Para aranıyor

Ömer Faruk ÇOLAK
Ömer Faruk ÇOLAK EKONOMİ ATLASI [email protected]

Geçen haftaki bayram çok verimli geçti. Yerli turist turizmciyi kurtardı.  Hem oteller doldu, hem de turist gelsin de, kaz gibi yolalım diye pusuda bekleyen esnafın yüzü güldü. Bu cümleden alınanlar olursa onlarca yaşadığım, etrafımdaki arkadaşlarımın yaşadıklarını örneklerim. Alanya’da topu 1 eurodan dondurma satılıyordu, Roma’da bunun üçte biri. Hoca dondurmaya çok para vermiş bundan dolayı kızgın diye düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz, çünkü Hoca şeker hastası. 

Türkiye ekonomisine üreticiler egemen

Türkiye’de ticaret ile uğraşanların üretici ya da satıcı olsun baskı grupları (örgütleri) var. Yani işin arz tarafı kendini sağlama almıştır. Ancak talep tarafında yer alan tüketicilerin baskı gücü yoktur. Yani siyasetin tam tersi oluyor, çoğunluk olan tüketicinin sesi çıkmıyor. Biz buna üretici ya da arz egemen ekonomi diyoruz. Aslında üreticilerimiz ve satıcılarımız da birer tüketici, ama bunu unutuyorlar. Halbuki gelişmiş kapitalist ekonomilerde bunun tersi geçerli. Yani ekonomide tüketici egemen. 

Türkiye’deki bu yapıdan dolayı,  bir kişi tüketici olarak hakkını arayıp da, alırsa  -genel olarak mahkeme yolu ile- televizyonlara, gazetelere haber oluyor. Ülkemizde devlet de tüketicinin karşısındadır. Tüketicinin tüketip, tüketmediğine (televizyon hizmeti) bakmaksızın, elektrik faturasından TRT payı (televizyon, radyo hizmeti) alır. 

Bayramda turizmden sonra diğer sektörlerde teşvikler haberleri ile sevindiler. Ancak şu gerçeği pek gören olmadı. O da her teşvikin aslında işlerin iyi gitmediğinin bir itirafı, ifadesi olduğudur. Unutmayan iktidar partisi kasım seçimlerinden sonra da büyük teşvik paketi açıklamıştı. 

Hükümet teşvik paketi ile hemen her kesime dokundu.   Önce de kendisine. Açıklanan paket ile yurtdışından vergilendirilmemiş kazancını getirenler, kaynağı sorgulanmaksızın ve hiçbir vergi ödemeksizin ülkeye girebilecek, böylece devlet varlık sahipleri ile barışacak. Barış, son yıllarda ülkemizde tehlikeli sözcük.  Bu barışma aslında maliyenin halk değişi ile paraya ihtiyaç duymasından dolayı yapılmak isteniyor. Çünkü vergi tahsilatında yapısal sorunlar var.  

Osmanlı’nın Merkez Bankası milli değildi

Nitekim bu yıl kurumlar vergisi rekortmeni TCMB oldu. TCMB Kar amaçlı bir kurum değil. Mustafa Kemal ATATÜRK, TCMB’yi kurarken, anonim şirket statüsünde olmasını Bankanın bağımsızlığı için istemişti. Bu arada şunu da söyleyelim, Osmanlı Devleti’nin merkez bankası yoktu. Osmanlı Devlet’inde bu görevi İngiliz-Fransız sermayeli “Bank-ı Osmanî-i Şahane (Osmanlı Bankası)”  yürütüyordu. Yani Osmanlı’nın Merkez Bankası milli değildi.

Bir ülkede Merkez Bankası kurumlar vergisinde şampiyon oluyorsa, gelin siz o ülkede özel sektörün durumunu düşünün. Söylenecek tek şey özel sektörde finans sektörü dışında işlerin iyi gitmediğidir.  Özel sektör çok yatırım harcaması yaptı, bundan dolayı daha az vergi ödedi de diyemeyiz.  Verdiğim tabloya bakarsanız  yatırımlarda ciddi artışlar olmadığını göreceksiniz.  

Kar oranları düştüğü için, kurumlar vergisinde özel sanayi kuruluşları listede ilk onu kapatamıyor. Bundan dolayı en fazla vergi ödeyenlerde başı bankaların  çekmesi normal.

Teşvik paketleri bu yapıyı düzeltir mi, zor. Yine şans dileyelim.

catsfbfbfbbfbf.jpg

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Çin böyle gider mi? 04 Ekim 2019
Yeni parasal ralli 27 Eylül 2019
Trump etkisi 13 Eylül 2019
Kapıyı çalan kimdir? 06 Eylül 2019
Talep mi borç sorunu mu? 30 Ağustos 2019