Para meseleleri gündemi terk etmiyor
Geçtiğimiz haftaları biraz heyecanlı yaşadık. Genelde gündem merkez bankaları tarafından işgal edilmiş gibiydi. Büyüklerin peş peşe önemli toplantılar yapması heyecanı tırmandırdı. Heyecanın asli unsuru özellikle sistemin merkezindeki merkez bankalarının sürdürdüğü parasal genişlemeden ne zaman dönüleceği meselesiydi. ABD merkez bankası FED'in bu yönde kararlı bir gevşeme politikası yürütmesi, para miktarını olmaz boyutlara taşıması heyecanın bu noktada odaklanmasına neden oldu.
Bu sıralarda dünya ekonomisinin durumu görece sakin görünüyor. Reel alanda yeni ve değişik bir mesele yok. Genel olarak ulusal ekonomilerde durgunluk hakim. Bu benim büyüyememe dediğim durum . Hemen hepsi kendi uzun dönemli büyüme ortalamalarının altında dolaşıyor.
Parasal alan durgun değil. Tersine, hala oldukça hareketli sayılabilir. Yeni söylemler, yeni tartışmalar var. Biraz da bu nedenle olsa gerek, para meseleleri gündemin baş köşesinde oturmaya devam ediyor.
* * *
Bu yazı Salı günü yazılıyor. Piyasalar sakin görünüyor. Aslında Japon piyasalarında ciddi hareketler oluyor. Ama batının büyük piyasaları dün kapalıydı. Günlü k sükunet biraz da buradan kaynaklanıyor sayılabilir.
Piyasalar sakin görünüyor ama sadece görünüş böyle. Yoksa piyasalarda geçen haftalardaki asabi kıpırdanma devam ediyor. Aktörler gergin ve asabi. Piyasalardaki asabiyeti uyaran asıl etken ise ABD'de parasal gevşemenin sonlandırılacağına dair beklentiler. Yorumcular da her şeyi bırakmış bu miktar gevşemesinin sonlandırılması meselesi ile ilgileniyor. Son günlerde dünya kadar "ne olacak bu miktar genişlemesinin sonu" konulu yazı okudum. Hepsi başka telden çalıyor.
Aslında bu kargaşayı FED ve Başkan Bernanke ateşledi sayılabilir. Önce FED'in Açık Piyasa İşlemleri Kurulu son toplantısının tutanaklarını yayınladı. Kurul üyelerinin kafasının gittikçe daha da karıştığı gözlendi. Önceleri parasal gevşemenin arkasında sıkı sıkıya duran Kurul üyelerinin yavaş yavaş taraf değiştirmeye başladığı, oyların dağıldığı anlaşıldı. Parasal genişlemeyi hemen sonlandıralım diyenlerle henüz erken diyenler neredeyse kafa kafaya gelmiş olduğu görüldü. Bu beklentileri bulandırdı tabii.
Ardından FED başkanı Bernanke'nin parlamentoda yaptığı açıklamalar geldi. Bu konuşma ve verilen mesajlar o kadar "ortaya karışık" oldu ki kafalar hepten karıştı. Söylenenlerden herkes kendine göre bir mana türetmeye başladı. Çarşı karıştı.
* * *
Bu arada daha da ilginç bir durum çıktı ortaya. Bernanke'nin bu belirsizliği bilerek yarattığı tezi öne sürüldü. Başkan daha önce bankaların para alanındaki miktar genişlemesini kar amacıyla kötüye kullandığını düşündüğünü söylemişti. Son konuşmasında parasal genişlemenin bir süre daha devem edebileceği ama kısa sürede sona erdirilmesinin de olası olduğu, koşulların tersine dönebileceği gibi ciddi kuşkuları zihinlere sokarak bu tür pratikleri engellemeye çalıştığı söyleniyor.
Dikkat ederseniz Bernanke'nin konuşması beklentileri karasızlaştırıp, yönsüzleştirme gibi bir sonuç doğurdu. Belki parasal genişlemeyi disiplin altına almayı da başaracaktı. Ama bu durum yeni bir tartışmayı ateşledi. Daha doğrusu bir süredir görece sessiz sürdürülen bir tartışmayı gün ışığına çıkarttı.
Şimdi merkez bankalarının bilinçli olarak belirsizlik yaratmayı bir para politikası aracı olarak kullanmasının doğru ve kabul edilebilir bir para politikası uygulaması olup olmadığı sorusu tartışılıyor. Daha da ilginç bir durum var. Bu soruya evet olabilir yanıtı verenlerin çoğu Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının son dönem politika uygulamalarını yapılabilirliğin örneği olarak gösteriyor.