Para kazanmanın anatomisi 2
Geçen hafta umumi arzu üzerine para kazanmanın formüllerini vereceğimi vaat etmiş, aynı zamanda da bu tür formüller vaat eden guru lakaplı şarlatanlara da itibar etmenizi söylemiştim. “Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu” diyenlere tekrar hatırlatayım. Vereceğim formüller soysal (generic) formüllerdir. Yani alıp, kullanıp para kazanamazsınız. Aksini bilsem/bilseler size niye anlatayım/anlatsınlar? Kendim/kendileri kullanırlar. Dolayısıyla ham hayal peşinde koşmayın, vereceğim formülleri iyice sindirin kendi yolunuzu bulun. Aşağıda bu formüllerin toplu bir resmini veriyorum. İsterseniz alın büyütün duvarınıza asın. Arada sırada bakar, “biz nereden para kazanacağız” diye kendinize, elemanlarınıza, dostlarınıza sorarsınız.
Geçen yazımda bahsettiğim gibi beş tanesi kaynaklardan, iki tanesi işletme işlevlerinden olmak üzere yedi adet tekil bir sürü de karmaşık para kazanma yolu vardır. Eline kalem alan bir şeyler yazıyor. Kimi birini, kimi bir ikisini alıyor yakışıklı bir isim de uyduruyorlar. Siz de bu soysal formüllerden birine, bir kaçına veya hepsine bir isim uydurun adınız guruya çıksın. Elin oğlu öyle yapıyor. Ondan sonra ver elini gazeteler ve diğer yayınlar. Bir iki de vaka buldun mu, işte size yeni bir işletmecilik kitabı veya makalesi. Makaleniz hasbelkader bir de Harvard Business Review’de yayınlanırsa, köşeyi döndünüz. Neyse çok heveslenmeyin. Tüm bu formüller aslında bir kitaptan1. Kitabın da İngilizce, Fransızca, İspanyolca, Rusça, Çince, Arapça ve hatta Türkçesi var. Bu lisanlardan hiç birini okuyamıyorsanız geriye dönük yazılarımı okuyun taksit taksit anlattım zaten.
Şimdi ben size yukarıdaki formüllerin her birini bir örnekle anlatmaya kalksam örneklerin uzunluğuna göre benim tahminim iki sene falan bu işi bitiremeyiz. Onun için bir iki cümleyle geçiştireceğim.
Geçen hafta salt mali kaynaklardan para kazanma konusunu açmıştım. Paranın para kazanması demek şirketin asal işi olan ürün/hizmet üretip kazanacağı paradan çok cirosunu işleterek para kazanabilmesi demektir. Bunun gerçek ve çok güzel çalışan bir örneğini büyük bir Afrika ülkesinden vermiştim. O örnekte işletme fıstık ihraç ediyor, kazandığı dövizle dayanıklı tüketim malı ithal ediyor, onların satışından kazandığı parayı bankerlik şirketi altında yüksek faizle işletiyordu. Ülkemizde de paranın para kazandığı zamanlar olmuştu hala da olmakta. Bu tür ekonomik çarpıklıkların şirketlerin rekabet gücüne, özellikle uluslararası rekabet gücüne ne denli aksi tesir edeceğini anlatmaya gerek yok.
Sağlıcakla kalın
1The Business Management System: A guide on Enterprise Competitiveness, International Trade Centre, UNCTD/WTO, Geneva, 2003,