Para politikası uygulamalarına ilişkin belirsizlik artıyor!
Siyasi irade tarafından hedef büyüklükleri geçtiğimiz hafta içinde açıklanan Orta Vadeli Plan konusunda finansal piyasaların veya diğer yorumcuların ne düşündüğü önemlidir fakat geri planda kalmaya mahkumdur. Merkez Bankası'nın söz konusu büyüklükleri hedefleyen bir para politikası tanımlamak ve uygulamak durumunda olması belirsizliği artıran temel unsundur; finansal istikrar kavramının ön plana çıkarılmış olması, döviz kuru ile faizler arasındaki eski ilişkinin devre dışı kalmış olması gibi unsurlar bu süreçte etkili olmaktadır.
Eğer son bir yıl içinde para politikasında yaşanan değişiklikler gündeme gelmemiş olsa, Merkez Bankası sadece yüzde 5'lik 2012 yılı enflasyon hedefine odaklanacak olsa para politikası uygulamaları konusunda nispeten isabetli tahmin yapmak kolay olacaktı. Kısa vadeli faizler döviz kurunu ve dolaylı olarak enflasyon beklentilerini yönlendirecek şekilde ayarlanacak, Orta Vadeli Plan'a ilişkin diğer büyüklükler pek dikkate alınmayacak, döviz kuru örtülü enflasyon çıpası olmayı sürdürecekti. Enflasyon beklentileri hedeften yukarı yönde saptıkça kısa vadeli faizlerin artırılması, aksi ihtimalde düşürülmesi beklenecekti. Bu aşamada sormak gerekiyor eğer yukarıda kabaca özetlediğimiz eski uygulamaya geri dönüş yapılmayacak ise nasıl bir para politikası tanımlanacak? Her şey farklılaşacak ise yaşanacak belirsizlik nasıl atlatılacak? Para politikası uygulamalarında yapılacak değişiklikler enflasyondan çok büyüme ve cari açık hedeflerinden olası sapmalara göre mi ayarlanacak? Konuya bu açıdan baktığımızda kafaların karışması kaçınılmaz oluyor. Merkez Bankası'nın geçen yılın son çeyreğinde finansal istikrar kavramını gündeme getirir iken öne sürdüğü senaryolar belirsizliğin azalmasına yardım etmiyor. Tek bir hedeften daha fazlasına odaklanmanın başarı şansını azaltabileceği gerçeğini akıldan çıkarmamak gerekiyor.
Merkez Bankası enflasyonun yukarı yönde hareketlenmesi durumunda kısa vadeli faizleri yükselteceğini net bir şekilde dile getirmişti. Fakat son uygulamalara baktığımızda enflasyondaki yukarı hareketin geçici olduğu öne sürüldüğünü ve faizler konusunda herhangi bir eylemin söz konusu olmadığını görüyoruz; Türk Lirası'nda yaşanan değer kayıplarına, maliyet kökenli enflasyon baskısındaki artışa ve kamusal fiyat ayarlamalarına kayıtsız kalınmasına tanık oluyoruz. Eğer Merkez Bankası enflasyondaki yukarı hareketin kalıcı olduğundan emin olduğunda harekete geçip reaktif tepki verecek ise o güne kadar yaşanacak gelişmeler beklentileri nasıl etkileyecek? Tepki şeklindeki ayarlamalarla hedeflerin yakalanması nasıl mümkün olacak?
Diğer taraftan gerek mali sektörün gerekse kamu kesiminin iç talepte ve paranın devir hızında yaşanacak değişikliklere daha hassas hale geldiğini, Merkez Bankası'na para politikası uygulamasında bu durumdan etkilendiğini fark edebiliyoruz. Enflasyonda yaşanacak nispeten sınırlı dalgalanmalara tepki verilmesi iç taleple görece daha büyük salınımlar ve hedeften sapmalar yaratabilir. İç talepte yaşanacak olası bir daralma mali sektörde sorumlu kredilerin artmasına, kamuda ise vergi gelirlerini azaltarak bütçe açığının büyümesine sebep olarak riskten kaçınma eğilimini güçlendirebilir. Gerek olumsuz küresel koşullar gerekse içeride ağırlaşmış yapısal sorunlar nedeniyle sürdürülebilir olmayan eğilimler yalnız siyasi iradenin değil Merkez Bankası ve diğer düzenleyici kurumlarında hareket yeteneğini sınırlıyor. Tek bir hedefe odaklanan proaktif yaklaşımların da, çok hedefli tepkisel uygulamaların da başarı şansı azalıyor; zira olası faydadan daha maliyetli yan tesir yaratma olasılığı sıkıntı yaratıyor.
Orta Vadeli Plan'da 2012 yılı için öngörülen cari açığın büyüklüğü ve dış finansman kalitesine ilişkin belirsizliğin yüksekliği Merkez Bankası'nın eski uygulamalarına dönmesini engelliyor. Muhtemelen arayış devam edecek, pozisyonları gereği eski uygulamalara geri dönülmesini isteyenler bir süre daha hayal kırıklığı yaşamaya devam edecek. Beğenelim veya beğenmeyelim siyasi irade Orta Vadeli Plan'a ilişkin büyüklükleri açıkladı ve Merkez Bankası söz konusu hedefleri ciddiye olmak, buna uygun olarak para politikası uygulaması tasarlamak durumunda. Kolay olmayacak!.. Eskiden hem siyasi irade ve mali sistemi hem de yabancı sermayeyi memnun etmek nispeten kolaydı, artık her şey farklılaştı...