süreç, ABD ekono­misi için de geçerli. Pandemi sırasında olağa­nüstü kararlarla faizi sıfıra indiren Fed, son­rasında artan enflasyonla mücadele için faiz artırım kararları aldı ve ekonomiyi kontrol­lü yavaşlatarak amacına ulaşmaya çalışıyor. Fed, geldiğimiz noktada ise enflasyonla mü­cadelede belirli bir eşiği aştığına kanaat geti­rerek, faiz indirmeye başladı. 2024’te 100 baz puan faiz indiren Fed’in, 2025’te 50 baz puan indirim yapması öngörülüyor.

Trump’ın ajandası

Kasım ayındaki başkanlık seçiminden güç­lü sonuç alan ve ABD’nin 47. Başkanı seçilen Donald Trump, 2. Başkanlık dönemine başla­mak üzere. Vaatleri ise ekonomiyi canlandır­maya ve ABD’nin gücünü artırmaya yönelik. Gümrük tarifelerini kaldıraç olarak kullanıp, ülkesine avantaj sağlamayı hedefliyor. Ola­sı adımlarının hem ekonomik hem de siyasi çıktılarının olmasını bekliyoruz. Bu doğrul­tuda piyasalar daha volatil bir döneme gire­cek gibi görünüyor.

Trump ve Fed ajanda uyumu

Önceki bölümlerde para ve maliye politika­larının uyumlu olmasının ekonomide lehte so­nuçlar üretebileceğini ifade etmiştik. Bu uyum ve korelasyon çoğaldıkça hedeflere erişim de o ölçüde kolaylaşabilir. Ancak Trump’ın ajan­dası, ekonomiyi canlandırıcı nitelikte ve bir anlamda mali teşvik olarak tanımlanabilecek bir içeriğe sahip. Ekonomiyi hızlandırması ve hızlanmanın enflasyon riski yaratması ise beklentiler arasında. Bu noktada Trump, Fed ile zıt çıktılara imza atabilir.

Fed; ekonominin nabzını düşürmeye ve bir süre düşük seviyede tutmaya odaklanmış durumda. Henüz bu he­defe tam anlamıyla erişemeyen Fed’in biraz daha zamana ihtiyacı varken, Trump’ın hız­landırıcı etkisi ekonominin nabzını artırabi­lir. Bu ajanda farklılıkları Fed’i daha temkin­li bir tutuma yönlendirdi. Nitekim Aralık ayı toplantısında Powell’ın faiz indiriminde ace­leci olmayacaklarını ifade etmesinin arka pla­nında ‘Trump faktörü’nün önemli bir yere sa­hip olduğu düşünülüyor.

Piyasalar ve yatırımcılar

Yukarıda da ifade ettiğimiz Trump ve Fed arasındaki bu uyumsuzluk, piyasalara zıt sin­yaller gönderiyor. Bu durumda yatırımcılar ilk etapta, bu şartlar altında bir tercih ve fiyat­lama yapabilir. İlk akla gelen tercih, Trump’ın büyüme odaklı politikası ancak bu fiyatlama davranışı uzun soluklu ve keyifli olmayabilir. Çünkü Trump politikasını fiyatlamanın aynı zamanda Fed’in güncel para politikası aleyhi­ne olduğu da biliniyor ve ilk aşamada Trump fiyatlaması, Fed’i göz ardı ederek yapılmış olacak.

Bu süreçte Fed, Trump’a uyumlanma çabasını biraz daha genişletebilir. Yeni yıla, ABD mali politikalarının genişlemeci, para politikasının ise sıkı olduğu bir zemin üzerin­de başlayacağımızı düşünüyoruz. Yatırımcı­lar, Trump’ın motivasyonunu ve motivasyo­nunun derecesini Fed’in Trump politikaları­na uyumlanma çabası eşliğinde fiyatlayacak gibi görünüyor. Varlıklar ise volatil seyir izle­yebilir. Bu bağlamda 2025, başlangıcından iti­baren farklı bir yıl olmaya aday.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Orta Doğu ve 5 Kasım 23 Ekim 2024
“Başka yolu yok” 16 Ekim 2024
Fed yine hata yapar mı? 11 Eylül 2024