Para Ağaçları Raporu şirketleri şeffaflaşmaya çağırıyor

DİDEM ERYAR ÜNLÜ
DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN [email protected]

Tüketiciler, şirketlerden şeffaf olmalarını talep ediyorlar. Alışveriş sepetlerindeki ürünlerin Amazon ormanlarını yok etmesini, iklim krizi yaratmasını, hayvan türlerinin tükenmesine yol açmasını kabul etmiyorlar.

CDP’nin yeni raporunun adı “The Money Trees”, yani Para Ağaçları.


Raporun bulgularına göre büyük şirketlerin önemli bir kısmı küresel ormansızlaşma üzerindeki etkileri hakkında yeterince şeffaf değil ve ormansızlaşmayla mücadele için gerekli olan adımları atmıyor.


2018 yılında yatırımcılardan oluşan bir grup, ormansızlaşma üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğu düşünülen veya ormansızlaşma risklerinden etkilendiği varsayılan bin 500'den fazla şirketten, CDP'nin raporlama platformu doğrultusunda orman verilerini raporlamalarını talep etti. Şirketlerden ormansızlaşma ile bağlantılı olan dört ürün hakkında açıklama yapmaları istendi. Bu ürünler; kereste, palmiye yağı, sığır ve soya olarak sıralandı. Fakat raporlama yapması istenen şirketlerin yüzde 70’i hiç bir raporlama yapmadı. The Money Trees Raporun ana çıktıları şöyle:

Rapora göre ormanlar üzerinde yüksek etkiye sahip bin 500 şirketin yüzde 70’i yarattıkları etkileriyle ilgili veri sunma konusunda yetersiz.

Raporlama yapan 306 şirketin yüz de 24’ü ormansızlaşmayla mücadele yolunda ya hiç aksiyon almıyor, ya da sınırlı aksiyon alıyor

Ormansızlaşma riskleri şirketlere ürün kaybı ya da marka hasarı olarak geri dönüyor. Şirketler bu risklerin 30.4 milyar dolarlık ekonomik kayıp anlamına geldiğini raporluyor.

Şirketler ormanların yarattığı iş fırsatı değerini 26,8 milyar dolar olarak rapor ediyor. Bu fırsatlar arasında sürdürülebilir ürünlerin artırdığı marka değeri de var.

Kurumsal şeffaflık gerekli

2016-2018 yılları arasında orman verilerini raporlamayan 350 şirket; ormansızlaşmaya yol açan hammaddeleri kullanıyor. Bu hammaddeler, çikolatadan, ayakkabı üretimi için kullanılan derilere, pizza paketlerinden, mobilyalara kadar çok fazla üründe kullanılıyor. Ormanlar aynı zamanda hayvancılık ve tarım uygulamaları için de yok ediliyor.

CDP’nin raporu, kurumsal şeffaflığın aynı zamanda, küresel ısınma ve su güvenliği gibi konuların arkasındaki unsur olduğuna da dikkat çekiyor. Ormansızlaşmanın iş dünyası üzerinde çok ciddi riskler yaratıyor olduğu, ekolojik anlamda taşıdıkları önem ve küresel ısınma ile mücadelede üstlendikleri rol bugün geldiğimiz noktada yatırımcılar ve müşteriler için çok ciddi endişe yaratıyor.

Alışveriş sepetleri ormanları yok etmesin

CDP Global Direktörü Morgan Gillespy, kurumların ormansızlaşma konusundaki sessizliğinin çok zarar verici olduğunu ifade ederken, “Kurumlar çok uzun süre boyunca tedarik zincirlerinin dünya ormanları üzerindeki olumsuz etkisini yok saydı; yol açtığı risklerin ciddiyetini önemsemedi” yorumunu yapıyor. Dünya genelinde yaşanan çevresel endişeler her zamankinden daha fazla. Tüketiciler, şirketlerden şeffaf olmalarını talep ediyorlar. Alışveriş sepetlerindeki ürünlerin Amazon ormanlarını yok etmesini, iklim krizi yaratmasını, hayvan türlerinin tükenmesine yol açmasını kabul etmiyorlar.

2020 ormansızlaşma hedefi mümkün görünmüyor

Dünya genelinde yaklaşık 450 şirket ve 50’den fazla hükümet 2020 yılına kadar ormansızlaşmanın sonlanması taahhüdünde bulundu; fakat raporda yer alan verilere göre, şirketler bu konuda şeffaflaşmazlarsa, bu hedefe ulaşmak mümkün olamayacak. Küresel anlamda her yıl 5 milyon hektar ormanlık alanı kaybediyoruz. Bu, her bir dakikada 15 futbol alanını kaybettiğimiz anlamına geliyor. Ormansızlaşmayı engellemek için örnek tutum sergileyen şirketler de var. Güzellik markası L’Oréal bunlardan biri. L’Oréal, sürdürülebilir tedarik zincirini temel alarak; Sürdürülebilir Palm Endeksi geliştirdi. Bir diğer örnek ise palm yağı üretiminin sürdürülebilir olmasını sağlayarak doğayı korumayı hedefleyen Sürdürülebilir Palm Yağı Oluşumu. Oluşum, üretim süreçlerinde şeffaflığın sağlanması adına önemli çalışmalar yapıyor.

Ormanlar dünya nüfusunun yüzde 20’sine geçim olanağı sağlıyor

Dünya genelinde yaklaşık 1,8 milyar insan arazi bozulumu ve çölleşmeden etkileniyor. Ormanlık arazinin en az yüzde 65'i bozulmuş durumda. Tema Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç’ın dile getirdiği gibi, “Hiçbir karşılık beklemeden canlılara hizmet sunan ormanlar, erişilebilir tatlı suların yaklaşık yüzde 75’inin sağlanmasında rol üstleniyor. Ekolojik işlevleri ile birlikte dünya nüfusunun yüzde 20’sine geçim olanakları sunuyor. Orman varlıklarını iklim değişikliği, yangınlar ve ormansızlaşma gibi etkenler olumsuz etkiliyor. Bu açıdan ele alındığında orman varlıklarının korunması için yüksek düzeyde hassasiyet gösterilmesi gerekliliği öne çıkıyor.”

Bugün potansiyel olarak şiddetli su kıtlığı olan bölgelerde yaklaşık 1,9 milyar insan yaşıyor. 2050 yılına gelindiğinde bu yaklaşık 3 milyar insana yükselebilir. Yaklaşık 1,8 milyar insan kirli bir içme suyu kaynağı kullanıyor. Küresel olarak toplum tarafından üretilen atık suyun yüzde 80'inden fazlası, arıtılmadan veya tekrar kullanılmadan çevreye geri akıtılıyor. Sel baskını riskine maruz kalan insanların sayısının 2050'de 1.6 milyara çıkacağı tahmin ediliyor. Bugün yaklaşık 1,8 milyar insan arazi bozulumu ve çölleşmeden etkileniyor. Ormanlık arazinin en az yüzde 65'i bozulmuş durumda.

1900 yılından beri insan faaliyetinin bir sonucu olarak doğal sulak alanların tahmini yüzde 64-71'i kaybedildi. Her yıl 25 ila 40 milyar ton toprak tarım kaynaklı toprak erozyonuna uğruyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar