Para politikası ayarlaması
Beklenen oldu. TCMB tarafından para politikası ayarlaması yukarı yönde gerçekleştirildi. PPK toplantısı öncesinde oluştuğu düşünülen piyasa beklentisi net olmadığı için hangi beklentinin ne kadar üzerinde, hangisinin ne kadar gerisinde kalındığı konusu tartışmaya açık. Net olan şu ki, sürecin tek başına muhatabı olmasa da top bir şekilde para politikası sahasına kadar geldi ve TCMB gerekeni yaptı; piyasa faizleri ile resmi faizler arasında açılan makası kapattı.
Mayıs ayında ilan edilen sadeleşme sürecine sadık kalındı. Para politikası ayarlaması yüzde 17.75 olan 1 hafta vadeli repo faizi üzerinden 625 baz puan artırım ile yapıldı ve güncelleme yüzde 24 düzeyine oldu. İlk bakışta faiz artırımı 625 baz puan olarak gözükse de bir süredir sistem fonlaması yüzde 19.25 düzeyinden gerçekleştirildiğinden, efektif ayarlamanın 475 baz puan olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.
Temmuz ayında takip edilen son PPK toplantısından Eylül ayına dek geçen süreçte mevduat ve kredi faizleri piyasa özelinde kendi ayarlamasını yaptığı için politika faizinde gerçekleşen ayarlamanın ek baskı kurması beklenmemeli. Şu an için oluşan resim, piyasa faizleri ile resmi faizlerin eşitlenmesine işaret ettiği için, bir nevi mevcudun ilanı söz konusu olduğundan yeni bir baskı oluşması ekstra negatif koşulların gündeme gelmesi halinde takip edilebilir. Henüz bu noktada değiliz.
Kamuoyuna açıklanan duyuru metninde Temmuz ile yaptığımız karşılaştırmada, iç tüketimdeki ivme kaybının hızlandığı ve enflasyonda bozulan resme yönelik atıf dikkat çekici. Buradaki esas ayrıntı, ivme kaybına rağmen enflasyona yönelik duruşun güçlendirilmesi ve politika ayarlamasının bu yönde gerçekleşmesi. Mesaj net; kredibilite kaybı tartışmalarının önüne geçilmesi. Geçildi de.
Toplantı öncesinde takip edilen ortamın bir diğer önemli ayrıntısı da yerli ve yabancı analistler arasındaki TCMB okumasına yönelik ayrışmanın netleşmesiydi. Yerli analistler politika ayarlaması noktasında -her ne kadar geniş bant aralığı söz konusu olsa da- yabancı meslektaşlarına kıyasla daha şahin tarafta yer alırken, yabancı bankaların faiz ayarlaması beklentisi ortalamada 200-300 baz puan (daha yüksek beklentiler de vardı ancak azınlıktaydı) civarında yoğunlaşmaktaydı. Bu ayrıntıyı, dışarıda bozulan algıya rağmen yerli kesimin TCMB’yi doğru okuma noktasında daha sağlıklı olduğu şeklinde de yorumlamak mümkün. Ocak 2017 sonrası GLP hamlesini de yabancı kesim 1-2 ay gecikmeli bir şekilde yerel varlıklar için olumlu görmüştü.
Net/net baktığımızda, TCMB’nin üzerine düşen görevi Mayıs-Haziran ayarlaması sonrasında bir kez daha yaptığını net bir şekilde söylemek mümkün. Öte yandan bir süredir içerisinden geçtiğimiz sıkıntılı sürecin tek başına çözümü olarak para politikası cephesini görmek hata olacaktır. Şimdi, yerel varlıklara yönelik algının kalıcı bir şekilde olumluya dönmesi için tüm beklentiler OVP noktasına sıkışmış durumda. Piyasa ile kurulacak sağlıklı iletişim ve ikna mekanizması halinde önemli bir prestij ve güven restorasyonu sağlamış olacağız. Dış ilişkiler, jeopolitik gelişmeler, genel GOÜ başlıkları ise belirleyici alt unsurlar.